7

3.1K 284 168
                                        

canavarlar sandığımız kadar korkutucu değildir. sadece onları tanımadığımız için korkarız.

elimdeki sepeti yere bırakıp yavaş adımlarla kapının kenarına gittim. içerden boğuşma sesleri geliyordu.  ne yapacağımı bilmiyordum. içeriye baktığımda taehyungu bir kaç adam sabitlemiş, burnuna bir bez bastırmaya çalışıyorlardı. yardım çağırana kadar ona daha çok zarar verebilirlerdi. hepsine gücüm yeter mi bilmiyorum ama çok sinirlenmiştim aynı anda taehyung için çok endişeliydim. kapıdan uzaklaşıp ne yapacağımı düşündüm. bir plan hazırlayıp, albümü yanımdaki boş koridora fırlatıp sepeti aldım. sepeti sertçe yere attım. bayağı yüksek bir ses gelmişti. dışarı uzanan maskeli kafayı gördüğümde gülümseyip el salladım onu kışkırtmak için. boş koridora doğru yavaş bir şekilde koştum ve arkamdan beni takip eden maskeli adamı hissettiğimde gülümsedim. tuzağa düşmüştü. arkama döndüm ve koridorun başında elinde bıçakla bana doğru koşan adamı gördüğümde derin ve heyecanlı bir nefes alıp elimi kıtlattım. yanıma geldiğinde bıçağı karnıma saplayacağını bildiğimden yanıma gelmeden saniyeler içinde hırkamı çıkarıp elime sardım. yanıma geldiğinde hemen sarldırıya geçip bıçağı karnıma doğru sapladı. hırkamla sardığım elimle bıçağın keskin tarafını tuttum. diğer elimle de kolunu tutup dizimi sert bir şekilde geçirdim. elinde bıçağı bıraktığında diğer elimle hızla bıçağı tutup yüzüne doğru vurdum. yanağında kocaman bir çizik açmıştım. zaman kaybetmek istemiyordum taehyung tehlikedeydi. bana doğru yaklaştığında ona daha da yaklaşıp çenesine sert bir yumruk atmıştım. biraz sert atmış olmalıydım ki yere serilmişti. sanırım bayılmıştı. planımın ikinci adımına geçmek için hızla adamın yüzündeki maskeyi çıkarıp kafama geçirdim ve üstündeki siyah hırkayı çıkarıp giydim. ayılmaması için onu ters çevirip bıçağı omurgasına sapladım ve çıkardım. üstümdeki hırkayla bıçağı temizlerken taehyungun odasına koştum. beni bulan gözlere başımı eğdim. yerde yarı baygın yatan taehyunga baktım. sikeyim şimdi üçüncü adıma geçiyordum ki başları olan kişi bana bakıp konuştu.

"neredeydin sen? temizlikçi kadının sana söylediği yer neresi, kasa nerde?"

sinrli bir şekilde bağıran adama baktım. konuşmadım çünkü konuşsam sesimden benim admaları olmadığımı anlayacaklardı. elimle buz dolabını işaret ettim. içerdeki 4 adam buz dolabına doğru ilerleyip eğildiklerinde. elimde sakladığım bıçağı tuttum ve saliseler içinde hesaplama yaptım. eğer ortada duran adamı rehin alırsam diğerleri fark etip hemen bana saldıracaklardı. bu yüzden rehin almayacaktım. göz ucumla yarı açık gözlerle beni izleyen taehyunga baktım. onu bu halde görmeyi istemezdim. buz dolabını açtıklarında kafası tam buz dolabının önünde olan elemanın kalçasına sert bir tekme basıp kafasını buz dolabına sokmasına sebep olmuştum. bana dönen maskeli adamın omzuna bıçağı saplayıp çıkardığımda adam yere yığılmış acı içinde kıvranmaya başlamıştı. arkamda duyduğum sesle hızla arkama döndüm ve elindeki sopayı bana doğru savurunda son çağrem olan cinsel bölgesine hızla atlayıp bıçağı sapladım ve elindeki sopayı alıp tam arkamı dönerken yediğim yumrukla yere serilmiştim.

"sen bize nasıl ihanet edersin, orospu çocuğu ha?"

orospu çocuğu mu. şimdi gerçek gücümü toplayıp ayağa kalktım ve açıklamaya bekler gibi bakan başlarına baktım. elimle kapıyı işaret edip kalın bir ses tonuyla konuştum.

"o zorladı beni."

boşluğa baktıklarında fırsat bulup yerdeki sopayı hızla alıp bana 'orospu çocuğu' diye adamın ensesinin biraz altına sert bir şekilde vurup bayılmasına neden olmuştum. kaldı bir adam. derin bir nefes aldım. yüzümde ki maske ile zor nefes alıyordum. siktiğimin kar maskesini çıkarıp adama sırıttım. korkmuştu. gözlerinden çok fazla belli oluyordu. dövüşmekten yorulduğum için adama bir oyun oynamak için ona bir adım attım. o da geri adım atınca konuştum.

1921 | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin