Yenilgi ve Mücadeleden ibaretti herşey. İnsanların hayatları boyunca bir hedefleri, yaşama amaçları vardı. Bu güne dek aklımda sorularla gizli bir şekilde yaşamıştım. Gözlerden uzak, herşeyden uzak, kendimden uzak yaşadım. Benliğim yavaş yavaş vücut buluyor sanki. Ben yeniden doğuyorum. Yenilgi bana göre değildi artık. Mücadeleyi seçtim. Ne olursa olsun vazgeçmiyecektim. Şimdiye kadar yaşadığım bu sahte dünyadaki gerçekleri görüyorum. Sanırım sadece unutamıyorum, kabullenemiyordum.
Son kış günleri soğuk geçiyordu. Üst üste yağmur yağıyor kendini yaşatıyordu. Evelina bu gün çıkacağı yolculuk için kat kat giyinmiş, kimliğini gizlemişti. O hep zengin bir ailenin çocuğu olarak büyümüştü. Böyle giyinmeye alışkın değildi pek. Ailesi Evelina'dan birşey saklıyordu. 20. doğum gününe yakın öğrenmişti gerçekleri Evelina. Gerçek ailesi onlar değildi. Annesinin ve babasının bahçede endişeli bir şekilde bunları konuştuklarını duyan Evelina herşeyi anlamıştı. Çok küçükken ailesi onu hep saklardı. 19 yaşına kadar evden çoğu zaman çıkmamıştı. Kendi gibi olmasına izin verilmemiş, hep baskı içinde yaşamıştı.19 yaşından sonra kendi isteklerine birşey denmemeye başlanmıştı ama yine de ailesi kızın herşeyini takip ediyor ve karışmaya devam ediliyordu. Özellikle Evelina 16 yaşındayken babası onu bir odaya hapsetmişti ve ona sadece güvenliği için burada kalması gerektiğini söylemişti. Evelina camdan öylece bakınırken, yoldan geçen yol esnafları aralarında Evelina'dan bahsediyorlardı. Evelina ilk kendisinin olduğunu sandı ama sonradan diğer esnaf cümlesinde 'Kayıp Prensesi tekrar aramaya başladılar' diyince Evelina kendisinin olmadığın düşündüğünden umursamamıştı. Fakat şimdi çok anlamlı geliyordu. O prenses kendisiydi. Evelina bu gerçeği öğrendiğini 2 ay boyunca sakladı. Sonunda ailesi doğum günü hediyesi olarak Lavanta Bahçelerine götürüyordu onu. Evelina'nın planı tam o sırada kaçmaktı aslında. 2 ay boyunca boş durmamıştı. Hem önceki bilgileriyle hemde iki ay boyunca öğrendiği bütün bilgilerle fark ettirmeden saraya sızacaktı. 22 gün sonra büyük bir şenlik düzenlenecekti. Kraliyetler arasındaki, Barışın Yıl Dönümü gibi.
Son 22 gün
Evelina:
Yolculuk için hazırlanıyordum. Ailemin neden bana böyle davrandığını 16 yıl sonra öğrenmiştim... Daha üç yaşımda kaçırıldığımı nasıl anlayabilirdim? Gerçek ailem beni terk mi etmişti yoksa ailem zannettiğim bu insanlar beni mi kaçırmıştı? Tahmin etmesi zor değil... Eğer gerçek ailem beni terk etmiş olsaydı neden beni aratmıştılar? Bu gün büyük gündü. Gerçeklerle yüzleşecektim. Kaçacaktım. Bütün herşeyi planlamıştım.
"Evelina, hadi kızım atlı araba gelmiş." dedi babam kapının arkasından.
"Tamam geliyorum hemen!" dedim ve son olarak gül yoncamı dudaklarıma biraz sürdüm ve kalktım.
Bu günlerde ayriyeten bi yalnızdım. En yakın arkadaşım Mei benimle uzun süredir irtibata geçmemişti. Yani ona planımı anlatamamıştım. Ama şu an bi' daha düşününce iyiki anlatmamışım. Bir şeyi gerçekleştirmeden önce kimseye söylemeyin. Söyledikçe gerçekleşme oranı azalır. Birçok ihtimale hiç gerek yok. Ne kadar az ihtimal varsa o kadar gerçekleşmesi mümkün.
"Geldim" dedim ve babamın yanından yürüdüm.
"Kızım yolda dikkatli ol tamam mı? Ve Lavanta Bahçeleri'nde ki evinden mümkün olduğunca çıkma."
"Tamam" diyerek geçiştirdim hemen.
Sözde annem ve babam atlı arabanın yanında bana sıkıca sarıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ay Prensesi 🌙
Narrativa StoricaEvelina kendi gibi yaşamıyordu. Bunca zaman sözde ailesinin yanında onların ellerinde, onların kendisi için kurduğu hayatı yaşamıştı. "𝘈𝘳𝘵ı𝘬 𝘬𝘦𝘯𝘥𝘪 𝘪𝘻𝘭𝘦𝘳𝘪𝘮𝘪 𝘣ı𝘳𝘢𝘬𝘮𝘢𝘬 𝘪𝘴𝘵𝘪𝘺𝘰𝘳𝘶𝘮 𝘣𝘶 𝘩𝘢𝘺𝘢𝘵𝘢." dedi Yıllar sonra...