3. Seviye

64 3 2
                                    

"Cehennem boş, tüm şeytanlar burada."

William Shakespeare

...

Güvendiğine karşı güvenin kırılır. Bunu neredeyse herkes yaşamıştır.

Peki güvenmediğine karşı?

Güvenmediğin kişiden ihanete uğrayabilir misin?

Güvendiğin kişiden ihanete uğrayınca paramparça olursun. Belki o kadar küçük parçalara ayrılırsın ki artık yapamam dersin. Ben iyileşemem dersin. O kadar ufalanmış olursun ki küçük bir rüzgar çarpsa parçaların dağılacak.

Hayatın bir rüzgarın elindedir.

Sadece küçük hafif bir esintiye bağlı kalırsın.

Sonra ise kendine güvenirsin. Hayır bu hiç kolay olmayacak. Parçaların kalbini delip geçecek ama sonra ne kaybederim? dersin. Ya kazanırım ya kaybederim dersin. Kendine güvenirsin.

Güvenmediğin kişiden ihanete uğrayınca, kendine güvenin kırılır. Güvenmiyorum dediğin kişiden kırılınca en çok kendine kırılırsın. Yalanlar bıçaktır, Kullanılan kişiyi paramparça eder. Kendine yalan söylediğini fark edersin. Güvenmediğine kendinden çok güvendiğini fark edince o bıçak seni bulur. Kendi yalan söylediğini fark ettiğinde ise kendi elinle hazırladığın bıçak seni kapanmayacak bir yaraya mahkum eder.

O yaranın üstü kapanır. İzi bile kalmaz bazen. Peki diğer yaranın üstünü kapatabilecek misin?

Görünmüyor diye o yara acıtmaz mı sanıyorsun? Görünen yaradan daha çok acıtır. Bunu fark ettiğinde büyüdüğünü fark edersin. Her yeni yarada büyüdüğünü fark edersin. Her canın yandığında biraz daha büyürsün.

Hayır büyümezsin.

O yaralar sadece gerçek seni gizler.

Peki ya biri çıkıp o yaraları iyileştirirse? Gerçek seni ortaya çıkarırsa?

Onu ya kendinden uzaklaştırırsan, farkında olmadan?

Canını yakan şeylerden uzak durur insanoğlu. Ama yara almaktan hiç çekinmez. Ya o seni iyileştirirken canın yandı diye onu kendinden uzak tutarsan?

Ya canını yakanın ta kendisiyse, seni iyileştiren?

Unutma yaralar iyileşirken daha çok yara açar.

"Amacın ne?" dedim başımı omuzuma doğru yatırırken. Gözlerimi kıstım. "Seni oyundan çıkarıp Berkan'a yalan söylettirecek amaç ne? Seni Kerem ile, altını çiziyorum iğrendiğin eski sevgilin Kerem'le aynı ortama sokacak amaç ne?" diyerek kaşlarımı kaldırdım. Sessizliğini korumayı seçti. Onu baygın bir bakış attım. Az önce yutkunup endişelenmesinden kendini ele vermişti.

"Sen." dedi en sonunda konuşarak. Gözlerine diktim bakışlarımı. Gözlerimi dahil kırpmıyordum. "Senin istediğin ne Kayla? İkimiz aynı şeyi istiyor olabilir miyiz?" dedi ve dudaklarını ıslattı, ardından devam etti: "Belki de bu oyunda seni engellemeye çalışan bir Piyonumdur? bilemezsin. Ama şunu en iyi sen bilirsin ki her piyon günün birinde vezire dönüşebilir." dediğinde parmak uçlarım buz kesmişti. Bunu fark ettiğinde yalancı gülümsemesini dudağına yerleştirdi. "Hala aynısın Kaylacık. Hala korkunca ellerin buz gibi oluyor değil mi?" derken gülmeye başladı. "Düşmanına zayıflığını göstermemelisin Kayla. Unuttun mu?" gülüşünün sesi yükselmeye başladı. Omurgamdan aşağı bir ürperti geçti, geri çekildim.

HayatbazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin