Uyandığımda kalbim güp güp atıyordu.
Ve terden sırılsıklam olmuştum.Çünkü çok kötü bir kabus gördüm.
Deli, ailemin onun kardeşinin ölümünün içinde rol aldıkları için o da Armina'yı kaçırıp beni kaçırdığı yere çağırıyordu ve ben kapıdan girmeden bir silah sesi duyuluyordu.
Iceri korkuyla girdiğimde ise Armina'yı Aybars'ın vurduğunu ve onun arkasından Deli'nin zafer kazanmişçasına gülen yüzünü görüyordum.Yavaşça Aybars' ın yatağından kalktım. Ve masasının üzerindeki sürahiden 1 bardak su içtim.
Sonra lavaboya girip kendime baktım.
Çok korkmuş ve çaresiz gözüküyordum.
Zaten öyleydim.Onca zamandan sonra tekrar karşıma çıkmış gene beni korkutuyordu.
Bu korkuyla yaşamak anlatılmaz bir işkence.Öldürse daha iyi.
Ama o beni korkutmayı ve süründürmeyi seçiyor.Hemde suç benim değilken.
Odanın kapısı yavaşça açıldı.
Iceri giren Aybars' tı. Uyandirmamak için yavaşça giriyordu herhalde.
Beni gördüğünde gulumsedi ve
_Uyanmışsın canım dedi.
_Evet bitanem dedim ve boynuna sarıldım. Insani rahatlatıcı bir kokusu vardı.
Aybars' ta bana sımsıkı sarıldı.
_Bitanem sen çok kötü terlemişsin kötü bir rüya mi gördün dedi ve yüzümü ellerinin arasına alıp okşadı.Eğer evet gördüm desem anlatmami isteyecekti ama ben ona olayı anlatamayacağım için bir bahane uyurdum.
Sonra beraber aşağı indik.
Aybars' ın anne ve babası gelmişlerdi ve akşam yemeği yiyorlardi.
Bizi de davet ettiler ama aç olmadığımız için davetlerini geri çevirdik.
Onlarda anlayışla karşılayıp yemeklerine döndüler.
- Armina ile Oytun neredeler aşkım? Diye sordum. Ortalıklarda gözükmüyorlardı.
Bizde bu sırada el ele bahçeye çıkmıştık.
- Onlar beraber dolaşmaya gittiler. Dondurma da yiyeceklermis. Bizi de çağırdılar ama ben seni kiyamayıp uyandıramadıgım için gitmedik. Dedi ve gülerek beni öptü.
-Hadi bizde dolanmaya çıkalım dedim ve gülerek Aybars' ı hızlıca öpüp çekmeye başladım.
Evlerin ortak kapısından çıktık ve el ele yürümeye başladık.
Sonra ben sıkıldım ve ana caddeye kadar Aybars beni kovaladı.
Hem gülüyor hem kovalıyordu.Caddeye çıktığımızda ben çok yorulmuştum ve Aybars taşımacılık olan Aybars' ın sırtına bindim.
Her zaman beraber gittiğimiz pastanecinin önüne kadar Aybars beni sırtında taşıdı.
Ve caddede bizi görenler şunlara bak ne tatlılar diye sözler söyleyip guluyorlardı. Ve bazılarida el sallıyordu.
Genç kızlar ise çocuğa bak ne kadar tatlı bide sırtına binmiş gibi cümleler kullanıyorlardı.
Gene o genç kızlardan bitanesi böyle sözler söylüyordu
_ Suna bak çocuğun sırtına öküz gibi binmiş dedi ve bende kendimi tutamayıp tam dövüyordum ama Aybars beni tutup kızın önünde beni kucağına aldı ve
_ Madem sana ordan bakınca sevgilim sırtımda öyle olmamasına rağmen öküz gibi gozukuyo bende onu kucağımda taşırım dedi ve beni öpmeye başladı.Kız ise bozulup gitti.
Aybars beni birazcık daha taşıdıktan sonra üzüldüm ve dayanamayıp kucağından yere indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEDA
Teen FictionKanada'da yaşayan yan villanın oğlu çocukluk aşkı Aybars Ve bir de Deli... Ailesi kardeşinin katili... Güzel giden hayatında son zamanlarda hiç beklemediği şeyler oluyor. Geleceği karanlık ama onu karanlıktan çıkaracak bir el olacak ? Acaba kim ? H...