Uyandığında yanında kimsenin olmadığını fark ettin.
Yataktan kalktın. Buraları tanımıyordun ve korkuyordun.
Kapıya doğru yönelip kapıyı açtın. Şu anda bulunduğun bina gerçekten büyüğe benziyordu.
O toplantıdan çıktı. Elinde her zamanki gibi dorayaki vardı. Küçük sevgilisinin ne yaptığını merak ediyordu bu yüzden odasına doğru yöneldi.
Kapının önünde küçük sevgilisini gördü.
Yüzü kızarmaya başladı.
Onu gördüğü her an kalp atışları hızlanıyor ve soluk bedenine renk geliyordu.
Duvarın arkasına geçip küçük sevgilisinin ne yapacağını izlemeye başladı.
Koridorun sonuna kadar yürüdün. Solundan bağrışma sesleri geliyordu. Sanki yaklaşıyor gibiydi.
??: ÇEKİL Y/N
Bir süre dondun. Sonra hemen ses gelen tarafa baktın. Tanıdık bir sima ve onun arkasından gelen pembe saçlı biri sana doğru geliyordu.
Onlar biraz daha yaklaşınca koşanlardan birinin avukatın olduğunu gördün.
Ve diğer pembe saçlının elinde de bir silah vardı.
Onu kaçıranların yanında neden avukatı da vardı?
Bunu daha sonra sorgularım diye düşündün.
Önünden avukatın koşup geçince onu kovalayan pembe saçlı adamın koşarak arkasına geçtinve onun beline koala gibi yapıştın.
DUR-
Havalandın.
Pembe saçlı adam seni farketmemiş gibiydi
Onları uzaktan izleyen mikey senin sanzunun arkasına takıldığını görmemişti. Gözleri seni kaybetmişti.
Sonra farkettiğinde anda silahını çıkarıp ranın hemen önüne sıktı.
Ran, sanzu durun.
Ran ve sanzu hemen durup mikeye doğru yürümeye başladılar.
R,S: özür dileriz mikey.
O sırada sen sanzu durduğunda yere düşmüştün.
Mikey yüzüne doğru yaklaştı.
Korkmuştun ve avukatının neden onu kaçıran adamın sözünü dinlediğini anlayamıyordun. Bu yüzden sustun ve yerde beklemeye başladın. Az önce adının mikey olduğunu öğrendiğin adamın seni öldüreceğini düşündüm, bu yüzden gözlerini korkuyla kıstın. Her bir adımında kalp atışların artıyordu.
Mikey bunu gördüğünde istemsizce sinirlendi. Sonra sakinleşip senin yanına eğildi.
Düştüğünü gördüğü için vücudunda yara varmı diye kontrol etti. Y/n sine birşey olmamıştı.
Seni kucağına aldı. Şaşırmıştın. Beyaz saçlı adamın seni öldüreceğini düşünüyordun
Mikey kafasıyla ran ve sanzuya git emrini verdi.
Cezalarını sonra verecekti.
Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Sessizce hıçkırıyordun.
Mikeyin kalbi parçalandı.
Ama diğer yanı da ağlarken daha tapılası olduğunu düşünüyordu.
Seni bir sandalyeye koydu ve yüzüne doğru eğildi. Yaşlarını silmeye başladı.
Mikey senin acıktığını düşündü ve tekrar kucağına alıp yemek odasına doğru yürümeye başladı.
Sen mikey sana yemek yedirirken düşünmeyi başardın.
Adının sanzu olduğunu öğrendiğin adam ve avukatın bu mikey denen adamdan korkuyorlardı. Bu kısa adamın onlardan korkması gerekmiyor muydu?
Belki de onlar da kaçırılmıştı. Hayır hayır, bu çok saçmaydı.
Onları daha sonra çözerdin. Önce bu adamın kim olduğunu anlamaya çalıştın.
Yüzü, vücudu çok tanıdıktı.
Tabii ya! Bu adam karşına defalarca hastanede ve farklı yerlerde çıkmıştı.
Onu haber kanallarında da yüzü çok belirgin olmasa da görüyordun.
Tamam bu adamın korkulacak biri olduğunu anlamıştın.
.
.
.
.
.
.
.
