Mikey seni odasına götürüp yatağa itti
Senin kokusuyla daha da fazla azıyordu, yavaşça sana yaklaştı
Korkup geri çekildin, o geriye gittikçe mikey büyük bir arzu ve açlıkla sana daha da yaklaşıyordu, bir anda yatakta seni kendine çekti. Rahatsız olmuştun.
Mikey seni kucağına oturtup saçlarını koklamaya başladı. Sen dudağını ısırdın çünkü ses çıkartıp onu daha da fazla azdırmak istemiyordun.
Korkuyla karışık heyecanla konuşmaya başladın.
Bunu neden yapıyorsun? Kimsin, beni nerden tanıyorsun, ve herkes neden senden korkuyor?!
O kahkaha atmaya başladı.
Kim olduğum önemli değil Y/n, sadece bana ait olduğunu bilmen yeterli.
Sen gözyaşlarını yine tutamadın.
Mikey senin saçlarını diğer omzuna attı ve boşta kalan yeri ısırmaya başladı
Seni kucağından kaldırıp yatağa sırt üstü yatırdı ve üstüne çıkıp bacağını senin bacaklarının arasına koydu
Senin ağlayan yüzüne bakıyordu, 3 yıldır seni bekliyordu. Hayatında canından sevdiği kişileri kaybetmişti, seni de kaybetmekten korkuyordu.
Boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Senin inlememek için kendini tuttuğunu fark ettiğinde boynunu bir anda ısırdı
Senin inlemeni bir kez daha duymak istiyordu. Bu yüzden boynunu bir kez daha ısırdı ve morarttı.
İnledin, mikeyin gözleri parladı.
Her inlediğinde daha da çok sertleliyordu.
Sen daha fazla dayanamadın ve mikeyi üzerinden itmeye çalıştın ama başaramadın.
Onu her ittirdiğinde daha da çok üstüne gelip ağırlığını senin üstüne bırakıyordu.
Tam bağıracakken kapı açıldı.
Mikey-...?
Mikey bir anda bağırmaya başladı
Kapı çalmak diye bir şey bilmez misin sen?! Çık dışarı.
Sanzu hemen başını yere eğdi ve özür dileyip çıktı.
Mikey bağırdığında ürpermiştin. Seni kaldırdı ve kucağına aldı. Başını okşadıktan sonra
Benim minik bir işim var, koko sana burayı gezdirecek.
Sulu gözlerle ona baktın, koko kim asla bilmiyordun gerçi neredeyse kimseyi tanımıyordun. Tek bildiğin ran'ın avukat olmadığı ve bu beyaz saçlı mikey denen adamın bontenin lideri olduğuydu.
Mikey diğerlerinden daha sakin görünse de en korkulacak kişi oydu.
Mikeyin tavırlarını yavaş yavaş çözüyordun, burayı da.
Mikeyden ayrılmak istemiyordun çünkü acınası olsa da aralarından en çok bilidiğin ran'dan sonra mikeydi. Gerçi ran'ı tanıdığından emin değildin ama..
Mikey seni kucağında taşıyarak odadan çıktı. İçgüdüsel olarak onun boynuna sarıldın. Mikey gülümsedi.
Çoğu kişinin sigara/içki içtiği ve koltukların olduğu büyük bir yere geldiniz.
Mikey gelince herkes bir anda eğildi. Şaşkın gözlerle etrafı izliyordun. Mikey tekrar gülümsedi.
Beyaz, uzun saçlı birinin yanına geldiler.
Koko
Efendim?
Y/n ye etrafı gezdir. Benim küçük bir işim var.
Dedi ve koko eğilerek onayladı.
Mikeyin boynuna sardığın kollarını daha da sıkılaştırdın, neden yaptığını bilmiyordun ama burada pek tekin kişiler yoktu ve hepsi size bakıyordu.
Hepsi de mikeyden korkuyordu ama yine de bu asla tanımadığın adamla iletişim bile kurmak istemiyordun.
Bir an kendini boşlukta hissettin. Her zaman hissettiğin boşluk, kara deliğe dönüşüyordu.
Daha ailen ile birlikte bile aran iyi değilken bir andan kendini burada bulmuştun. Seni bu hayatta seven kimsenin olmadığını düşünüyordun. Belki bu adam seni seviyor olabilirdi çünkü sana bakınca kızarıyor ve seni her yerde sahipleniyordu.
Düşünülecek çok şey vardı ama şu an düşünecek başka şeylerin vardı.
Mikey seni yavaşça yere bıraktı, hemen mikeyin kıyafetinden tuttun. Mikey senin alnından öptü ve kulağına fısıldadı.
Geri geleceğim, bu adamlar sana bir şey yapamaz korkma.
Sanki senin aklını okumuş gibi konuşması seni ürpertti.
Aslında mikey de gitmek istemiyordu ama olayın seninle alakası vardı.
Mikeyin kıyafetini bıraktın.
Mikey gittikten sonra koko denen bu adamla ve diğer "serseriler" ile birlikte kalmıştınız. Bazıları sana dik dik bakıyordu ama koko bir anda önüne geçip
O mikeyin. Aptalca davrananı öldürürüm.
Bunu söylediği anda herkes kafasını başka yönlere çevirdi.
Koko yürümeye başladı ve sen onu takip ettin.
Sana girmenin yasak olduğu yerler hariç her yeri göstereceğim.
.
.
.
.
.
.
.