Allah aşkı

Allah'ın yardımı ne zaman gelecek ?

Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerine olsun kıymetli okurum.

Bugün seninle insanların sürekli beklediği ama hiç bir adım atmadığı bir konu hakkında konuşalım.

Allah'ın yardımı ne zaman gelecek ?

Allah'tan hangi konuda yardım diliyorsan , bunu Allah'a iletmelisin. Bu ancak dua ederek olur. Örneğin bir iş arıyorsun ve herhangi  bir iş yerine başvuru yapmamışsın ve bir türlü iş bulamıyorum diye yakınıyorsun. Bu ne kadar saçma ise dua etmeden Allah'ın yardımını beklemekte o kadar saçma olur.

Eğer başına kötü bir şey geleceğinden endişe içindeysen, bunu Allah'a bildirmelisin. Evden çıkarken tedbir almalısın. Mesela ayetelkürsi okumadan evden çıktıysan başına herhangi bir musibet gelebilir. Çünkü kendini korumaya almadan evden çıkıyorsun. Kış günü mont giymeden evden çıkılmazsa , musibetlerin yağmur olup üzerimize yağdığı bu günlerde de ayetelkürsi okunmadan evden çıkılmamalıdır.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyuruyor;

'Her kim, evinden çıkarken "Ayetel Kürsi'yi okursa, Allah Teâlâ, o kimse için yetmiş melek görevlendirir. Bu melekler, Ayetel-Kürsî okuyan bu kimseye dua ederler, himaye ederler." Bu durum evine selâmetle dönünceye kadar devam eder.
'Evine dönerken de Ayetel-Kürsi'yi okuyan kimse, fakirlik çekmez, yoksulluk derdi görmez. Evinden çıkarken ve evine girerken okuduğu iki Ayetel-Kürsî hürmetine sabahtan akşama kadar işleri hayırla selâmette olur.'

Ben uzun yıllardır ayetelkürsi okuyorum. Bugüne kadar bir çok felaketten kurtulmak nasip oldu. Başımdan geçen ilginç bir olayı anlatayım;

Bir gün eşim ve eşimin ailesi ile kamp yapmak için çadır kurmuştuk. Çadırımız büyük olduğu için bir hafta kalmayı planlamıştık. Bir kaç gün geçtikten sonra orada rahat edemediğim için eve dönmek istemiştim. Eve dönmeye karar verdiğim günde ayetelkürsi okuduğum bana göre sıradan bir gündü.
Eşim beni araba ile eve bıraktı ve yeniden kamp alanına geri döndü.
Akşam üstü öyle bir yağmur yağmış öyle bir yağmur yağmış ki kamp alanını sel basmış. Sel insanların beline kadar gelmiş ve herkes canını zor kurtarmıştı. Ve çıkan fırtına ile birlikte çadırlar da sele kapılıp gitmiş. Eşim akşam olunca eve döndü , olanları anlattı ve gerçekten çok şaşırmıştım.

Orada bulunmamamın bir sebebi vardı. İşte bu Allah'a her an güvenerek okuduğum ayetelkürsinin hikmetidir.

Sen Allah'tan hangi konuda yardım istiyorsun Veya kendinde değişmesini istediğin bir özelliğin mi var ?

Bunları da Allah'a ileterek , gerçekleşmesini dileyebilirsin. Allah'tan dünya ve ahiret nimetlerini istemelisin. Allah yolunda yürümek istiyorsan ve gevşeklik gösteriyorsan dua et. Tembel ve miskin olduğun için dünya işlerinde başarılı olamıyorsan Allah'a dua et. İnsanlardan çekiniyor ve yapmak istediğin iş için adım atamıyorsan Allah'a dua et. Tüm kapıları açan Allah sana da kapılarını açar. Hem bak Rabbimiz bize nasıl dua etmemiz gerektiğini öğretiyor ;

"...insanlardan öyleleri vardır ki, "Ey rabbimiz! Bize bu dünyada ver" diye dua ederler. Böyle bir kimsenin âhiretten hiç nasibi yoktur.
İnsanlardan öyleleri de vardır ki, "Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru" derler.
İşte kazandıklarından bir payı olanlar bunlardır. Allah, hesabı çok çabuk görür!" Bakara 200/201/202

Müslümanlık sadece ahiret hayatı için çalışarak ruhbanlık hayatı yaşamak değildir. İslam dininin tavsiyesi hiç ölmeyecek gibi dünya için çalışırken her an ölecekmiş gibi ahiret için çalışmaktır.

Kısa bir süreliğine geldiğin bu dünya hayatında, ahiret için yatırım yapmadan dönmeyi tam olarak şuna benzetiyorum.

Bir zamanlar altının gramı 100 lira idi. O günlerde sürekli altın alıp, biriktiren insanlar altın aniden yükselince çok kâr ettiler. Netice de 100 liralık altının gramı 1000 lira olmuştu. Ve kazandıkları kârdan dolayı çok memnun olmuşlardı. Fakat hiç biriktirme alışkanlığı olmayan insanlar, geleceğe yatırım yapmamışlardı. Altın aniden yükselince sürekli ahh çekip o günlerde altın almadıklarına bin pişman olmuşlardı.

İşte tam olarak dünya hayatında , ahirete yatırım yapmayanlar öyle bir ahhh çekecek ki keşke dünyaya yeniden dönme şansım olsaydı diyecek.

Şu an senden hayal etmeni istiyorum. Sürekli ertelendiğin namaz borçların , sonra kaza ederim dediğin oruç borçların ve tövbe edemediğin sayısız günahlarınla ölmüşsün. Ailen cenaze işlerini halledip bir an önce seni toprağa vermişler. Artık hiç bir şekilde dönüş olmayan aleme göçmüşsün. Zamanında hiç hayır işlememişsin. Yapayalnız ve kimsesizsin. İlk hesabın namazdan sorulacak. Eğer namazı hafife almışsan işin çok zor. Sonra , Sura tekrar üflenip dirilmişsin. Sevap ve günahların tartıldığında günahların ağır basmış ve ceza çekmek için cehenneme gideceksin. Sana cehennem gösterildiğinde o alevler içine atılacağın esnada şu ana  geri dönmeni istiyorum.

Bu durum gerçekten yaşanabilir. Allah amellerin tartılacağını açıkça bize bildiriyor ;

"Kimin tartılan amelleri ağır gelirse,
İşte o mutlu bir hayat içinde olur.
Amelleri hafif olana gelince, Onu kucaklayacak olan hâviyedir.
O nedir, bilir misin?
Yakıp kavuran bir ateş!" Karia 6-11

İşte sana olacakları çok basit bir şekilde anlatmak istedim. Eğer o anı yaşamak istemiyorsan , hemen şimdi tövbe ederek Allah'tan aff dilemelisin.

Bu konu hakkında Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor;

"Onların, ateşin karşısında durdurulup, "Âh! keşke dünyaya geri gönderilsek de, bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!" dediklerini bir görsen! Hayır! daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Onlar dünyaya geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan şeyleri mutlaka tekrar yaparlardı. Onlar kesinlikle yalancıdırlar." (En'âm, 6/27-28)

Yarın keşke demeyeceğimiz bir hayat yaşamak duası ile.
Allah'a emanet ol güzel insan, kendine iyi bak.