0.5

779 106 228
                                    

Medya: Irmak 🖤

İyi okumalar dürümlerimm 🤍

🌯

"Çok düşünceli görünüyorsun." Irmak koltuğa oturmuş bir şekilde boşluğa bakan beni fark ettiğinde bu yorumu bulunmuş ve beni boşluktan gerçek dünyaya çekmişti. Ne kadardır boşluğu izliyordum hiçbir fikrim yoktu sadece düşüncelere dalmıştım.

"Birinin adını bilmeden nasıl onu bulabiliriz?" diye sorduğumda kaşları usulca çatıldı ve kendini tekli koltuğa atıp bağdaş kurarak bana bakmaya devam etti. "Şu meşhur dönerci çocuktan mı bahsediyorsun?"

"Dönerci değil bir kere," dedim hızla ve bu onu güldürdü.

"Tamam dönerci değil, kurye çocuk. Gerçekten aşık mı oldun?"

"Aşık falan değilim." Başımı hızla iki yana sallamam bir şeyleri inkar ediyormuşum gibi göstermişti beni ama yine de değildim, sadece hoşuma gitmişti o kadar. Daha önce birçok restorandan yemek sipariş etmiş ve kuryelerle konuşmuştum ama hiçbiri onun gibi değildi işte. Kimse üşümemem için kendini soğukta bırakmamıştı.

"O zaman neden bana böyle bir şey soruyorsun?"

"Sadece merak ettim o kadar."

"Çocuğa adını sorabilirsin," diye mükemmel bir öneride bulunduğunda sesli bir nefes aldım. Sanki bunu ben bilmiyordum canım.

"Adını sordum ama o sıra patronu aradı ve arada kaynadı. Şimdi de soramıyorum. Hem ilk defa kaskını çıkardı dün gece ve yüzünü gördüm. Çok tanıdık geldi."

"Belki karşılaşmışsınızdır," dedi Irmak. "Belki de kulüpteki çocuklardan biridir."

"Belki de," dedim bakışlarım tekrardan boşluğa düşerken. Kulüplerde illa sizinle tanışmaya gelen birileri oluyordu ama kurye çocuktan o enerjiyi alamıyordum. Öyle olsaydı şimdiye kadar bana da bir adım atardı ama kibarlık dışında hiçbir adım atmamıştı.

"Umay." Irmak bana seslendiğinde boşluktaki bakışlarımı tekrardan onun kahverengi gözlerine diktim. Dalgalı saçları bir yere gitmek üzere düzgünce taranmış ve önlerine iki tane örgü örülmüştü. Üzerinde kahverengi boğazlı kazak, altında da bej renginde bir pantolon vardı. Sanırım sevgilisiyle buluşmaya gidiyordu.

"İçine kurt düşürmek gibi olmasın ama ya çocuğun sevgilisi varsa?"

Yutkundum çünkü olamaz diyemiyordum. Kibarlık yapması bana umut veriyor anlamına gelmezdi sonuçta. Belki de onun karakteri bu şekildeydi ve herkesi kendinden çok düşünüyordu. Sevgilisi varsa onu rahat bırakmam gerekirdi.

"Ben de bundan korkuyorum işte," dedim oflayarak. "Bu yüzden adını sormadan onun kim olduğunu öğrenmeliyim. Eğer bir arkadaşımın tanıştırdığı biriyse ve sevgilisi varsa bilmeliyim yoksa ben buna devam edeceğim. O da bir noktadan sonra bana sevgilisi olduğunu söyleyecek ve ben rezil olacağım. Rezil olmak istemiyorum Irmak."

"Sakin ol hallederiz," dedi ve yerinden kalkıp yanıma geldiği gibi beni kolları arasına aldı. Sarılmayı seven bir temas bağımlısı olduğumdan ben de kollarımı onun beline dolayıp başımı göğsüne yaslayarak bir kedi gibi ona sırnaştım. "Hem numarası yok mu? Adını soyadını bulmak çocuk işi olacak. Ben Mesut'a söylerim buluruz."

"Ay doğru numarası var," dedim ve kollarımı ondan çekip yanaklarını çekiştirdim. "Bunu nasıl unuturum ben ya? Senin aklını öpeyim aklını."

"Ya sakin ol makyajım var," diye homurdanarak yanaklarını ellerimden kurtarmaya çalışırken gülmeden de duramamıştı. İkimiz de kıkırdarken telefonun çalmasıyla bakışlarım hızla orta sehpadaki telefonuma kaydı.

Sipariş Durumu: YoldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin