1'

3K 125 36
                                    

Doğru düzgün atamadığım adımlarım beni nereye yönlendirirse oraya gideceğim bu gece.

Tek istediğim başımdaki inanılmaz ağrıyı hissedemeyecek kadar sarhoş olmak.

Elimi siyah bir kapıya atıyorum, 4 tane koruma var, ah sanırım iki. Görüntüler tam net değil. Görüşüm buğulu olduğundan tam seçemiyorum, kapıyı kendime çekip içeri giriyorum.

Burayı tamınlamak gerekirse tek kelimeyle dumanaltı derim. Eğer 2. bir kelime seçme hakkım olursa, gürültülü. O kadar gürültülü ki geri çıkmak istiyorum.

Geri dönme fikrinden vazgeçmemi sağlayan şey ise bar kısmındaki çeşit çeşit alkol şişeleri. İlerleyip hemen yüksek taburelerden birisine kuruluyorum. Yakışıklı barmene bir miktar para uzatıyorum, bu gece sarhoş olmama yetecek büyük miktarda bir para.

Gözlerimiz buluşunca kaşının üstündeki ve dudağındaki piercingleri farkedip onları inceliyorum. Barmen bana bakıyor, parayı elime geri tutuşturup masanın altından çıkardığı ıslak mendille gözlerimin altını siliyor. Elini çektiğinde mendildeki gördüğüm tek renk siyah. Koyu makyajımın hepsi ağlamaktan akmış olmalı.

İtiraz edecek hiç gücüm yok. Parayı tekrar çantama koyup kalkmak için ayaklanıyorum. Ne ara masanın arkasından çıkıp yanıma geliyor ve ne ara beni çekiştirip bir odaya götürüyor bilmiyorum. Karşı koymuyorum, gayet ayık hissediyorum kendimi. Adını bile bilmediğim bir barın siyah deri koltukta oturuyorum şimdi.

"Neden beni buraya getirdin?"

Piercingli çocuk önümde eğiliyor. Bacaklarıma yanımdaki ince battaniyeyi örtüyor. O sırada tişörtünün kolunun görünen kısmandaki dövmeleri fark ediyorum.

"Senin alkole değil uyumaya ihtiyacın var çünkü küçük kız."

Beni ne hakla küçük görür diye sinirleniyorum. Battaniyeyi üstümden atıp ona yaklaşıyorum. Ellerimle yanağını kavrayıp dudaklarına yaklaşıyorum.

Nefesi dudağıma çarpıyor. Sıcak ve iç gıdıklayıcı. Daha çok cesaretlenip onu öpüyorum. Yavaşca ama tutkulu.

Bir süre sonra geri çekilen ilk o oluyor. Yüzüme bakıyor, ifadesinden kararsızlık seziyorum.

"Gözlerindeki kararsızlığı bırak çünkü bu yaptığıma hiç pişman olmayacağım."

"Erkek arkadaşın-"

"Erkek arkadaşım falan yok, şimdi çeneni kapa ve beni öpmeye devam et."

Dediğimi yapıyor. Benim başlattığım bu küçük oyunu o sürdürüyor. Dudaklarının yumuşaklığına zıt bir şekilde hızlı hareket ediyor.

Ben yorgunluktan gözümü açamazken üstüme battaniye örtüp alnıma ufak bir öpücük konduruyor.

"Biraz dinlen, işim bittikten sonra seni evine bırakacağım."

Uyumuş taklidi yapıyorum. Kapı kapanıyor, ardından içeriden yüksek sesli çığlıklar ve alkış sesleri geliyor.

"Jeon Jungkook!"

İsim bir yerden tanıdık. Kore'nin yeni yükselen rock grubunun solisti. Dış görünüşünü aklıma getirmeye çalışıyorum.

Piercingli, dövmeli ve kaslı.

Az önce seviştiğim kişi, alnımı öpen ve beni eve bırakacağını söyleyen adam.

L

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

L

J

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

J

Bebislerimin güncel vibeları beni bu kurguyu yazmaya zorluyor 🥺🥺

Umarım beğenirsiniz asklarımm❤️

rockstar's gf | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin