Kurye Çocuk: Nasılsın?
Umay: İyiyim sen nasılsın?
Kurye Çocuk: Ben de iyiyim
Kurye Çocuk: Üşütüp üşütmediğini merak ettim
Kurye Çocuk: Yağmur felaket yağıyordu ve sen çok ıslanmıştın
Umay: Ha onu soruyorsun sen
Umay: Eh işte
Kurye Çocuk: Eh işte ne demek oluyor?
Umay: Biraz hastayım
Umay: Ama geçer ya
Kurye Çocuk: Doktora gitmedin mi?
Umay: Gerek duymadım
Umay: O kadar da büyük bir şey değil
Kurye Çocuk: Daha çabuk iyileşirsin ama
Kurye Çocuk: Çorba içtin mi peki?
Umay: Hayır...
Umay: Ev arkadaşlarımın sabahtan beri dersi var evde değiller
Umay: Benim de kalkıp çorba yapacak enerjim yok valla
Kurye Çocuk: Tamam
Kurye Çocuk: O zaman mercimek çorbası yerine tavuk suyu çorbası getirsem iyi olur
Umay: Gerçekten bana çorba mı getireceksin?
Kurye Çocuk: Evet
Kurye Çocuk: Ciddiydim ben Umay
Umay: Bak şimdi epey şaşırdım
Umay: Tamam tavuk suyu çorbası da olur
Umay: Ama biraz fazla al, beraber içelim
Kurye Çocuk: Benimle çorba içmek mi istiyorsun?
Umay: Evet, olmaz mı?
Kurye Çocuk: Bana uyar
Kurye Çocuk: Tamam o zaman en geç bir saate gelirim
Kurye Çocuk: Geldiğimde sana mesaj atarım
Umay: Teşekkür ederim...
Kurye Çocuk: Ne demek :)
Yüzümdeki sırıtmayı silemezken burnumun akmasıyla beraber hızla peçete buldum ve burnumu silip sırıtmamı yok ettim.
Kurye çocuğa birazcık yalan söylemiştim. Fena hastaydım ve kalkıp derse gidecek enerjim bile yoktu.
Yine de zorlukla doğrulup ayrıyan bütün organlarım yüzünden yüzümü buruşturup aynadaki halime baktım. Koyu sarı olan saçlarım birbirine girmiş ve başımda bir kuş yuvası oluşmuşa benziyordu. Yüzüm solgundu, burnumu silmekten palyaçoya dönmüştüm ve üzerimde yine ayıcıklı pijamalarım vardı.
"Kalk Umay kalk," dedim kendi kendime ve yataktan zorlukla kalkıp en azından kendime çekidüzen vermek için dolabıma ilerledim. Krem rengi bir kazak bulup yatağımın üzerine atarken altıma da siyah bir tayt çıkartmıştım.
Üzerimi değiştirdiğim gibi adeta sürünerek banyoya gittiğimdeyse yüzümü ılık suyla ıslatıp dolaşmış saçlarımı biraz olsun düzeltip yüzüme baktım. Az önceki halimden daha iyi olsa da kötüydü.
Elimden gelen bu olduğu için başka bir şey yapmadan salona doğru ilerledim. Etraf topluydu. Neyse ki dağınıklık olduğu gibi toplama kuralımız vardı da bir de evi toplamak zorunda değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sipariş Durumu: Yolda
Short StoryKurye Çocuk: Siparişini beş dakika içinde getiriyorum. Kurye Çocuk: Kusura bakma arayamadım dakikam kalmamış. Umay: Hemen kapıya çıkıyorum ✌🏻 Kurye Çocuk yazıyor... Kurye Çocuk: Bir şey sorabilir miyim? Umay: Sor gelsin Kurye Çocuk: Her akşam n...