Yiğit boxerını kemirerek bana geldi. Allah'ın insafsızı gelmesin mikrop filan bulaşacak şimdi. Neyse şuan onunla ilgilenemeyiz. Daha mühim işlerim vardı. Örneğin Ramazan'a süt ve biberon bulmak gibi acaba anne memesi mi bulsaydım.
Tamam çok saçma oldu. Satıya baktım yerde oturmuş tabii çok yoruldu uçmaktan. Bi baktım ebrara konuşuyor dediği şeyde şu
"Allah'ın cezaları canım acıyor niye beni kemiriyonuz"dedi bende
"Allah'ın sevgili kulu kendini kemiriyon manyak."
"Heeeeeeeeeee"
Neyse hemen biberon aramaya başladım şuan onlarla uğraşamazdım.Zaten ağlayan bir bebek vardı. Daha oyun da oynamamız gerekiyordu offf off neyse iş başa düştü arayalım bakalım.
İlk olarak raflara baktım sonra dolaplara baktım ama hiç bişey bulamadım yerde bir silah vardı hemen belime taktım eee başımızda katil varken silahsız gezemezdik değil mi.Yani en azından ben gezemezdim Allah korusun ölseydik neler olurdu. Tüm arkadaşlarım ölü ben canlıyım hayal bile edemiyorum. Allah korusun. Sonra yere bir hap düştü ve üstünde not vardı. Hemen okudum. Özetle notta bu hapı ezip suyun içine karıştırıp diğerlerine yedirmem gerektiği yazıyordu.
Ama zehir ise nolacaktı. Bir süre sonra hepsi ölecekti. Böyle bir durumda her zaman ki gibi yanlış kalmıştım oturup ağlamak istedim ama yapamazdım eğer yaparsam ölebilirdik. Ve eğer onlar ölürse ben dayanamazdım onlar için aynı şey geçerli miydi bilmiyorum ama ben onları kendi hayatımdan bile daha çok önemsiyordum. Eğer bu hapı yeselerdi ölebilirlerdi. Ama vermeseydim kendilerini öldüreceklerdi.Hiç fark etmemiştim ama gözlerim dolmuştu. Hemen silip oturduğum yerden kalktım ve belki bir çözüm olur diye etrafa bağırmaya başladım.
"Bay egolu bu zehir mi ? Sana güvenmiyorum çünkü seni tanımıyorum. Ya adam Allah şeninde cezanı versin. İnsan kaçırmak nedir yaaa. Bay dahi bu zehir mi değil mi? Lütfen söyle yoksa ölücekler.Ve her zaman olduğu gibi cevap alamadım. Zaten ne zaman birine bir şey sorsam cevap asla gelmezdi
Madem o cevap vermiyecekti bende oturup beklemeyecektim. Ebrar'ın kolu çoktan kanamaya başlamıştı. Ramazanın desen durumu içler acısıydı. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Kim bilir daha bunun gibi neler görecektik. Yiğitin bişiyi yoktu. Yani umarım çünkü kıyafetini yemekten başka bir şey yapmıyordu. Umarım midesi iyidir. Gene yapılması gerekenleri üstlenip yapmaya başladım. Etrafta bulduğum bir kaç kumaş vardı. Onları yıkayıp Ebrar'ın koluna bağladım. Yiğitin ağzını bantla bantladım. Bantı yemeye çalıştı ama ağzını alamadığı için yiyemedi.Satı ise uslu bir çocuk gibi oturmuştu parmağını emiyordu.
En son Ramazan'a geldim. O benle özel olarak hep uğraşırdı. Neden bilmiyorum ama arkadaşları da öyleydi. Belkide ben öyle düşünüyordum. Hemen tuvaletin oradaki musluktan su aldım. İçine küçük bir bez aldım. Ramazanın gözlerine pansuman yapmaya başladım. Zaten yerde yatıyordu. Sonra onu zorda olsa uyuttum. Tam uyumuşken şu egolu olan adam konuştu.
"Gözlüklü o uzun çocuk senin neyin"dedi onu ne alakadar ediyordu ki neyimse neyim be adam sana ne "pardon ama siz gerektiği zaman konuşmazsınız gerekmediği zaman konuşursunuz." Dedim. Ve o sorada Ramazan ağlamaya başladı. Yaaa daha yeni uyutmuştum. "Offffff Allah cezanı versin be adam." Ramazan'ı tekrar ninni söyleyerek uyutmaya çalıştım. Ama uyumadı.Boş boş ona baktım. Sonra gözleri kapanmaya başladı. Meğersem bu çocuk seste uyumuyormuş. Rahata erdim bende şunu yanına uzanıyım derken kulağımın yanından fısıltı geldi. "Ondan uzak duracaksın gözlüklü." Dedi. O benim kulağımın yanındaydı demi yoksa ben mi yanlış duymuştum. Elimdeki bezi anında yüzüne çarptım. Hemen ayağa kalktım. Kim olduğuna bakmak istedim. Ama şeytan adam izin vermedi.
Belimi tuttu ve ben hareket edemez hale geldim. Sonra yiğitten öğrendiğim bilgiler geldi aklıma. Hemen kendimi ona daha çok yasladım. O buna şaşırmıştı. Ama benim amacım onun amacından çok daha farklıydı. Kendimi on yaşlandığım sırada bacak arasının açık olduğunu fark etmiştim. Aptal adam bacaklarımı tutmayı unutmuştu. Be ben bacaklarımı çok iyi kullanan biriydim. Bacak arasına hemen bir tekme geçirdim. Egolu inleyerek bacak arasını tutarken bende onun yüzünü görmüştüm. Adam gerçekten çok yakışıklıydı. Gözleri kahve rengi tonlarındaydı. İçe doğru yeşeriyordu. Kaslı bir vücut yapısı vardı. Ve bunu isteyen herkes yapamazdı. Boyu benim boyumdan uzundu belki bir taburenin üstüne çıksam anca yetişebilirdim. Üzerinde siyah sweet tişört vardı. Altında da siyah bir eşofman.
Ben egoluyu süzerken egolu yerde hala kıvranıyordu. " Ne çıt kırıldımmışsın be insan azıcık kendini savunur ana kuzusu." O sırada kendimi birden yerde buldum. Allah'ın egolusu beni yere düşürmüştü. Hemen yerden kalktım. Egoluya baktım am ne yazık ki kaybolmuştu.
Beni görebiliryordu. Hemen kamera armaya başladım. Ama nafile hiç bir yerde kamere yoktu. O sırada Ramazan uyandı. Benim mesai başlıyor derken Ramazan ayağa kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. Allah kahretsin şimdi bu da neydi?💫Devam edecek 💫