"Ahh! Siktir!"
Saat gece yarısını çoktan geçmişti, arkadaşlarının uyuduğuna emin ola Seungmin çıkmak için ayaklanırken ayağını masaya çarpması ile sessiz bir küfür savurdu ortama, ses çıkarmamaya özen göstererek odalarından çıktığında sessiz bir şekilde ilerledi yurt koridorunda, adımlarına dikkat ederek bir süre ilerledikten sonra aşağı kattaki odaya varmıştı, odaya girmeyip kenarda beklemeye başladı, aradan geçen 5 dakikanın ardından kapı açıldığında derin bir nefes aldı
"Pist! Buradayım"
Sessiz bir şekilde seslenmesi ile ona dönen Yeonjun gülümsedi ve sessizce yanına geldi
"Dahyun nerede beklememizi söyledi?"
"Yurt bahçesinin arkasındaki kullanılmayan deponun orada olacağını söylemişti"
Seungmin aldığı adres ile harekete geçerken Yeonjun onu takip ediyordu
"Anahtarı ver"
Yeonjun sabah müdürün odasından çaldığı yedek anahtarları Seungmin'e uzattı. Seungmin anahtar ile yurdun çıkış kapısını açtığında bahçeye çıkıp arka tarafa yöneldiler. Kullanılmayan deponun oraya geldiklerinde etrafa göz gezdirirken gördükleri beden ile güldüler
"Sonunda geldiniz amına koyayım bekle bekle doğurdum"
Seungmin Dahyun'un yakınmasına gülerken sordu
"Getirdin mi malları?"
"Hmhmm"
Dahyun sırtındaki çantadan çıkardığı poşeti gençlere uzatırken konuştu
"İstediğiniz gibi otların hepsi burada"
Duydukları ile kaşları çatıldı Seungmin'in
"Alkoller? Onları getirmedin mi?"
Dahyun küçüğünün sabırsız tavrına gülerek çantasından şişeleri çıkarttı
"Buradalar, saklayacak yeriniz var mı?"
Yeonjun onu onayladığında gülümsedi, aklına gelen şey ile gülümsemesi solarken konuştu
"Bu otları ağzınıza sürmüyorsunuz tamam mı?"
İkisi de oku onayladığında inanmaz gözler ile baktı onlara
"Söz verin"
"Söz"
İki genç aynı anda konuştuğumda gözü dolu bir şekilde konuştu
"Ot yüzümden bir kardeşimi daha kaybedemem"
Seungmin ve Yeonjun güven veren gülümsemeleri ile sarıldılar büyüklerine
"Merak etme, sadece alkolden bir, iki şişe içeceğiz geri kalanına dokunmayacağız, zaten paraya ihtiyacımız olmasa neden ot alalım ki?"
"Zaten paraya ihtiyacınız var diye size veriyorum"
Biraz ayaküstü sohbet ettikten sonra vedalaşıp ayrıldılar, Seungmin ve Yeonjun sessizce yurda geri girdiğinde Seungmin fısıldadı
"Sen odana git ben saklayıp gideceğim"
Yeonjun onu onaylayıp yanından ayrıldığında -1. Kata yöneldi, karşısına çıkan odaya ufak bir bakış attıktan sonra odaya girdi. Kenarda duran kolilere yönelip üstü kapalı olan bir tanesini açıp elindekileri yerleştirdi. İşini bitirdiğinde üzerini düzeltip odasına yöneldiğinde odada arkasında bıraktığı Hyunjin den habersizdi
Hyunjin bir anda açılan kapı ile kendini kolilerin arkasına attıktan sonra gelen kişi ile şaşırmıştı, Seungmin onu duymasın diye neredeyse nefesini tutmuştu ki elindekiler dikkatini çekti, gördüğü ot paketleri ve alkol şişeleri ile kaşlarını çattı. Seungmin'in odadan çıkması ile koliye korkarak bakıyordu. Esrarın insana yapabileceklerini gözleri ile en acı şekilde görmüştü, abisinin o halleri aklına gelince gözlerinin dolduğunu hissetti, sinir ile koliye bir tekme savurup çıktı odadan, birinin duyup duymayacağını umursamadan bahçeye çıktığında banka yerleşip bacaklarını kendine çekti, gözlerinden yaşlar ondan izinsiz yanaklarına akarken gecenin soğuk rüzgarı titremesine neden oluyordu,
Tiksiniyordu kendinden, olduğu kişiden, farklı olmaktan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loss of Memory -Hyunho-
Fanfiction(Lee Minho x Hwang Hyunjin) Marketten dönen yurt gençleri sokakta baygın buldukları çocuğu yurtlarına götürür, gencin yurtta kalmaya başlaması ile yurtta garip olaylar yaşanmaya başlar.. The Neighbourhood- Flawless: Sen bir oyuncak bebeksin, kusursu...
