GALL DİYARI

29 8 38
                                    

Tüm Asgell'ler aynı anda ellerini kesti ve hep bir ağızdan "Bizimle yolculuk edecek frewa ve arkadaşlarına hiçbir zarar vermeyeceğimize yemin ederiz." dediler.

Vesta ayakta kalmakta güçlük çektiğini yeni yeni hissediyordu. Kendisini yere bıraktı.

Biraz...
Çok az oturmak istiyorum.
Belki biraz da uyumak...

Gözleri kapanmış bilinci kendisini terketmişti. Lucifer Vesta'yı tek hamlede kucağına aldı ve onların ardından havalandı. Sidar da Arel'e biraz daha peri tozu vermişti. Arel peri tozu ile uçup ulaşımını kolaylaştırıyordu. Uzun süren bir uçuş sonrası hâlâ varmamışlardı. Lucifer kucağındaki Vesta'nın yüzünü incelenmeye başladı. Küçük bir burnu, dolgun kuru dudakları, uzun kirpikleri, esmer olmasına rağmen şuan kireç gibi olan yüzü vardı.

Çok acı çektiği belliydi. Kanatları gerçekten onun için çok önemliydi. Asgell'lerin frewası olarak kanatsız olacak olması trajikomikti. Onu kabul edecekler miydi ki?
Sanmıyordu Lucifer. Melekler de şeytanlar da farklı olanı dışlarlardı hayatlarından çok kanatlarını savunan ve koruyan bir millet de kanatsız birini veliaht diye seçmez diye düşünüyordu.

Asgell'lerin bilinmeyen birçok özellikleri vardı. Büyü güçleri ve kahinlik özellikleri,ki kahinlik özelliği kraliyet ailesinin özelliğiydi, temiz kalpleri ve bu temiz kalpleri sayesinde sonradan oluşan kristal kanatları vardı. Çoğu kişi kanatları ile doğduklarını düşünsede onlar kanatlarını kazanıyorlardı. Temiz kalpleri ve yardımsever oluşlarıyla Gall diyarının ruhu olarak bilinen ve Phoenix kuşunun yeniden doğumunu sağladığı inanılan revaq tarafından hediye edilirdi.

Vesta yarı asgell yarı melek olduğundan melek kanatlarını kaybetmiş olsa da asgell kanadı kazanabilirdi. Bu yüzden Asgell'ler onu hemen Gall diyarına götürmek istemişlerdi zaten.

***

Arel ve Sidar ırkları yokolduğu için muhafız olmak zorunda olmasalar da şimdiye kadar umutsuz oldukları için arafta beklemişlerdi. Şimdiyse onların umudu olan Vesta'nın peşinden ilerliyorlardı. Sadece söz verdiği için yasaklı bir büyü yapıp çok sevdiği belli olan kanatlarından olduktan sonra dahi o kızı koruması onların yeşeren umudunu ağaca çevirmişti.

Vesta bitik halde olmasına rağmen çok güzeldi. Sanki güzellik algısını bozup doğalı önemsetmek için doğmuştu.

Gall diyarının giriş kapısı ile karşı karşıya geldiklerinde Arel gerildi. Yüzyıllardır evine girmemişti ama birazdan girecekti. Aile özlemi kendisini gösterdi. Üzgündü.

Sidar arkadaşının gerginliği ve üzüntüsünün farkındaydı. Elinden bir şeyin gelmemesi onu üzse de Vesta'nın her ikisine de umut olduğunun farkındaydı. O'na zarar gelmesine asla izin vermez ve canı pahasına korurdu ama bunu söyleyemeyecek kadar utangaç bir kişiliğe sahipti.

Sidar Vesta'nın arkadaşı için yaptığı şeylerden ve ruhlara etkisinden oldukça etkilenmişti. Vesta kusurlarıyla mükemmeldi. Acısı azap gücü huzur sağlıyordu. Keşke diye düşündü keşke daha farklı şekilde tanışsaydık. Ama işte kader ağlarını sağlam bir şekilde örmüş Sidar'ın yazgısına bir başkasını yazmıştı.

Gall diyarına giriş yaptıkları sırada diyarın ruhu revaq'ın dokunuşuyla Vesta uyandı. Yüzüne renk geldi ve Elf diyarı olan bu çorak yanmış ve yıkılmış bölüm Vesta'nın kendisine gelmesiyle alevler içine alındı. Kutsal ateş Vesta'nın bedeninden çıkıp etrafta yokolmuş olan diyara hayat verirken Vesta'nın gözleri mavinin en hırçın tonuna bürünmüş etrafını siyah hareler bezemişti. Vesta'nın ruhundaki asgell izleri açığa çıkıyordu.

VESTA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin