🏴‍☠️FELAKET🏴‍☠️

11 1 0
                                    

Tam şaka yapacaktık ki çığlık koptu. Üffff hepte bizim başımıza geliyordu. Barda piskolojimiz o kadar bozulmuştu ki. Biz mi sorunluyuz acaba diye düşünmeye başlamıştım ki Ramazan adeta koşarak yanımıza geldi. Hatta koşmadı uçmadı ışınlandı. Hepimiz birbirimize sokulduğumuzda yiğitin hangi haltta olduğunu bilmiyordum. "Ramazan Yiğit nerede en son neredeydi ne yapıyordu. O iyi mi iyi değilse nolcak ya öldüyse biz ölürsek. Allahım sen koru." Dedim ve dememle Yiğit bağırarak içeriye girdi. "Aha geldi başımızın belası." Dedi Ramazan kötü bakışlarımı ona yönelttim ama piskopat gibi gülümseyerek bana baktı.
"Sanırım kendinden bahsediyorsun öküz. Ela sana öküz demekte o kadar haklıymış ki bi öküz gibi insanları kırabiliyorsun. Kim bilir kaç kişiye daha böyle davranıp kalbini kırdın. Üzülüyorum sana ne kadar duygusuzsun. Gerçekten tek düşünebildiğin kendin misin?" Diye sordu Yiğit.

Bi nebze bile olsa haklıydı sanırım her insan bazı yerlerde hata yapabiliyordu. Niye bilmiyorum ama ilk defa Yiğit bunu Ramazanın yüzüne vuruyordu. Ve Ramazanın yüzünden hem kırılmışlık hemde şaşkınlık okunuyordu. Genelde önemli şeyleri ben söylerdim. Çünkü yumuşatırdım ve kırılmazlardı. Ama bu sefer yiğit gerçekten içinden geçenleri söylemişti.İleride pişman olacağını biliyordu. Ama sınırım artık o da dolmuştu.

Soluklandı ve devam etti.
"Ela yalan mı sen kaç defa geldin ve. " diyecekti ki ağzını tıkadım ve tam bişiy söyleyeceğim sırada kafamızın üstünden bir kaç silah geçtiğini gördüm.
"Yere yatınn." Diye bağırdım ve uygulamaya çalıştılar ama ne yazık ki hepsi üstüme yığıldı. "Yere yatın derken demek istediğim yere yatındı. Üstüme değill! Şimdi kalkın ve normal insanlar gibi yere yatın." Dedim ama kimse kalkmadı. Delirecektim şimdi. O sırada başımızda bir silah patladı. Ve daha çok üstüne abandılar onları üstümden atmaya çalıştım ama olmadı. "Manyaklar kalkın üstümden de ayağa kalkıyım."Diye bağırdım.10 15 saniyelik bir süre içinde telaşla üstümden kalktılar.

Allahım nasıl bir bataklığın içindeydik biz diye düşünürken üstümden kaktılar. Ve bende kalktım. Kalktığım sırada bacağıma vurdular ve ben dizimin üstüne düştüm. Diğerleri ayaktaydı ama onlar ayaktayken ben niye dizlerimiz üstündeydim.Beni aşağılıyorlardı. Bunu düşünmek istemedim ve beynimin en dip köşesine attım.

"Pardon ben niye dizimin üstündeyim. Onlar neden ayakta."

"Patronun emri." Dediler yüzünü göremediğim adamalar. Yaaa manyak mı bu gerizekalılar? Ben niye yerdeyim manyak gibi dizlerimin üstüne çökmüş bekliyordum. Sanki dileniyordum yaaaa. Diye düşünürken arkadan çığlık sesi tekrar geldi. Ve tekrar tekrar. Adamlar tedirgin görünmüyordu ama biz gayet tedirgindik. Ve gene çığlık geldi. Hepimiz korkuyorduk. Hepsinin teker teker yüzlerine baktım hepsinde korku vardı. Ama bir tanesinde korkudan daha baskın bir duygu vardı. Gözleri adeta nefretten parlıyordu. Diyordu ki ben sizden nefret ediyorum. Ama öyle böyle bir nefret değil seni öldürmek istercesine nefret ediyorum.Diyordu. O sırada yukarıdan bana baktı. Be gözleri yumuşadı bu defa başka bir şekil de parladı gözleri.

Bi anda bir sesle ona bakışlarım sona erdi.Ve odaya bağırarak biri girdi. Ben bu kişiyi tanıyordum melihti bu kıvırcık saçları kahve tonlarında gözleri kocaman yanakları bir de göbeği olması gerekiyordu ama görmeyeli baya bir zayıflamış ve vücut yapmıştı.Ne kadar zamandır onu görmüyordum acaba özlemiştim de. Kafamda o namluyu daha çok hissettim. Artık ağlamaya başlamıştım. Ölmekten değil arkadaşlarımın önünde ölmekten korkuyordum. Ben onların önünde ölürsem çok üzülürlerdi.

Ellerim hala açıktı. Ama o kadar çok titriyorlardı ki hareket bile ettirmiyordum. Ellerindeki his gitmişti bizimkilerin arkasında adamlar vardı. Ellerini tutuyorlardı. Hepsine baktım ve yiğitin ağladığını gördüm.Bu benim için son damlaydı. Artık hüngür hüngür ağlıyordum. O sırada Ramazan'a baktım o beni daha önce hiç böyle ağlarken görmemişti. 

Normal bir gün Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin