8

2.9K 233 260
                                        

bazı canavarlar gerçektende korkutucudur. ama biz korkmayız.

yağmurun daha şiddeti yağdığını cama çarpan yağmur tanelerinden anlamıştım. elimdeki havlu ile saçlarımı kurutup yatağa uzanan taehyunga baktım. yanına uzanıp havluyu başımın altına koydum. başımı ona çevirdiğime bana zaten baktığını fark ettim.

"taehyung burdan çıktığımızda, bir ev tutup birlikte yaşamalıyız."

bir şey demeden tavana bakıp yutkundu. daha sonra heyecanlı bir şekilde konuştum.

"büyük bir ev tutalım, bahçesi olsun. bahçede bir sürü kiraz ağacımız olsun. bir köpek sahiplenelim. ama yurt dışında yaşayalım."

tavanda ki bakışlarını bana çevirdi, bakışları çok hüzünlenmişti. sorunun ne olduğunu anlamak için yerimden doğrulup oturdum.

"sorun ne?"

o da yataktan kalkıp oturdu ve üzgün bir şekilde yüzümü okşayıp konuştu.

"güzelim ben müebbet cezası yedim."

"sen çok güçlüsün, bir sürü avukat tutarsın olmaz mı?"

gerçekten ilk defa bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordum. onsuz nasıl çıkacaktım ki.

"dava çoktan kapandı istesem bile yapamam artık."

yüzümdeki mimikler yok olmuş sadece bitmiş bir şekilde ona baktım.

"halkedeceğim çiçeğim, güven bana. özgür olacaksın, özgür olacağız."

elini çeneme yerleştirip dudaklarıma yaklaşınca gözlerimi yavaşça kapattım ve dudaklarımda hissettiğim yumşak dudaklarını öpmeye başlayıp ellerimi boynuna götürdüm. tek elini tişörtümün altından geçirip parmak uçlarını belimde gezdirdi. tüylerim diken diken olmuştu. karnımdaki hissi hâlâ çözememiştim. yoksa bu aşk mıydı? boğazıma geçirdiği eli beni yatağa itti. üstüme düşüp sertçe çenemi kavradı. dillerimizi kavuşturup dudaklarımıza sulu öpücükler bırakıp dudaklarımızın ıslaklığının birbirine geçmesine yardımcı oluyordu. ağzımın içinde geçzirdiği dilini emip hafif dişlerimi bastırdım. onunla öpüşmeyi seviyordum ama onunla sevişmekten hâlâ korkuyordum. bu yüzden bu şehvetli öpüşmenin hiç bitmemesini istedim. kapının tıklatılmasıyla ayrılıp ikimizde aynı anda kapıya baktık. dudaklarını yaladı ve üstümden kalkmadan önce küçük bir öpücük bırakıp kalkıp kapıyı açtı. sesi kısık çıkan adamı dikkatle dinledim ve daha iyi duymak için kapıya adımlandım.

"efendim birileri jungkooku görmek istiyorlar. müsait olmadığınızı söyledim ancak ısrarla onu çağırmamı istediler. sanırım önemli bir şey."

kapıya yaslanan taehyungun kolunun altından geçip sağıma ve soluma baktım. koridorun başında, biraz uzağımda duran ve bana bakan üçlüyü gördüğümde koşarak yanlarına gittim. namjoon bana sıkı bir şekilde sarılıp beni döndürdüğünde karşı kapıda duran sinirli bakışlarla dilini yanağında gezdiren taehyunga baktım ve namjoondan ayrıldım.

"sana çok teşekkür ederim hepsi duaların sayesinde oldu. kurtuluyorum buradan."

duyduğum şeyle ona sevinçle baktım.

"bu çok iyi bir haber! bunu kutlamalıyız."

başını sallayan jimine baktım. o da çok sevinmişti. yoongiyi ilk defa gülerken görmüştüm.

"yarın saat 17.00 de çıkıyorum."

"o zaman bu gece." diyen jiminin cümlesini tamamlayıp konuştuk hepimiz.

"parti gecesi!"

gerçekten çok sevinmiştim. onları koğuşlarına gönderip taehyungun yanına gittim. içeriye girmiş, yatağa oturmuştu. benden bir açıklama bekliyordu. gülümseyerek yanına oturdum ve ellerini tutup konuştum.

1921 | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin