6

34 12 11
                                    

"Abi, günaydın!"

"Günaydın güzelim."

Kollarını iki yanına açmasıyla adımlarımı hızlandırıp kollarımı ona sardım. Çok seviyordum bu baş belasını.

"Ben sana etrafı toplamayı bana bırak demiyor muyum?"

"Ya alt tarafı birkaç eşya, ha ben toplamışım ha sen."

"Olmaz öyle şey. Hem ben korkuyorum benden bıkarsın diye."

"Saçmalama, ben ve senden bıkmak?"

İşaret parmağımı havaya kaldırıp sağa sola sallamıştım. Bunu yapmamla gülmeye başlamıştı.

Salondaki sehpanın üzerine bıraktığım çikolatalı ekmeği alıp ona uzattım.

"Al bakalım."

Gülümseyerek alıp yemeye başladı. Yemek için kendini zorladığı o kadar belliydi ki. Bu birkaç ayda çok kilo vermişti. İçten içe çaresiz hissediyordum kendimi ama bunu ona yansıtamazdım.

"Bak o bitecek!"

"Tamam be! Kızma!"

Verdiği tepkiyle kahkaha atmıştım.

"Sen geç kalmadın mı?"

Sorduğu soruyla duvardaki saate baktım. Bitmiştim ben! Ölmüştüm, de gömenim yoktu!

"Ya neden daha önce söylemedin?!"

Bağırarak odama doğru koşup çantamı aldım. Acele etmem lazımdı. Telefonumu da alıp kapıya yöneldim.

"Görüşürüz bücür!"

"Sensin bücür!"

Telefonumun saatine baktığımda otobüsün gelmesine beş dakika vardı. Koşsam bile on dakikaya varırdım ama beş dakika oynayabiliyordu bazen geliş saati. O yüzden koşmaya başladım. Durağa geldiğimde nefes nefeseydim. Otobüs tam gitmek üzereyken yetişmiştim.

Hemen kartımı basıp arka dörtlünün önündeki koltuğa oturdum. Kulaklığımı takıp çalma listesini başlattım. Çalan şarkıyla dudaklarım kıvrılmıştı.

-Altüst Olmuşum°Mavi Gri-

"Nasıl başlarsa öyle bitermiş aşklar da..."

Acaba bizim aşkımız nasıl başlayacaktı? Ya da başlayacak mıydı..?

"Haberin yok mu zalim, ben sen diye kalbimi mahvedip durmuşum?"

Bu kısımda gözlerim dolmuştu biraz ama yüzümde bir tebessüm vardı. Çünkü mutluydum onu sevdiğim için, kalbimi mahvedip dursam da mutluydum. Ben haketmeyen birine değer vermiyordum ki. Hakediyordu, sonuna kadar hakediyordu hem de.

Yaklaşık yirmi dakika sonra okuldaydım. Çantamı sıranın yan kısmındaki demire asmış sıramda kitap okuyordum.

Ne mi okuyordum? Şey... Aşk ve Gurur. Bu kitapla onuncu sınıfta yani geçen yıl tanışmıştım. Beni sarsan birçok olayın olduğu bir dönemde biraz olsun iyi hissetmemi sağlamıştı. Sonra da en yakın arkadaşım olmuştu zamanla. Kendimi ne zaman yalnız hissetsem, çaresiz ya da öfkelenmiş ya da belki de mutlu hepsinde iyi gelirdi bana bu kitap. İçine o kadar çok altı çizili cümle, cümlelerin yan kısımlarına eklenmiş notlar bırakmıştım ki. Bu dünyada en değer verdiğim şeyler listesinde başlardaydı.

Bu hafta sonu yaşananlardan sonra yine ona koşmuştum ben de. Bir kez daha okumak istemiştim.

"Nehir, kayar mısın?"

Hep Yan Yana|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin