Kutudan çıkan resimler medyada ;) ;)
Ormanda yürüyordum. Etraf kapkaranlıktı.yolumu nasıl bulacağımı düşünürken ağaçların arasından sesler gelmeye başladı. Korkuyordum. Ama ne olursa olsun umuttan kurtulacaktım.ilerliyordum, birden ayağım taşa takıldı ve düştüm. Sinirimden ağlamaya başladım. Ayağa kaltım dizlerimdeki toprakları temizleyip ayağıma takılan taşın üzerine oturup ağlamaya başladım. Burdan nasıl kurtulacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Artık yoruldum. Sıkıldım yaptığım şımarıklar yüzünden çok pişmandım.karanlıkta yaprak seslerinin arasında sessizce ağlamaya devam ettim. Burdan kurtulabilecekmiydim? Yoksa kaçarsam dahamı kötü olacak herşey kafam allak bullaktı. Gözyaşlarımı sildim ve annemi düşündüm. Söylediği sözler, kaçarsam herşeyin daha kötü olacağı gerçeğini idrak edebildim ve geri dönmeye karar verdim ama umut kaçtığımı farkettiyse canıma okurdu. Her şeyi göze aldım ve yola koyuldum kalbim ağzımdaydı. ya umut farkettiyse beni mahvedicekti. Zaten yeterince mahvoluyordum ya. Yavaş yavaş yaklaşıyordum. Evin önüne yaklaştım kapının önünde durdum.derin bit nefes aldım ve zile uzandım. Ben zili çalmadan pat diye kapı açıldı. Açılan kapının ardındaki iki el beni iki kolumun yanından tuttu. Umuttu kaçtığımı farketmişti ve kesin geberticekti beni.kollarımdan tuttuğu gibi beni sarsmaya başladı. Bir yandanda bağırıyordu.
"Ne yaptığını sanıyosun sen!!! Aptal, ölmekmi istiyorsun?"
Diye bağırarak beni sarsıyordu. Haklıydı sustum ve durmasını bekledim. Gözlerimden yaşlar akmaya başlayınca yavaşladı yüzüme eğilip durdu.
Eliyle gözümdeki yaşları silip çok içten bir ses tonuyla
"Tam bir aptalsın"dedi ve beni kendine çekip başımı göğsüne yasladı. Kendi kendine birşeyler söylüyordu ama kalp atışlarının sesinden söylediklerini dinleyemiyordum. Onun yanında daha güvende hissediyordum kendimi.birden beni yavaşça göğsünden çekti ve yüzüme bakmaya başladı.derin bir nefes aldı ve
"niye böyle yapıyorsun ki?"
Başımı eğdim ve bir süre cevap vermedim.
"Kurtulmak için"
Durdu gözlerime daha derin bakmaya başladı.
"Benden mi?" Diye sordu bu soru karşısında çok şaşırmıştım.
Sadece yüzüne bakmakla yetindim. Birden akşam olanlar aklıma geldi ve ondan uzaklaştım evin kapısı açıktı hemen içeri girdim ve yukarı çıkıp lavaboya girdim. Saçlarım dağınıktı, yorgun görünüyordum yüzümü yıkadım ve çıktım. Umutun odasına girdim. Tam karşımda yatağın üzerinde umut oturuyordu. Onu görünce panik oldum beni görünce ayağa kalktı. Yanıma yaklaştı "aşağıya gelde biraz konuşalım" dedi ve odadan çıktı. Ne söyleyecekti ki içimde bir korku vardı.üstümü başımı düzeltip aşağıya indim oturmuş bekliyordu. Bir yandanda bacağını sallıyordu. Kesin kötü birşey olucaktı. Adım kadar emindim. Umutun solundaki koltuğa oturdum bana doğru döndü,
"Şimdi söyiceklerime karşı gelme, tedirgin olabilirsin ama sakin ol"
Tedirgin olmuştum gerçekten sakindim ama gözlerimi ayırmadan ona bakıyordum.gerçekten zorlanıyordu. Nefes aldı ve
"Ankaraya gitmemiz gerek SENİN İÇİN"
"tamam" dedim sadece ne diyebilirdimki zaten kaşlarını kaldırdı hala bana bakıyordu hemen kabul etmeme çok şaşırmıştı.
"Ozaman hazırlan birazdan çıkıcaz"
Birşey demeden yukarı çıktım.
Dolaptaki valizi çıkardım ve kıyafetlerimi koymak için içini açtım içinde bir kutu vardı. Kutuyu açtım içinde hep umutun resimleri vardı resimleri kutudan çıkarıp bakmaya başladım. Bebeklik resimleri lise resimleri hepsi vardı gülüyordu şimdiki umutla alakası yoktu. Merdivenden gelen sesleri duyunca resimleri kutıya koyup dolaba koydum. Kendi kıyafetlerimi valize doldurmaya başladım. Umut lavaboya girmişti yakalanmamıştım. Valizi doldurma işini bitirince elimde valizle aşağıya inip umutu beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra aşağıya indi.
"Hazırsan çıkalım"dedi kapının önündeki kendi valizini alıp kapıyı işaret etti. Evden çıktık ve arabaya doğru yürüdük elimdeki valizi alıp bagaja koydu. Bende soför koltuğunun yanına geçtim. Valizleri koyduktan sonra arabaya bindi. Arabayı çalıştırdı ve artık ankaraya gidiyorduk. Ortam herzamanki gibi sessizdi. Sessizliği umut bozdu.
"Gerçekten neden kaçtığını çok merak ediyorum"
Neden kaçtığımı önünde sonunda öğrenicekti.
"Telefonla konuşmanı duydum"
"Sadece o mu tek neden?"
Bu cevabına şok olmuştum. Yoksa beni öptüğünü hatırlıyormuydu Allah kahretsin!!"
"Evet sadece o"dedim yüzüne bakmadan konuşuyordum
"Hiç yalan söyliyemiyorsun"
Şuan ne yapıcamı gerçekten bilmiyordum.
Başımı cama doğru çevirdim hatırlıyordu galiba inşallah hatırlamıyordur. Uzun bir sessizlik sonunda umut tekar sessziliği bozdu.
"Ankaraya gidince olacakları yapıcaklarını anlatıcam"
Ona doğru döndüm.
"Ankaraya gittiğimizde bir köyde yaşlı bi teyzenin yanında kalıcaz"
Onu dinliyordum bir yandan önüne bakıp bir yandan bana anlatıyordu.
"Kimseye birşey belli etmiceksin kimseyle muhatap olmucaksın"
Neden diye sormak istedim ama sormaya korktuğum için hiç bulaşmadım. Devam etti
"Bir sorunumuz var"
Bana döndü; SENİN İÇİN mecburuz"
"Neden benim için birşeylere mecbur kalıyorsun ki"
Durdu beklemiyordu. Soruma cevap bile vermeden devam etti.
"Evliymişiz gibi davranıcaz bizi tanıyan herkes öyle bilicek"
Yok artık umutla evcilik oyunu asla kabul edemezdim.
"Yok artık saçmalama bu kadarınıda kabul etmem"
"Keyfimden yapmıyorum bende SENİN İÇİN uğraşıyoruz burda"
"Uğraşma benim için bırak beni kurtul"
"Ölmekmi istiyorsun!!!" Diye bağırdı. Sinirlenmişti.
"Evet artık ölmek istiyorum"
"Saçmalıyorsun" devam etti.
"Orda evli gibi davranıcaz hiçbirşeyi bozmıyıcaksın kurtulman için buna ikimizde mecburuz bunu kabullen!"
Gözlerim doldu ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Başımı çevirdim. daha fazla mecbur olduklarımı duymaya tahammülüm yoktu. Yolu izlerken o güzel uykuya daha fazla dayanamadım ve kendimi uykuya bıraktım.
"Oykumnaz0" sayesinde tekrar yazmaya karar verdim. Beğeni ve okuma düşünce biraz hayal kırıklığına uğramıştım ama onun sayesinde tekrar yazmaya başladım inşallah beğeni ve yorumlar eskisinden daha çok artar.
OKUYAN, BEĞENEN VE YORUM YAPAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM. :)