3. Bölüm: Burdayım.

24 2 7
                                    

Keyifli okumalar-

Şans bir kere tek verilir hayat boyunca doğduğumuz zaman her şey bellidir aslında şanslı doğmuşsanız yeteri kadar yara almadan hayatınızı devam ettirirsiniz ama eğer ki şans size anne rahiminde gelmemişse hayatın acı veren yaraları ile tanışmaya hak kazanmışsınızdır.

Büyük bir deprem olmuş yastığınız mezarınız yorganınız kefeniniz olmuş ama size denilen tek şey şans bu yüzden bazen şansı insanın yakalaması gerekir. (Maraştaki deprem için çok üzgün olduğumu psikolojim bozulduğu için bu kitabı yazmayı tercih ettiğimi söylemeliyim.)

Büyük bir an geldiğinde sahne ışıkları size çevrildiğinde geri kaçmak yerine burdayım diye bağırarak öne çıkmazsanız belki elde edebileceğiniz tüm şanslarınızı yitirirsiniz.

Odada kalacağım kişiler daha belli bile değilken yoktan sebeplerle müdürün odasına çağırılmıştım.

Babamın yaptığı jesti beğenip beğenmediğimi soruyordu.

Sanki onu çok ilgilendiriyormuş gibi akademinin açılış balosunda sahne alacağım müjdesini bana verdi.

Zoraki bir şekilde tebessüm ettim.

"Kendi yazdığım şarkı ile katılmam şart mı?" Diye sordum saygı çerçevesi içerisinde.

Bir prenses olmak her zaman saygı ile yaklaşmak demektir.

Karşındaki kişiye ne kadar saygı duyarsan o kadar onun gözünde büyürsün.

"Elbette majesteleri sizin bestelediğiniz bir şarkıyı duymak daha iyi hissettirecektir." Dedi alayla.

Hayır saygı çerçevesini başına geçirip annemle geçirdiğin ateşli vakitler sana daha iyi hissettirmiştir umarım demek istemiyorum.

"Elbette balo yarın galiba?" Dedim yine de boğazıma dizilen tüm lafları yutarak.

"Evet pek vaktiniz yok gibi gözüküyor." Dedi sesindeki keyif eminim ki üç metre uzaktan bile belli oluyordur.

O şuan bana bakınca saf neden ona nefretle yaklaştığını bilmeyen bir kız görüyordur.

Ama kafamın içini görse ona daha büyük bir nefretle bakan çocuğu görür çünkü annemi elimizden daha doğrusu elimden çalan kişi oydu.

Aşk güzeldi ama aşkın güzelliği onun masumluğuna bakardı.

Sevgili müdürüm ile annemin aşkı pek masum değildi.

Ben onları affetsem bile umuyorum ki Tanrı affetmesin.

İzin isteyip odadan çıktım oda arkadaşlarım ile tanışmak için can atıyordum dalgın bir şekilde koridorda yürürken.

Bu dünyada en nefret ettiğim kişiyi gördüm.

Marco.

Beni bile sinirlendirmeyi başaran tek kişi olarak tarihe geçmeliydi.

HİSSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin