5771 kelime
—
"Jeongguk!"
Jeongguk ile Taehyung trenden inip duvardan da geçtikten sonra Jeongguk'un Hogwarts dönüşünde her zaman ailesiyle buluşma noktalarının olduğu yere gelmişlerdi ve aradan birkaç dakika bile geçmeden bir kızın Jeongguk'un adını haykırması bir olmuştu.
Jeongguk, sesin geldiği yöne dönüp kendisine doğru gelen kız kardeşini görmüş ve valizlerini olduğu yerde bırakıp beklemeden kardeşine doğru ilerlemeye başlamıştı.
Taehyung olduğu yerden Jeongguk ve kız kardeşinin sarılmasını izlerken hemen arkalarında iki kişinin durduğunu fark etti. Jeongguk'un annesi ve babası olmalıydı.
Jeongguk'da onların geldiğini hissetmiş veya görmüş olacak ki, kız kardeşinden ayrıldı ve beklemeden babasına sarıldı. Babasından da ayrıldığında annesine döndü ve annesi Jeongguk'un yanaklarını iki eliyle kavradı; ilgisi, şefkati ve sevgisi çocuğuna olan bakışlarından dolup taşıyordu.
Taehyung ise bu sırada, aile, diye düşünüyordu.
Gözleri, annesinin, oğlu kendisinden uzun olmasına karşın Jeongguk'u göğsüne götürme şeklini izlemişti. Jeongguk'un rahatsız bir şekilde durmasına rağmen gözlerini huzurla kapatmış, ayrılmaya isteksiz, sanki sonsuza kadar orada kalabilirmiş gibi görünmesi sebebiyle zihninden geçen tek kelime, aile, olmuştu.
Jeongguk, annesinden ayrıldığında ve hepsi yanına doğru gelmeye başladığında Taehyung daha ne olduğunu bile anlayamadan kendisini Jeongguk'un annesinin kollarında buluvermişti. Kendisine sarılınmasını asla beklemiyordu çünkü bu sık sık karşılaştığı bir durum değildi. Bu yüzden ne yapacağını bilememişti.
"Hoş geldin, canım." dedi Jeongguk'un annesi Taehyung'a sarılırken. Sarılmaları çok kısa sürmüştü ama Taehyung'a kendisini iyi hissettirmişti. Geldiği bir yerde istenildiğini, orada olmasından memnun olunduğunu bilmek güzel hissettiriyordu.
"Hoş buldum, Bayan Jeon." diyerek karşılık verdi.
Jeongguk'un babası ve kardeşi de sırayla Taehyung'a kısaca sarıldıktan sonra Jeongguk'un ebeveynleri ikisinin de valizlerine uzandı. Taehyung, valizi onların taşımasına hemen itiraz edecekti ki, Jeongguk'un annesi, "Siz yorulmuşsunuzdur. Biz taşırız sizin için." demiş ve ona itiraz etme fırsatı tanımadan yürümeye başlamıştı.
Jeongguk'un annesi, babası ve kardeşi Taehyung ile Jeongguk'un biraz önünden yürürlerken Jeongguk omzuyla hafifçe Taehyung'u dürttü ve kendisine bakmasına sebep oldu. "Fazla sevecenler, umarım sana sarılmalarından rahatsız olmamışsındır." diye fısıldadı mahçup bir şekilde.
"Hiç rahatsız olmadım." diye yanıtladı Taehyung. "Daha önce gittiğim hiçbir yerde böyle karşılanmamıştım." Hafifçe gülümsedi. "Bu iyi hissettirdi. Ailenin bana sarılması yani."
"Sevindim."
Arabaya bindiklerinde Taehyung içinden, bu teneke kutunun güvenli olduğundan emin miyiz?, diye geçirse de bunu sormanın pek doğru olmayacağını düşündü. Ayrıca, dışarıya baktığında her yerde bu araba dedikleri şeylerden vardı. Herkes kullanıyorsa güvenli olması gerekirdi.
Yol çok uzun sürmedi. Geniş, iki katlı ve bahçesi olan bir evin önünde durduklarında Bay Jeon, "Geldik." dedi neşeli bir sesle. Arabadan inip valizlerini de aldıklarında, bu kez Taehyung valizini Bayan Jeon'un elinden alabilmişti, eve doğru ilerlemeye başladılar.
İçeriye girdiklerinde Bayan Jeon, Taehyung'a dönüp, "Sana odanı göstereyim, tatlım." demiş ve ardından merdivenleri çıkmaya başlamıştı.
Yukarı çıkıp sağ koridorun sonundaki odaya girdiklerinde Bayan Jeon, "İşte," dedi. "Bu odayı senin için ayarladım. Çarşafların hepsini yeni geçirdim." Soldaki kapıyı gösterdi. "Şurası da banyo. Ben aşağı iniyorum, mutfakta olacağım. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana gelebilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
as i am ✓
ФанфикJeongguk, Hogwarts'daki ilk yılından beri dikkatini çeken Taehyung'un onu hiçbir zaman fark etmeyeceğini düşünüyordu.