6.Bölüm

203 28 1
                                    

"UYANIN YANGIN VAR!"

8 genç koridordan gelen Beomgyu'nun çığlığı ile gözlerini araladılar

"Ne oluyor amına koyayım?"

"Sabah sabah ne bu tantana?"

"Gyu geçerli bir nedenin yoksa siktim belanı"

8 genç söylene söylene ayaklanırken yurt çığlıklar içinde inliyordu. Yeni yeni ayılmaya başladıklarında durumun ciddiyeti ile paniklediler. Ne yapmaları gerektiğini bilmeden koridora çıktıklarında yüzlerine gelen dumanlar ile afalladılar. Etrafları dumanlar ile sarılıyken herkesin telaş içinde koşuşturmasını izliyorlardı. Hoparlörden Yoongab'ın sesi duyulduğunda hepsi dikkat kesildiler.

"Lütfen telaş yapmadan binayı sakince boşaltalım, tekrar ediyorum binayı sakince boşaltalım. -1. Kattan uzak duralım ve arka kapıyı kullanmıyalım."

Seungmin -1 sözünü duyunca paniklerken gözleri hemen etrafta Yeonjun'u aradı. Aradığı kişi koşarak yanına geldiğinde konuştu

"Ne yapacağız?"

"Yapacak bir şey yok hadi çıkalım"

Yeonjun tekrar koşmaya başlarken en yakınlarındaki odaya daldı ve öksürmekten yürüyemeyen Kai'nin koluna girdi

"Hadi çıkalım"

Chan hepsini toparladıktan sonra kalabalığın içinde çıkışa doğru ilerlemeye başladılar Minho çıkışa ulaştığında Hyunjin'in yanlarında olmadığını fark etti. Arkasını döndüğünde -1. Kattan yükselen alevlere dehşet dolu bakışlar atan Hyunjin'i gördü. Koşarak yanına gidip koluna girdi

"Ne yapıyorsun?! Delirdin mi? Hadi çıkalım!"

Kolundan çekiştirerek dışarı çıktığında kendilerini hemen arkadaşlarının yanlarına attılar, hepsi temiz havayı ciğerlerine çekerken, en azından çekmeye çalışırken öksürüyorlardı

"Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi. Yedi? Yedi! CHANGBİN!"

Chan eksik arkadaşını fark ettiğinde korku ile bağırdı

"Hyung! Hyung sakın ol!"

"CHANGBİN YOK JİSUNG CHANGBİN YOK!"

Chan hiçbirini dinlemeden binaya tekrar girdiğinde gözüne gelen dumanlar ile gözlerini kapattı. Gözlerini tam kapatmadan dumanlar içinde ilerlerken merdivenlerde birine çarptı

"Ahhh"

"CHANGBİN"

Chan hemen yere düşen silüeti kaldırdığında zorla da olsa yüzüne baktı. Evet bu Changbin'di.

"İyi misin?"

"E-evet, hadi çık-"

Öksürmekten sözünü tamamlayamasa bile Chan onun kolunun altına girdi ve çıkışa yöneldi, dışarıdan gelen siren sesleri ile beraber itfaiye ekiplerinin geldiğini anladılar. Chan içinde kalan son enerji ve nefes ile kendini dışarı attığında yer ile buluştu

"HYUNG! HYUNG İYİ MİSİN?"

Arkadaşları koşarak yanlarına geldiğinde itfaiye ekiplerinden birkaç kişi çoktan onları kaldırmıştı. Hemen yanlarında bulunan banklardan birine oturtulur battaniye ve biraz su verilmişti

"Biraz bekleyin hemen oksijen maskelerini getireceğiz"

İtfaiyeci yanlarından ayrıldığı zaman hemen arkadaşlarına sarıldılar

"Bizi çok korkuttunuz! Changbin sen neden arkada kalıyorsun? Chan sen neden kendini ateşlerin içine atıyorsun kahraman mısın sen?!"

"Changbin'i içeride bırakamazdım"

Chan'in ensesini kaşıyarak söylediklerinden sonra konuştu Changbin

"Kahraman tabi. Benim kahramanım"

Chan gülümseyerek ona baktığında karşılık olarak minnettar bir şekilde tebessüm etti. Minho arkasını döndüğünde az ilerideki bankta titreyen Hyunjin ile kaşlarını çattı, yanına gitti ve ellerini tuttu.

"Hey! İyi misin?"

Hyunjin hemen kafasını salladığında inanmayan gözler ile baktı ona, Hyunjin sonunda pes edip konuştu.

"Sadece birazcık, bak birazcık korkmuş olabilirim"

Baş parmağı ile işaret parmağı ile az olduğunu kanıtlamaya çalışırken onun haline güldü Minho, elini omzuna yerleştirdikten sonra yanına yerleşti.

"Korkman çok normal, hepimiz korktuk. Kendini kötü hissetme olur mu?"

Hyunjin onu onayladıktan sonra kollarını açtı

"Sarılabilir miyiz?"

Minho gülümsedikten sonra cevap olarak sıkıca sarıldı sarışına, Hyunjin herşeyin farkındaydı ve içindeki pişmanlık anca bu şekilde hafiflerdi, sarılarak. Çünkü annesi ona sarılmanın her zaman iyi geleceğini söylerdi..

Loss of Memory -Hyunho-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin