_4

510 40 47
                                    

𓄇
_____

Akşam saatlerine doğru televizyondan izlediğim programın 3.bölümü bitmiş diğer bölüme otomatik olarak geçerken sıkıntıyla koltukta pozisyon değiştirmiştim. Jenerik girerken izleme hevesim kaçtığı için anlık bir kararla bölüm başlamadan alelacele televizyonu kapattım. Başlarsa yarım bırakamaz bitene kadar boş boş izlemek zorunda kalırdım.

"Çok boşsun."

Seninle konuşmuyorum!

Koltuğun sırt kısmına uzattığım ayaklarıma bakındım. Bildiğimiz ayak, bileğimdeki ip izleri hariç. Çok sıkılmıştım ve belim kopuyordu resmen. Sabah, yani aslında öğleden sonra uyandığımda kendi yatağımda ve çırılçıplaktım. Üstelik temizdim. Başta ne olduğunu hatırlayamamış kendi başıma eve gelip sızdığımı falan düşünmüştüm. Ta ki kalkmaya çalışıp vücudumdaki ağrılarla yüzleşene kadar...

Belim biraz sıkıntılıydı ama o da feci bir ağrı değildi sadece hafiften hareketlerimi zorluyordu. Bu şekilde derse gidemeyeceğime kendimi ikna ettikten sonra ilk olarak ağrımı yumuşatmak için krem gerektiğini fark ettim. Ama genelde ağrım olmadığı ve evime getirdiğim hiç kimsenin bakımını üstlenecek kadar da düşünceli olmadığım için krem olmadığını fark etmem de uzun sürmemişti. Bu yüzden pratik bir fikirle kendimi duşa atıp bir süre sıcak suda oyalanmıştım. İyi gelmişti.

Ha bir de oturamıyordum. Dün gece deltayla yediğim haltın bana olan küçük hediyesi. Çok sert davranmamıştı aslında, ilkim olduğu için normal olduğunu kabullenmiştim. Tabi birkaç saat önce düşüncem böyle değildi. Klasik Alfa Jeongguk yıkımını yaşadığım saatlerdi.

Kalkıp tüm ağrıyı çekmeye başladığım andan beri deltaya bir güzel sövmüştüm. Lanet olası pislik nasıl böyle bir şey yapabilmişti? Beni resmen kandırmıştı. Üstelik kurdumla benden habersiz anlaşma yaparak? Ha!

"Ahjusshi demiyorsun, üzüldüm"

Siktir oradan! artık o kadar samimi olamayız. Sana güvenim kalmadı.

Anlaşmanın ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Beni ne uğruna sattığı hakkında düşünmek bile istemiyordum. Tüm hayatımı şekillendirdiğim kurdumun böyle bir şey yaptığını öğrenmek yeterince beynimden vurulmuşa döndermişti.

Koltukta biraz daha kayıp başımı koltuktan aşağı sarkıttım. Yeterince uzun süre bu şekilde durursam beynim kandan boğulur da ölür müydüm acaba? Bekaretimi kaybetmiştim bir kere, geri kalan yaşamım daha ne kadar anlamsız olabilirdi? Tüm zaman boyunca kafa tutmayı hayal ettiğim o üstün ırk olan delta tarafından bi güzel sikilmiştim.

Sikildim.

Hayatımda asla kullanmayacağım bir kelime olduğunu düşünmüştüm ama genel olarak düşününce her seferinde tükürdüğümü afiyetle yalamış biriydim. Bu da o anlardan biriydi. Hatırladıkça utanç krizine giriyordum.

"Evet duşta da ağladın hatta."

Ağlamadım!

"Ağladın!"

Ağlam- her neyse seninle uğraşmayacağım!

En çok da bunun hoşuma gitmiş olması beni utandırıyor, kendimi sorgulamama sebep oluyordu. Duşta da kısa bir kendini sorgulama anı yaşamıştım. Eh birazcık kendime acımış olabilirim, kısacık bir an.

Duştan çıkınca daha iyi hissediyordum ta ki ayna karşısına geçene kadar. Vücuduma yeni bakıyordum. Önden bakıldığında ufak tefek birkaç klasik kızarıklık vardı. Eh onlar vücudumun bir parçası gibiydi zaten. Bu yüzden sorun edilecek gibi değildi. Ama ensem gerçekten fenaydı. Saçlarımı topladığımda bayağı açıkta kalıyordu. Mühür bölgemden biraz daha arkada kalan kısımdaki ısırıklarla, dün gece kedi stilinde birinin altında olduğum belli oluyordu. Ve bunun anlaşılması benim için korkunç bir şey demekti. Yüce Alfa Jeon Jeongguk olmak kolay değil tabi...

Vain⋅tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin