0.7

662 107 249
                                    

Kurye Çocuk: Siparişini beş dakika içinde getiriyorum.

Kurye Çocuk: Kusura bakma arayamadım dakikam kalmamış.

Umay: Hemen kapıya çıkıyorum ✌🏻

Kurye Çocuk yazıyor...

Kurye Çocuk: Bir şey sorabilir miyim?

Umay: Sor gitsin

Kurye Çocuk: Her akşam neden döner yiyorsun?

•Görüldü (23:29)

Kurye çocuğun yazdığı şeyle beraber ona görüldü atmak zorunda kaldığımda kızlarla oturmuş romantik bir film izliyorduk ve filmin de tam o karakterlerin travmatik bir şekilde ayrıldığı sahnedeydik.

"Durdursanıza şu filmi," dedim ve derin nefes aldım. "Sonunda sordu."

"Neyi kim sordu?" Yeliz, beyni protein almadığı için durmuş bir şekilde sorduğunda ben de döner yemekten beynimin yarısını kaybettiğim için ona aptal bir şekilde baktım. Neyse ki Irmak hâlâ iyiydi ve zekası da yerindeydi.

"Kurye çocuk mu?"

"Evet," dedim ve telefonumu ikisinin de görebileceği bir şekilde ortamıza yerleştirdim.

"Yani daha üçüncü gece sorması gerekiyordu, biraz geç kalmış." Irmak dirseğini koltuğun üst kısmına yerleştirip yanağını avucunun içine yasladığında yutkundum.

"Döneriniz güzel de," dedi Yeliz de mükemmel bir cevapmış gibi.

"Aynen çocuk da yedi bunu şu an," dedim oflayarak. Gerçi ne bekliyorsam? Biraz sonra onunla yüzleşecektim.

"Dürüst olup bir kuryeye tutuldum desene." Irmak iddialı bir şekilde bana baktığında alayla güldüm. "Ya sevgilisi varsa?"

"Sence sevgilisi olsa seninle iletişime geçmeye çalışır mıydı? Hem siparişi o getirmediğinde bile yazıyor. Bence o da sana tutulmuş."

"Aynen ayılı pijamalarım ve dağınık saçlarımla kesin bana aşık olmuştur," dedim homurdanarak. Onu ilk gördüğüm daha doğrusu cüssesini gördüğüm, sesini duyduğum ilk gece gerçekten perişan bir haldeydim. O an bana tutulması imkansızdı. Daha sonra hiç pijamayla yanına inmemiştim ama ilk görüşü öyleydi işte.

"Onu bir yerden tanıdığını söylememiş miydin?" Yeliz dikkatle yüzüme bakarken başımla onu onayladım. "Neden bunun üzerinden gitmiyoruz?"

"Senin zekan arada geliyor ha," dedi Irmak Yeliz'e. "Evet madem ondan hoşlandığını söyleyemiyorsun o zaman sen de onu nereden tanıdığını anlamaya çalıştığını söyle. Buna da bir şey diyemez herhalde."

"Üç kişi tek bir kişi ediyoruz resmen," dedim halimize acıyarak. "Siz olmasaydınız valla beyinsiz kalırdım."

İkisini de kollarımın altına alıp kucaklaşma merasimi yapacağımız an kurye çocuğun beş dakika içinde geleceğini söylediğini ve o beş dakikanın çoktan geçtiğini fark ettim. Hava yine buz gibiydi ve kış iyiden iyiye bastırmış, dışarıda yağmur yağmaya başlamıştı.

Bu soğukta ona motor kullandırttığım için içim acırken kızlara sarılmayı kestim ve olayları anlamadan yüzüme bakan arkadaşlarımı gerimde bırakarak hızla salondan çıktım.

"Umarım çok ıslanmamışsındır," diye kendi kendime mırıldanırken o kadar akılsızdım ki üzerime ne bir hırka almıştım ne de şemsiye.

Nefes nefese aşağıya indiğimde onu gördüm. Kaskı başında, üzerindeki deri ceketi yağmurdan parlarken. Kot pantolonunun ön kısmı da sırılsıklam olmuşken demir kapı elimden kayıp gitmiş, gümbürtüyle kapanmıştı.

Sipariş Durumu: YoldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin