"Eveeeet, arkadaşlar hazırlanın bu akşam bara gidiyoruz!"
Seungmin elindeki kağıdı sallayarak odaya girdiğinde herkes ona odaklanmıştı.
"Nereden aldın lan bunu?!"
Changbin onun elindeki kağıda bakarak sorduğu soru ile sırıttı Seungmin.
"Bazı dış etkenlerin yardımı olmadı değil..."
Herkes onun kimden bahsettiğini anlarken Seungmin tekrardan yükselerek konuştu.
"Üzerinize giyecek kıyafetler ayarlayın o bara yanımda tefeci gibi görünen yedi tane öküz götüremem."
Herkes onun bu yükselişi ile gülerken kıyafetlerini ayarlamak üzere dağıldılar, akşam sekiz gibi gidecekleri barda çok eğleneceklerine eminlerdi. Daha iki saat olmasına rağmen hepsi şimdiden giyinmeye başlamışlardı. Hyunjin giyecek kıyafeti olmadığından yatağında oturmuş diğerlerini izlerken bir anda kucağına bırakılan kıyafetler ile afalladı.
"Bunlar sana yakışır, bir dene istersen."
Hyunjin Minho'yu kafasıyla onaylarken diğerlerinin yanında soyunmak istemediği için tuvalete doğru ilerledi. Deri pantolon bacaklarını tam sararken ve üzerine giydiği gömlek zincir detayları ile kendisini melek gibi gösterirken tamamlanmış hissetti. Aynada kendine bakıp uzun bir süre saçları ile oyalandıktan sonra duyduğu kapı sesi ile küçük bir "Efendim" nidası bıraktı tuvalete doğru.
"Oğlum düştün mü lan? Eğer biraz daha çıkmazsan Minho seni görmek için içeriye dalacak haberi olsun."
Chan'a karşılık olarak birazdan geleceğine dair birkaç mırıltı çıkardığında onu onaylayıp geldiği yere geri döndü Chan. Saçlarına son rötuşları yaptıktan sonra arkadan topladığı saçları ve iki yandan yüzüne düşen perçemleri ile güzel göründüğüne kanaat getirip tuvaletten çıktı. Minho gözlerini direkt ona çevirdiğinde sırıtmadan edemedi. Minho hızlı adımlar ile Hyunjin'in yanına gittiğinde flörtöz bir tavırla konuştu.
"Büyücü falan mısınız acaba? Beni fena büyülediğiniz hakkında uzun bir konuşma yapabiliriz."
Hyunjin duydukları ile ne diyeceğini bilemeyip gülerken Seungmin bir anda kolunu onun omuzuna atıp konuşmaya daldı.
"Büyülü olduğu çok belli değil mi, hepimizi etkisi altına alan bir büyücü..."
Hyunjin'in gözlerinin içine bakarak söylediklerinden sonra Hyunjin zorla gülümserken yutkundu. Seungmin sırıtarak yanından ayrıldığında yavaşça Minho'ya doğru sokuldu Hyunjin. Seungmin tuvalete girip telefonunu çıkardığında hızlıca Soojin'i aradı.
"Alo, herkes orada mı?"
"Evet hepimiz buradayız, hoparlöre alıyorum şimdi."
"Şuan hoparlördesin Seung anlat dinliyoruz."
Duyduğu Yuna'nın sesi ile anlatmaya başladı.
"Hiç açık vermiyor ama konusu açıldığında bile geriliyor, bu akşam Dahyun'un ayarladığı izin ile bara gittiğimizde onu elimden geldiğinde sarhoş etmeye çalışacağım. İllaki ağzından birkaç şey kaçıracak, işte o zaman gerçekleri öğreneceğiz."
"Seung, başta sen olman üzere hepinize teşekkür ediyorum, benim için bu kadar çabalıyorsunuz..."
Yeji'nin minnettar sesi ile gülümseyip karşılık verdi.
"Tabii ki çabalayacağız, eğer Hyun düşündüğümüz kişi ise sana ihtiyacı var."
Dahyun da Seungmin'i onaylayıp ekledi.
"Kardeşim için dağları bile delerim."
Herkes ona gülerken içeriden kendisine seslenen Felix ile kapatmadan önce son kez konuştu.
"Bu gece gerçekleri öğreneceğiz."
*
selamm, bölümü üç ay sonra attım resmen ya. geç olduğu için özür dilerimama cidden nasıl yazacağimi unutmus gibiydim o yuzden diğer ficlerimden ilerledim sadece ama artık buna bölüm atacağim
bir dahaki bölümde smutımsı bir şeyler olacak, bir veya iki bölüm sonra gerçekler ortaya çıkacak iki bölüm falan bir kavga döneminden sonra iki bölüm işleri yoluna sokup final yapacağım çünkü diğer kurgularım benim gözumde bundan daha güzel... bunu bitirip onlardan devam edeceğim
umarım beğeniyorsunuzdur,oy vermeyi unutmayı lütfen
-Jayjay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loss of Memory -Hyunho-
Fanfic(Lee Minho x Hwang Hyunjin) Marketten dönen yurt gençleri sokakta baygın buldukları çocuğu yurtlarına götürür, gencin yurtta kalmaya başlaması ile yurtta garip olaylar yaşanmaya başlar.. The Neighbourhood- Flawless: Sen bir oyuncak bebeksin, kusursu...