Satı bayılınca ben ve Ramazan çok korktuk. Kim bilir ne olmuştu. İkimiz birlikte egoluya bağırmaya başladık. "Egolu noldu satıya neden bayıldı." Dedik ve sonra birbirimize baktık. Nasıl yanı anda söylemiştik. "Neeeeee nasıl yani az önce aynı anda mı konuştuk." Dedim. Ramazan ise kafa salmakla yetindi. O sırada cevap geldi. "Arkadaşınıza bişiy olmayacak. Hepsi güvende şu anda sadece dinlenmeye ihtiyaçları var." Dedi egolu. Biz onları banyodan çıkarıp yere koyduk. Sonra bizde yere uzandık. Acaba arkadaşlarımız kurtulacak mıydı. Eğer ölselerdi canımdan can giderdi. Şükürler olsun ki biri kurtulmuştu.
Ben bunları düşünürken gözüme bir damla bile uyku girmiyordu. Ramazan'a baktım ama oda uyanmamıştı. Kim bu durumdayken uyuyabilirdi ki. Baktığımı görünce bana bakmaya başladı."Ela ben çok acıktım ne yapıcaz sende açsın demi." Dedi. Sanki lütfen aç ol der gibi söyledi. Ama cümleyi böyle söylemeseydi bile ben zaten çok açtım. "Evet Ramazan çok açım bende hani düşünce götümle bir mutfak açmıştım ya belki orada yiyecek bişiyler vardır. Bi bakalım mı?" Dedim. Keşke demeseydim. Mutfağı bulana kadar yarım saat geçmişti. Ev labirent gibiydi olum.
Neyse yarım saat sonunda mutfağa ulaştık. Dolap aradık. Ama yoktu. Belki dolapların içinde bişiy vardır diye düşündük. Bir tane dolabın kapağını açtım ki içinden normal dolap çıkmasın mı. "Allah seni kahretsin egolu hiç dolabın içine dolap konulur mu? Alla cezanı versin be adam. Zevkine tükürüyüm senin." Dedim. Ve dediğim anda bir gülme sesi duydum. Ebrar arkadan gülüyordu. Meğersem uyanmış bu manyak. Ben nereden bilişim bunun uyandığını. Ramazan'la birlikte gülmekten katılıyorlardı. Neyse onları boş vermek istedim çünkü canımı sıkıyorlardı. Hemen dolaba baktım dünya kadar şey vardı. "Allah'ın cazası olan egolu teşekkürler yemek için." Dedim. Ve cevap geldi. "Ne demek prenses." Dedi bana ne prensesi be şu haldeyken olsam olsam cadaloz olurdum. Ramazanın bağırmasıyla ebrarla yerimizden sıçradık.
"Bir daha Elaya veya bizim gruptan birine böyle iltifatlar etmiyorsun!"Dedi. Ebrar kolunu bana vurdu. "Allah senin de cezanı versin Ebrar." Dedim ve bana gülerek baktı.
Hemen sonra yiğit uyandı onu görünce öyle mutlu oldum ki hemen gidip sarıldım.O da bana sarıldı. Sonra ayrılmak zorunda kaldık. Çünkü karnımız zil çalıyordu. Benim ve Ramazanın dışında kimse yemek yapmayı bilmediği için bütün yemekleri biz yaptık. Ortaya çıkanlar kuru fasulye pilav patlıcan salata bide yeşil mercimek çorbasıydı. Sofraya bir de turşu biber çıkardım mı tam oldu. Ama ne yazık ki tabak yoktu o yüzden hepimiz tencereden yemek zorunda kaldık. Biz doyduktan sonra Sarı geldi yanımıza. Daha yeni uyanmıştı kuzum. Satı yemeğini yerken biz de şunları konuştuk
"Kuzular oyun oynamamız lazım."Dedim. "Ne oyunu be hani şu egolu adamın bahsettiği oyun mu?"dedi Ebrar.
Bende "Aynen knk o oyun."
Ramazan "Ama bize daha oynayacağımız şeyler verilmedi ki."dedi. Onların daha kağıtlardan haberi yoktu.
"Çok özür dilerim arkadaşlar ama verildi."dedim hepsinin canı bir anda sıkılmıştı.
"Eeeee ne ile oynayacağız o zaman."dedi Yiğit
"Kağıtla oynayacağız arkadaşlar şöyle ki ben kitaplara bakarken kitapların arasından bu kağıt çıktı ve üstünde birinci oyun yazıyordu."dedim. Ve dediğim sırada Satı yemek yemeği bitirmişti. Bizimkiler kalkıp salıma gittiler Ebrar hariç o kalıp toplamakta bana yardım etti. Masayı yavaş yavaş topladık. Ve salona yürümeye başladık. Ama bir türlü salona gidemedik. Demiştim ya labirent gibiydi burası. Ebrar hemen öne atladı. "Knk biz sanırım kaybolduk." Dedi. "Sanırım değil Ebrar gerçekten kaybolduk." Dedim ve koşmaya başladık. Ama hiçbir şekilde salona çıkamadık. Yorulup durduğumuzda ilk defa karşımızda bir oda görüyorduk.
Kapıyı hemen açtık ve içeride ranzalı yataklar vardı. "Daha ne olsun."Dedim Ebrar'a hemen sonra bizimkilere bağırdım. "Ramazaaaannn Saaaaaatıııı Yiğiiiiiittttttt." Dedim hepsi 5 dk sonra kapını önünde belirdiler. "Niye gelmiyo..." nuz diyecekti ki odayı gördü Yiğit. "Salonu bulamadık ama burayı buldu nasıl beğendiniz miii." Dedim hemen.
"Buradan iki adam düz gittikten sonra salona ulaşıyordunuz." Dedi Ramazan umursamaz bir gerçekten ağlayacaktım şimdi. Hepsi yataklar bakıyordu ilk adımı ben yaptım ve üstteki yatağa kendimi attım. Ve 10 dk içinde uykuya daldım.
Uyandığımda ise yerdeydim ve ellerime bişeyler çizilmişti. Bizimkilere baktım be onlar da aynıydı. Geleyin buraya gelip bizi boyamışlardı. Hemde tahta kalemiyle. Kokusu hala odadaydı. Bizimkileri uyandım. Ve salona gittik hemen banyoya koştum ama maalesef ki Satı hepimizden önce davranıp banyoya girmişti bile. Üfleye üfleye saate baktım "Neeeee saat 3:35 mi" nasıl bu kadar fazla uyumuştuk. Satıya "Bağırdım hızlı çıkkkkk "diye ve sonra bizimkileri biraz sinir etmek için "birinciyim"diye bağırdım. İkinci Ebrar üçüncü Yiğit dördüncü ise Ramazan olmuştu çünkü hala uyuyordu. Bence uyurgezer di bu çocuk. "Ağağğağağağağağa" diye bağırdım. Çünkü yerde böcek vardı. Ve benim böcek fobim vardı. Ve yanlışlık sanırım hepsini korkutmuştum. Hatta banyoda bile bişiy düşmüştü. "Ramazannnn şunu alır mısın hadi kankam hadi lütfen." Dedim hemen peçete alıp onu çöpe attı. Camdan sallamayı düşünmüştü ama burada cam yoktu. Aslında olsaydı ne güzel olurdu. Doğal ışık girerdi içeriye. Aniden bişiy unuttuğumu hissettim. Ne unutmuşum olabilirdim ki diye düşünüyordum ki satı banyodan çıktı.
Hemen düşüncelerde sıyrılıp kendimi banyoya attım. Banyo yaptıktan sonra aynı kıyafetleri giyip banyodan çıktım. Bu sefer de banyoya yiğit girmişti.Grup banyo yaptıktan sonra kağıtla ne oynayacağımızı düşünmeye başladık. İsim şehir çok sıkıcıydı. Kesip bişeyler yapsak desek olmaz. Çünkü makas yoktu. O zaman "Kim kiminle nerede oynayalım mı?" Dedim. Onlar sohbet ediyorlardı ben bunları düşünürken."Ya neyini anlamadınız oyun niyetine kağıtla "kim kiminle nerede" oynayalım işte." Dedim Hep bir ağızdan "Oluuuuurrrr" dediler. Tam başlıyacaktık ki salona girdiler!!!!
Elinde silahları vardı. Hepimiz çıldıracak derecede çok kormuştuk. Hatta satı ve ebrar ağlamaya başlamıştı. Biz ise oturduğumuz yerde kalakalmıştık. O sırada ekrana görüntü geldi. Bir bilmeceydi. Allah kahretsin ki bilmeceler de çok kötüydüm. Üffffffff al işte Ela Allah cezanı verdi. Yiğit bilmeceyi okumaya başladı. "Bir kalaylı tas al duvara as." Ebrar ağlayarak bir anda "aynaaa" diye bağırdı.
Admlardan biri çıkıp hemen kaba bir ses tonuyla "Şimdi ayna bulun ve sonraki seviyeye geçin. Aynayı bulmak için 5dakkanız var." Dedi hepimiz koşarak ayna armaya başladık. Banyoda minik bir ayna vardı. Oraya bakmak istedim ama ev labirent gibiydi. Be ben daha hiç bir yerini ezberleyememiştim. Ebrarıda yanıma alıp beni banyoya götürmesini söyledim. Koşarak banyoya götürdü beni. O kadar hızlı koşuyordu ki hayret etmiştim. Hemen banyonun içindeki küçük sepete baktım ve aldım diyecektim ki ayna orada yoktu. "Ebrar sen mi aldın aynayı." Dedim hemen. "Yok knk ben orada ayna olduğunu bile bilmiyordum ki." 5 dakika çoktan dolmuştu. Hepimizi salona itekleyerek çıkardılar. Ve bizi hemen yere yatırıp başımıza silahlarını dayadılar. Artık bende ağlıyordum. Korkunç bir durumdaydık.
Basıl bu duruma düşebilmiştik. "Lütfen yapmayın. Biz daha çok genciz daha Müge anlı izlemeye başlamadım bile ben." Diye ağlayarak yalvardım. O sırada anında kafamızdan silahları çektiler. Keşke daha önce söyleseymişim diye düşündüm.sonra ellerini bize uzatıp kalmamıza yardım etmek istediler. Diğerleri tutmayı tercih etti ama ben tutmadım. Bu yaptıklarından sonra onlara güvenemezdim. Yerden destek alıp kendim kalktım. Hepsi aynı anda "Özür dileriz. Ela'nın deyimiyle egoludan hepinize özelikle kızlara iletilmiştir." Dediler ve salondan çıkıp gittiler. Peşlerinden koştum ama ne yazık ki yetişemedim. Zaten ne zaman bir yere yetişmiştim ki. Hemen bizimkilerin aynine döndüm Ebrar'ın dizi soyulmuştu. Satı ise kafasını tutuyordu. Kaçarken kafasını duvara vurmuştu. Erkeklerin hiç bişiyleri yoktu. Turp gibiydiler. Maşallah. Ben sabahtan beri kendi içimden mi konuşuyordum. Bu konuyu düşünmeyi bırakıp. Ebrar'ın dizine üflemeye başladım. Satıya da "kafana buz koy küssün şişmesin." Demiştim. Sonra yukarıdan Spidermanlı yara bandı düştü. Düştüğü yere koşup yukarıya baktığımda hiçbir şey yoktu. "Bu adamın ne iyi bir çalışma yöntemi var yaa!!" Dedim. Ve dediğim sırada bizimkiler bana bakıyordu. "Gene kendi perileriyle konuşmaya başladı korkmayın." Diye söylendi Ramazan. Şuan onunla uğraşamazdım. Çok işim vardı.
Ebatların yarasına Spidermanlı yara bandını yapıştıdım.Hemen konuşmaya başladım. "Ramazan yemek işi sende. Toz alma yiğitte. Satı sende yerleri süpürüyordun camın bende yerleri siliyorum." Dedim. Ve hemen Ramazan ve Yiğit itiraz etmeye başladı. "Ya Ela ben niye yemekleri yapıyorum gitsin ebrar yapsın."dedi "Bende toz almak istemiyorum.Hem niye ebrar yatıcak da biz çalışacağız." Dedi. Şimdi öfkeden kaynıyordum. Ama bıkın bir ses tonunda cevap vermek zorunda kaldım. Yoksa dediklerimi yapmazlardı. "Ebrar dizini soydurmuş. Sizin hiç bir şeyiniz yok yüzden sen yemek yapıyorsun. Sende toz alıyorsun. Temizlik işine ilk satı başlıyıcak. Çünkü süpürünce toz kalkıyor."dedim. Hepsi bana şaşkın bir şekilde bakıyordu. "Neye bakıyonuz yaaa.Ne yapmayı planlıyordunuz. Hadi hadi çok yavaşsınız hadi hızlanın." Dedikten sonra hepsi dağıldı ve işlerini yapmaya başladılar. Bende ve Yiğit satının süpürmesini bekledik.
Satı süpürdükten sonra yiğitle kalkıp yerleri silmeye başladık. Yani o toz aldı. Bende yerleri sildim.İşler bitikten sonra hepimiz yemeğe oturduk. Yemekte dünden kalan patlıcan çorba bide küçük pizzalar vardı. Pizzaları görünce çok mutlu oldum. Çünkü en sevdiğim yemekti. " Pizzaaaa" dedim ve hepsinin gözleri yemeğe döndü. "Allah razı olsun Ramazan ne marifetlisin."dedi yiğit Ramazan'a atlayarak. "Eeeeee hadi gömülün" dedi Ramazan ve hemen yemek yemeye başladık. Yemekleri bitirdikten sonra ailelerimizi özlediğimizi fark ettik.
"Sizce bizim olmadığımızı fark etmişler midir."
"Bence fark etmişlerdir ve armaya başlamışlardır yiğit yoksa niye sürekli hareket edelim değil mi?"
"Yaaa ama nereden biliyorsun ki hareket ettiğimizi Ela."
"Kankacım şöyle ki hissediyorum sabit duruyorsak hissederdim. Sürekli başım döndüğünden dolayı nereni sabit nerenin hareketli olduğunu hissedebiliyorum Satı."
"Tmm anladık kavga etmeyin!" Diye bağırdı ebrar ile Ramazan.
"Üfffffffff zaten hep böyle yapın hep ben konuşunca konuyu kapatın."
"Ya ne alaka Ela şimdi boş yere niye trip atıyorsun ki."
"Boş yere trip mi atıyorum sence Ebrar."
"Evet kanka gerçekten boş yere trip atıyorsun."
"Peki kızlar peki ben gidiyorum salona."dedim ve mutfaktan çıktım. Sonra her yere çınlama sesi geldi.
"Ebraaarrrrr kızlaaarrrr bizim grup koşun her yer çınlıyor!" Hepimiz koridorda toplanmak zorunda kaldık. Ama ne yapacağımızı bilmiyorduk.
💫Devam edecek💫