İlsu'nun ağzından,
Yine o sırıtış of, artık yeter ya bir kerede gelmesin şu odaya neyse hadi bir bahane uyduralım. "Şey, benim lavaboya gitmem lazım gitsem olmaz mı?" en etkili bahanem bu ,lütfen inansın lütfen. Bana kaşlarını çatarak bakıp " Seslensen götürürdüm de zinciri kırmak ne iş, inanacağımı mı sandın hadi bay bay" dedi ve odadan çıkıp kapıyı kilitledi.
Sonra bir ses duydum bu Prens'in sesiydi " Kapıyı güçlerinle zorlama kapı güçleri engelliyor pencerede aynı şekilde, hadi sana kolay gelsin" dedi. Hadi kaldım tek başıma,odayı incelemeye başladım ama çok sıkıcıydı.
Yarım saat sonra,
Çok çişim geldi ya of ne yapacağım şimdi. Kapıya vurayım bari belki duyan olur diyip bütün gücümle vuramaya başladım. Kapının kilidi açıldı ve Prens çıktı dayanamayıp " bana çabuk lavabonun yerini söyle acil hadi " dedim tam ağzını açacakken lafı ağzına tıkadım ve "hadi ya bu sefer gerçek lütfenn " dedim. "iyi tamam" dedi.
Elimden tutarak beni lavaboya götürdü. Herkes bize şaşkın şaşkın bakıyordu, onlara normalde laf atardım ama konuşacak durumda değildim.
Bir kapının önüne geldik Prens " hadi gir seni kapının önünde bekliyorum ama acele et" dedi. Cevap vermeden hızlıca lavaboya girdim ve işimi hallettim çok rahatlamıştım şimdi kaçmak için plan yapmalıydım. Benim tek planım şu kapıyı açtığım gibi topuklamak inşallah yakalanmam.
Kapıyı açmamla koşmam bir oldu, arkamdan Prens koşarak geliyordu. Elbise beni yavaşlatıyordu yine de Prensten hızlıydım .Koridorun sonunda bir oda görünüyordu hemen içeri girdim kapıyı kilitledim.
Prens bağırarak " Odamı çok mu beğendin, dönüp dolaşıp yine odama geliyorsun" dedi gülerek, Prens'in sesi hala geliyordu ama bağırmıyordu birisiyle konuşuyordu hemen kapıya kulağımı dayadım ve dinlemeye başladım " Kapının önüne 2-3 tane muhafız koyun ben iki dakikaya gelirim " dedi. Odadaki tekli koltuğa oturdum ve beklemeye başladım.
Dark'ın ağzından,
Hemen İlsu 'ya ilacı vermeliyim nerdeyse saat 13.00 olmak üzere ve gelmek üzereler, ne anlaşmasıysa artık kabul etmezlerse İlsu'ya iğne yapılmış gibi göstereceğiz ve bir süre güçlerini kullanamayacak. İlsu böyle ilacı görünce içmez , suyun içine katayım şeffaf , su gibi zaten.
Odamın kapısının önündeydim " İlsu kapıyı açsana sana su getirdim, susamışsındır." İlsu kapıyı araladı suyu tek tıkışta içti sonra yakalanacağını anladı ki kapıyı kapatıp hemen kilitledi.
Babamın muhafızı geldi "Prens hazretleri geldiler İlsu'yu alamaya geldim "dedi. "Kapıyı gösterdim kapıyı açabilirsen alabilirsin "dedim.
15 dk sonra,
İlsu'nun ağzından,
Bana 15 dakikadır babamın geldiğini ve çıkmam gerektiğini söylüyorlar ama yemezler. Bir an babamın sesini duyar gibi oldum evet bu babamdı " İlsu, neredesin kızım, İlsu" kapıyı koşarak açtım ve sesin geldiği yöne doğru koşarken yakalandım.
Muhafızlar beni tutuyorlardı ve Prens önde gidiyordu. Biraz Prens'e doğru yaklaşık ayağına çelme taktım ama sadece sendeledi. Arkasına dönüp " ne var?! " dedi, biraz masum bir surat ifadesi takınıp " sadece bir soru , babam mı geldi sesini duydum sanki" dedim. Prens arkasına dönmeden " evet ,uslu durursan oraya gideceğiz." "tamam" dedim ve sustum.
Biraz yürüdükten sonra diğer kapılara nazaran daha büyük bir kapının önüne geldik. Muhafızlar Prens'i görünce kapıyı açtılar işte annem ve babam oradaydı . Diğer kral ve kraliçeler de gelmişti.
Beni orta yaşlı bir adamın yanına getirdiler yanımda da Prens vardı. Büyük ihtimalle annemin anlattığı Karanlık Lord bu olmalıydı. Ve konuşmaya başladı "Hoş geldiniz sevgili can düşmanlarım, sizleri buraya çağırmamın amacı dostluk" dedi ve Kral Felix ( Buz krallığının Kralı) " Sadede gel Karanlık Lord " dedi. Karanlık Lord'un gülümsemesi kayboldu ve ciddi bir surat ifadesi takındı.
"Prenses İlsu' yu almak istiyorsanız anlaşma yapıcağız "dedi, babam atladı hemen "ne anlaşmasıymış, o " dedi. Karanlık Lord eline aldığı broşürü okumaya başladı.
"1. MADDE: Oğlum ve yeğenim Selestiya Element Okulu'na gidecek.
2.MADDE: Oğlum ve yeğenimin sınıfında sadece prens ve prensesler olacak."
Kraliçe Alice itiraz etti "bu imkansız çünkü biz halkımıza bizim de onlar gibi sıradan insanlar olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz ve okula vampir alamayız" dedi.
Karanlık Lord gülerek cevap verdi "birincisi, o sınıfta prens ve prenslerin hepsi olacak.2-3 tane halktan insan seçersiniz olur biter. İkinci dediğinize gelirsek Dark ve Lukas'ın annesi insan olduğu için vampir değiller, babalarına çekmemişler ben ne yapabilirim," dedi.
Ortam çok sessizdi ve sessizliği annem bozdu" peki, herkes ikinci bir şansı hak eder kabul ediyoruz. Bu anlaşma bu kadar mı?" dedi. Karanlık Lord tekrar konuşmaya başladı " Son bir şartım var
3.MADDE: Oğlum ve Prenses İlsu ile nişanlanacaklar.
bu kadar ,çok basit değil mi ama anlaşmayı kabul etmezseniz kızınıza görmüş olduğunuz iğneyi yaparım, iğnenin ne olduğunu anlamışsınızdır umarım" dedi.
Anlık hepimiz son maddeden sonra şok olmuştuk Prens' e baktığımda o da şaşkındı son maddeden onun da haberi yokmuşa benziyordu.
Aynı anda Prens'le itiraz etmeye başladık, Karanlık Lord bir anda "yeterr, kesin sesinizi!" diye bağırınca korkudan hemen sustuk.
Diğer bölümde görüşmek üzere bay bay...
Bu arada başımız sağ olsun.
Yorum ve votelarınızı bekliyorum.
Bide karakter tanıtımı gelsin mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selestiya Element Okulu
FantasíaDünyada bir kabile başkanının kızı oluğunu sanan İlsu güçlerinin ortaya çıkmasıyla beraber getirdiği felaketler yüzünden Selestiya Element Okulun 'na yazdırılır. Selestiya Element Okulu'nda gücüne göre sınıfa gideceği için Konsey İlsu'nun gücünü öğ...