İyi Okumalar...
"Oğlum dikkat et." Annemin arkamdan bağırması ile onay veren bir ses çıkardım. Bugün günlerden pazardı ve ben şuan James'ın evine gidiyordum.
Şuan anlamlandıramadığım bir duygu karmaşasının içerisindeydim. Bir yandan kalbim sanki kalp krizi geçirircesine atıyordu diğer yandan da Jungwon'u düşünüyordum.
6 günden beri hiç iyi değildi çok sessizdi. Jay ile pazartesinden beri hiç konuşmamıştı. Ona ne kadar konuş ve aranızdaki sorunu çözün dediysek de sözümüzü dinletemedik. Jay'in ona ulaşacağı her yeri engellemişti. Jay hyung Budan da bir üniversite kazandığı için ilişkileri bu 2 yıldan beri sanaldı ve çok az görüşebiliyorlardı.
Tek istediğim şey arkadaşımın biran önce mutlu olması ve kafasını boşaltması.
Telefonumda ki konuma bakıp geldiğim yer ile aynı olup olmadığını anladım. Doğru gelmiştim bizim apartman gibi küçük ve tatlı bir apartmanda yaşıyordu. Kalbime ne olduğunu bilmiyorum fakat kendinde olamadığı kesindi. Sanki üst üste 5 kere maraton koşmuş gibi hızlıydı kalbim.
Derin bir nefes alıp verme egzersizi yaptıktan sonra apartmanın kapısına yöneldim. Merdivenlerden çıkarken Leo asla işimi kolaylaştırmıyordu sürekli ayağıma dolanıp duruyordu. Umarım bu sefer çiftleşmeyi başarırdı.
2. kata geldiğimde zili çalıp beklemeye başladım. Sakin ol Woochan sakin ol Woochan sakin ol Woochan.
Kapı açıldığında James bizi güler yüzüyle karşılamıştı. James'ın bakışları Leo'ya indiğinde dudaklarını büzüp nefesini bıraktı. "Umarım bu sefer de çükümü kopartmaya çalışmazsın Leo."
James'ın dediğine gülerek açtığı yoldan içeri girdim. "Gelin bakalım Lora bu odada."
James'ın açtığı odanın kapısı ile odaya girip Leo'nun tasmasının ipini çıkardım. "Sanırım onlar çiftleşirken izlersek biraz ayıp olur gibi." James'ın uysal bir şekilde konuşması ile büyülenmiş bir şekilde kafamı salladım ve onu takip ettim. Aşık mı oldum ben acaba aq.
Oturma odasına geldiğimizde televizyonda dondurulmuş bir şekilde olan Sünger Bobu görmem ile yüzüme büyük bir tebessüm kondurdum. James hızla televizyon kumandasına yöneldiğinde kolunu tutarak onu durdurmaya çalıştım ama sanırım biraz fazla güç kullanmıştım çünkü dengem bozulmuş arkamdaki koltuğa düşmüştüm artı olarak kucağıma da James'ı çekmiştim
James utançla kafasını kaldırdığında yüz yüze gelmiştik. "Ben özür dilerim."diyip kalkmaya çalıştığında kalkmasına izin vermeden kendime çekmiştim. "Üstüme düşünmen senin suçun değil ve özür dileme gerek yok sanırım bu şey benim hoşuma gitti."
James gözlerini belertip kızarmış olan yanaklarını gizledi. Hızla üstümden kalkmaya çalışırken ani gelen acıyla inledim. Ezmişti James geleceğimi ezmişti. James ayağa kalktığında eliyle ağzını kapatıp mutfak olduğunu düşündüğüm yere doğru koşmaya başlamıştı."Ben cidden özür dilerim. Yiyecek bir şeyler hazırlayıp geleceğim."
Acıyla kıvranırken bir yandan da gülüyordum. Bu duygu cidden çok güzel. Yani ezilmesi değil, kalbimin bu denli atması.
Woochan'ı ezdiler kıyamam be
Woochan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Çük Meselesi
Fanfiction"LAN GÜLECEĞİNİZE ALIN ŞU KÖPEĞİ ÜSTÜMDEN AŞAĞI DOĞRU İNİYOR ÇÜKÜMÜ KOPARTCAK."