MOTORCU| TEXTİNG ✔️

27

Okunma var ama OY ve YORUM çok az üzülüyorum. Oy ve yorumlarınızı okudukça daha hevesli yazıyorum bölümleri.

Yıldıza basmayı unutmayın. ❤️‍🩹

Zil çalınca şaşkınlıkla, kapıya doğru uzaktan baktım. "Hayır ya!" diye homurdandım. Oturduğum koltuktan kalktığımda kapıya hızla ilerledim. Zil susmak bilmiyordu. Israrla basılı tutuyordu zile.

Dürbünden baktığımda, gelen kişi Özgür'dü.

Gerçekten gelmişti. "Özgür git buradan!" diye seslendim. Özgürün kıkırdamasını duydum. "Güzelim aç kapıyı. Yemem seni."

"Özgür ben korkuyorum, lütfen git." diye korkuyla kapıdan uzaklaştım.

Hâlâ gitmemişti. Binanın ışığı yanıp sönüyordu. Telefonuma gelen mesaj bildirimleriyle hızla salona ilerleyip koltuktan telefonunu aldım elime.

Motorcu güzeli: Güzelim korkma. Bir şey yapmam sakin ol sadece seni görmek istiyorum.

Veda: Ben de istemiyorum lütfen git. Biri gelebilir.

Veda: Zarar görmeni istemiyorum.

Motorcu güzeli: Kimse bana zarar veremez.

Veda: Özgür lütfen git.

Motorcu güzeli: Aç kapıyı konuşalım.

Motorcu güzeli: Kimse bana zarar veremez.

Veda: Tamam geliyorum.

🏍️

Kapıya ulaştığımda kapımı açmıştım. "Gir hemen." Korkuyla binaya bakındım. Özgür hızla içeri girdiğinde, kapıyı kapatıp kilitlemiş, çengeli de kapatmıştım.

"Hoş geldin..." dedim onu incelerken, Saçları boyaydı muhtemelen çünkü fotoğrafında kumral burada ise simsiyahtı. Ela gözleri ışıldıyordu resmen.

Deri ceketini üzerinden çıkarırken, kaskını yere doğru dikkatlice koymuştu. Siyah kot pantolon, siyah dar tişörtü ile gözlerimi kamaştırıyordu. Kasları tişörtten bile belli oluyordu.

O da beni süzüyordu, ve ben üzerimde sadece saten gecelikleydim. Mini olan gecelik hatalarımı kapatmıyordu. Gözlerini kaçırırken öksürdü, "Eee beni davet etmeyecek misin?" diye sorunca onu süzmeyi bırakıp gözlerine baktım

"Gel buradan," diye yönlendirdim onu salona doğru. Koltuğa rahatça oturduğunda evime bir göz atmıştı.

"Gecenin bu saatinde ne işin var burada?" diye sordum yanına oturarak. Gecelik daha fazla bacaklarımı ortaya çıkartmıştı fakat o bacaklarıma bakmıyor yüzümü inceliyordu.

"Senin geleceğin yoktu ben geldim..." diye yanıtladı. İçkilerle dolu olan dolabımı gösterdiğinde, "Bir şeyler ikram etmeyecek misin bana güzelim?"

Kafamı salladım ve dolaba doğru yönlenirken, "Ne içersin?" Pek misafirperver biri değildim. Hatta misafirlerden nefret ediyordum.

"Seçimi sana bırakıyorum," Ona doğru göz ucuyla baktığımda dudağının kenarı kıvrılmıştı.

"Viski ağır gelir mi?" diye sordum. Aklıma takılan şeyle ona döndüm, "Alkol alacaksın ama motor nasıl süreceksin?" diye sordum merakla ona bakarak.