2

6K 440 509
                                        

taehyung


cezaevine yeni bir mahkum gelmişti, psikopatın teki olduğu söyleniyor. daha tanımadan yargılamak istemem. işe yarıyor mu diye bakınmak için yemekhaneye yol almıştım. yürüdüğüm koridorda mahkumlar beni gördüğünde çekilip başlarını eğiyorlar, bu gururumu okşadı. dudağımın kenarını kıvırıp sırıttım ve arkamda yürüyen bir kaç adama seslendim.

"siz önden yürüyün orda olduğumda yemeğim masamda olsun." emrimden sonra hızlı adımlarla önümden yürüdüler. siyah tulumumu düzeltip yavaş adımlarla yemekhaneye ilerledim. yemekhaneye geldiğimde herkes yemeğini yemeyi bırakıp başlarını saygıyla eğdiler fakat bir kişi beni umursamadan bakıp yemeğine devam etti. masama geçip sandalyeye oturdum. parmağımla siyah tulumlu adamı parmağımla çağırım konuştum.

"yemeğine devam eden oğlanı masama getirin." sesim gür çıkmış kaşlarımı çatmıştım. adamlar önümde eğilip çocuğun kollarına girip bana doğru sürüklemeye başladılar. çocuk buna karşı çıkmamıştı. diz çöktürdükleri çocuğa baktım tulumunun tek kolu düşmüştü yüzüne bakmadan önce kulağının arkasındaki,

' 21'

dövmesi dikkatimi çekti. çünkü benimde aynı yerde

'19'

dövmem vardı. tesadüfe gülümsedim ve konuştum.

"adın ne ufaklık"

rahatsız olmuş bir şekilde kıpırdanıp yüzüme, gözlerimin içine korkusuzca bakıp konuştu.

"jeon jungkook."

"sen şu televizyonda çıkan sahte psikopat değil misin lan." diyen adamlarımdan birisine baktım. bu ne cüret ben burdayken nasıl olurda ben yokmuşumcasına konuşurdu? çocuğa baktım, sinirli bir şekilde ayağa kalkıp gitmeye çalıştı. aynı kişi kolundan tutunca adamın kolunu büküp sırtına tekme atarak ondan uzun adamı yerle bir etmişti. etkileyici. diğerleri tam çocuğa saldıracakken onları el hareketim ile durdurmuş, yerden kalkan adamın çocuğun ensesinden tutup onu yere düşürecekken çocuk cinsel organına sert bir tekme attıktan sonra acı ile inleyip yere çömelmesine güldüm. bu çocuk sandığımdan güçlüydü. herkesin bakışları bir bana bir çocuğa yönelirken yerde kıvrınan adamın kalçasına sert bir tekme geçirmesiyle şaşırmıştım. bacağımı diğerinin üstüne atıp bu zevkli dövüşü izledim. adam çocuğa ağır küfürler edip çocuğu daha da sinirlendiriyordu. çocuk yerde yatan adamın yüzüne tekme atmaya başlayınca bana en yakın olan adamı çocuğu tutması için gönderdim. gardiyanın teki gelip bana baktı.

"götür şunu hücreye." dedim yerde yatan adamım için. ben burdayken kimse ben dışında konuşamazdı. çocuk yemeğinin başına gidip yemeye devam edecekken anons yapıldı.

"bütün mahkumların dikkatine, yemek saati sonlanmıştır. herkes koğuşuna."

çocukla tanışmak için yaptığım şey çocuğun aç kalmasına neden olmuştu. suçlu hissedip ayağa kalktım ve koğuşuma doğru ilerledim, odam daha doğrusu. çünkü tek ben kalıyordum orada. adamlarımın hepsini çağırıp sinirli bir şekilde onlara baktım. aralarında konuşup ne olduğunu sorguladıklarında.

"bir daha benim iznim olmadan benim adıma konuşmayacaksınız."

sesim fazlasıyla yüksek ve net çıkmıştı. söylediğim şey yankılanmış, adamların dümdüz durmasına neden olmuştu.

"Anlaşıldı mı?"

söylediğim şey ile önümdeki 30 civarı kişi aynı anda eğildi.

"güzel şimdi sizin yüzünüzden yiyemediğim yemeğimi getirin."

1921 | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin