Biraz instagramda gezindim. Saç ve makyaj videoları izliyordum. Sonra üsten gelen bildirimle gözlerim parladı. Sibel:Hadi bi şeyler içmeye gidelim Sibel hem sınıf arkadaşım hemde en yakın dostumdu. Günümüzü nerdeyse hep beraber geçirirdik. Damla:Sen ısmarlarsan gelirim.) Sibel:Ah çok cimrisin Damla Damla:Peki sen bilirsin Sibel:Tamam tamam gel lanet olsun. Damla:Yarım saate ordayım bebeğim😘 Hemen üstümü giyip saçımı kurutup hafif makyaj ve dağınık bi topuz yaptım. Bi foto çekip instagrama attım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Şimdi gide bilirdim. Sibeli apartmanın hemen önünde gördüm. Zaten karşılıklı apartmanlarda yaşıyorduk. İnip aşağıya yanağına bi öpücük bıraktım. Sinirli olduğu belli idi. Yarım saat deyip 1 saate gelmiştim. Sibel;Birazda bekleseydim ağaç olacaktıç meyvelerimi toplayacaktın Damla. Damla:Acı biber bi meyvemi bilmiyordum Sisi(ona hep böyle hitab ederdim) Sibel:Kendini komikmi sanıyorsun? Damla:Hadi ama Sisi özür dilerim. Bi öpücük daha kondurdum diğer yanağına. Off Damla bu kadar tatlı olma. Bu sözüne gülümseyip koluna girdim. Güle güle kafeye taraf yol aldık. Biraz ilerledikten sonra gördüğüm şey ile yüzüm asıldı. O araba yine buradaydı. Sibele onu gösterdim D;İşte Sisi sana bahs etdiğim şu araba S;Takma be güzelim belki bu taraflarda yaşıyordur. D;Ama her gün okulun da önüne geliyor. S;Güzelim böyle şeyleri takma o güzel kafana boş ver. Peki demekle yetindim. Kafeye vardığımızda her zamanki yerimize oturduk. Genç garson gelip gülümseyerek bize selam verdi. Buranın daimi müşterisi gibiydik ve bizi tanıyordu. Garson;Güzel bayanlar ne arzu ediyor acaba Sibel "180+ esmer geniş omuzlu yakışıklı bir sevgili" dedi kıkırdayarak. Ona bi bakış atıp garsona döndüğümde "her zamanki Sibel işte takma" dedim gülümseyerek. Bana her zamankinden getir Can. Garson;Peki. Ya sen Sibel? S;Bana da aynısından. Peki deyip yamızdan ayrıldı 5 dakika sonra elinde kahvelerimizle gelip "afiyet olsun güzellikler dedi. Biz de hafif gülümseyip teşekkür ettik. Sibelle yarın ne giyip nasıl saç ve makyaj yapıcağımızı konuşup kararlaştırmamız 1 saat sürmüştü. Sonunda sohbetimizi bitirip ikimizde eve doğru yol aldık. Yarın görüşürüz deyip ikimizde kendi evimize gittik. Eve gelip üstümü değişip kendimi yatağa attım. Gelen bildirimlere söyle bi göz gezdirdim. Bilinmeyen numara bi mesaj ve bir foto. B.N(bilinmeyen numara):çok güzelsin ama bu kadar güzel olma. Attığı fotoya bi göz gezdirdim. Bu Sibelle benim fotomdu. Kafenin dışından çekilmişti. Tabi biz cam kenarında oturduğumuz için dışardan geçenler bizi görüyordu D:Kimsiniz? B.N:Ne fark eder? D:Kimsiniz dedim! B.N:Bir hayranınız desem? D:Bu yaptığınız çok yanlış. B.N:Senin yaptığın çok mu doğru? D:Ne yapmışım anlamadım? B.N:Çok güzelsin. D:Engelliyorum. B.N:Yapma D:Nedenmiş o? B.N:Beni burdan engellesen ne fark eder ki, bir süre sonra benim olacaksın. D:Git işine kardeşim. B.N:Kardeşim deme lazım olur. D:Iyyy cidden mi? B.N:Ahhh güzel kızım görüceksin. D:Hadi bb. Bu kişiyi engellediniz. Salak adam yaa. Geri zekalı varsa beni bulur zaten. Saate baktığımda saatin 23.45 olduğunu gördüm ve kendimi uykuya bıraktım. Sabah çalan alarm sesiyle gözlerimi zar zor açtım. Saata baktığımda saat 6.50di. Hemen kalkıp banyoya girdim duş aldım. Duştan çıkıp bi elimle kahfaltı niyetine kek yerken diğer elimle saçımı kurutuyordum. Hemen dolabı açıp giyeceklerimi çıkardım. Bebek mavisi olan ince askılı dizden bi karış yukarı olan elbiseye resmen aşık olmuş gözlerle bakıyordum. Aynı renkte olan bilekten bağlamalı topuklularımı da elime aldım. Çok güzellerdi. Üstümü giyip makyaj masasına oturdum. İlk olarak saçlarımı su dalgası yaptım. Sonra güzel bi makyaj. Sonda ayakkabılarımı giyip,çantamı koluma taktım. Aynada kendime baktım. Çok güzeldim. Cidden. Kendimi övmeyi pek sevmem ama bu cidden böyleydi. Gözlüklerimi de takıp evden çıktım. Gözlükler aslında çok önemli değildi. Gözümde hafif bi görme bozukluğu vardı. Ama gözlüksüzde göre biliyordum. Gözlük sadece bu hastalığın ilerlememesi için kullanıyordum ve bana da oldukça yakışıyordu. Apartmanın önüne indiğimde bi taksi bulup bindim. Okulun adresini verdikten sonra yolu izlemeye başladım. Okula geldiğimde parayı ödeyip taksiden indim. Okulun kapısının önünde durup bakmaya başladım. 4yıldır burda okuyordum. Tam 4 yıl dile kolay. Bu 4yılda çok güzel arkadaşlıklar edinmiştim. Her şey çok güzeldi. Sınıf arkadaşlarım,hocalarım hepsi beni çok severdi. Bende onları çok severdim tabii. Ama şimdi bu okulda geçireceğim son gündü bu. Üzülüyordum ama aynı zamanda da mezun oluduğum için seviniyordum. Bu düşüncelerden sıyrılıp okulun bahçesine girdim. Bahçe çok güzeldi. Her taraf süslenmiş,masalar düzenlenmiş ve kocaman bir sahne kurulmuştu. Her şey mükemmeldi. Hemen sınıf arkadaşlarımı görüp yanlarına gittim Selim:Ooo Damlacım bu ne güzellik Onun bu sözüne hafifçe gülümsedim Teşekkür ederim Selim. Sende çok yakışıklıolmuşsun. Tabi sizde çoçuklar dedim. Hepsi sırıtarak teşekkür etti. Sözü devam ettim. Tabi kızlarımızda bi şah eser dedim kızlara bakarak. Sibel hemen söze atıldı. -Hepimiz çok güzel ve yakışıklıyız. Evet öyleyiz dedim gülerek. Ege konuştu hafif hüzünlü sesiyle -Hepinizi çok özleyeceğim çocuklar. Bende dedi sırayla her kes. Bende üzülmüştüm. Ama ağlamak istememiştim. Çünki eğer ağlamaya başlarsam susmaz günü mahv ederdim. O yüzden sözü alıp dedim. Hadi ama çocuklar son günü ağlayarak geçirmek istemeyiz değilmi? Hepsi başıyla beni onayladı. Ve devam ettim. Hadi eylenelim.
Evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik. Bu hikayeye devam edeceğim tabi liseden ve derslerden zaman kaldıkça yazmaya devam edicem. Şimdilik 2 3 okuma var ama yinede umutluyum. Bu arada pisikoloji 4yılmı bilemiyorum. Bazı şeyleri sallamış ola bilirim jahskaljdhakd. Lütfen vote ve yorumlarınızı esirgemeyin. Cidden 1 yorum 1 vote bile beni çok mutlu eder. Hepinizi seviyorum❤
