Medya:Abbas aşkım<3 -Aren aşkımın dosyasından çaldım[*.] [*.]26sene önce
~~ ~~
\______/ Çekmiş-Akduman:
Şirkette oturumuş projelere ekleme çıkarım falan filan hallediyorum proje bitince iç mimarlar görüşü ektim sonra peyzaj için tekrar Bi toplantı olucaktı bu gün işim uzundu ama akşam Aren abi'ye söz vermiştim, Offf.
Kapı tıklanmadan girince Abbas abi olduğunu anladım ve kendimi koltuğa bıraktım bacaklarımı açıp iyice yayıldım.
Abbas abim bana gözlerini kısarak baktı.
"dağılmışsınız genç adam, yoğunmusun?"
Sırıtıp kafa salladım,
"patronum bana biraz yardım eli uzatsa?"
Sırıtıp ayaklandı yanıma gelip bilgisayarın ekranına aşağı indirdi son haline göz gezdirdi, saate baktım.
"akşama yeni komşum yemeğe çağırdı gelsen ya?"
"hem yardım diyorsun hem komşu , ben bunu hallediyim sen git bu sefer paşam."
Dudaklarımı birbiribe bastırıp kafa salladım. Beraber akşama kadar bitirmiştik şükür yarabbi...
"seni bırakıyım hadi."
"sende geliceksen tabi abim"
"olmaz demiştim Akduman, işim var burda."
"ben tek giderim o zaman"
"motorla gideceksen bu saate hayatta izin vermem. Ayrıca daha yeni kar yağdı heran yeniden başalyabilir. "
"yanımda motor var ihtiyar üzgünüm."
"benimki ne güne duruyor, ayrıca ben ihtiyar falan değilim yanılıyorsun evlat."
Anahtarı fırlattığı gibi rafleks ile tutum, ben yine motorla giderdim ki.
"anahtarı alayım küçük bey"
"ne anahtarı?"
"İngiliz anahtarı koçum, tövbe tövbe. Motorun anahtarı başka ne olucak?"
Oflayıp huysuz huysuz ses çıkardım, yan benim tek tutkum motorların onuda sal be adam, ama yok neredeee.
"hadi Akduman'ım hadi" avucunu açıp beklerken yanına gidip anahtarı bıraktım.
"hadi git de komşuculuk oyna" sırıtıp garaja doğru ilerledim. Eve doğru kazasız belasız gitmiştim çok şükür, bu adam beni iyice paronayak edecek.
Eve girdiğimde Abbas abiye mesaj attı banyoya girdim. Kısa. Bir Duştan sonra uzun saçlarımı toplayıp üzerimi giyindim. Saçlarımı ensemde küçük bir gelişi güzel topzu yaptığım için öndeki kısa saçlarım anlıma dökülmüştü önemsemeyin işikleri kapattım, ocağı kontrol ettim balkonlar camları kapatıp anahtarı aldım kapıyı iki kere kitleyip, merdivenleri tırmandı ve yavaşça kapıyı çaldım."hoş geldin Akduman" Aren abi açmıştı kapıyı tebbesüm edip cevap verdim.
"hoş buldum efendim" geri çekilip geçmemiş işaret edicen ayakkabımı çıkarıp içeri girdim, oda mutfağa geçmişti.
"oğlum, ikinizde ellerinizi yıkayın doğru sofraya."
Bayo olarak düşündüğüm yere giderken kapın kapalı olduğunu görünce bekledim içersen Andre çıkmıştı, ben içeri girip ellerimi yıkadım ve sofraya üçümüzde oturup yemeğe başladık.
"ellerinize sağlık efendim, gerçekten leziz. Elleriniz dert görmesin."
"efendim ne Allah aşkına, rahat ediceksen abi diyebilirsin canım."
Gülümseyip kafa salladım,o sırada Aren ağzına burnuna bulaştırdı yemek le ve ağzı doluyken konuşmaya çalışıyordu. Ee birde Türkçeyi zorluyordu.
"bool boll" (bal, bal)
İkimizde kahkaha atınca, ağzımdaki ni yutup, dudağını büzdü. Tavuğun sosuyla salçalanmış kıpkırmızı duruyordu dudakları, kızıl kaşları çatık ikimiz arasında mekik dokuyordu bakışları, sonra başını eğip çatılı ile tabağındaki yemekler ile oynamaya başladı.
Niyeyse içimden birses kaldır çenesini sil dudaklarını sonrada öp diye bağırıyordu, bide çok tatlı lan bu diye bağıran bir kesim daha vardı tabi...
Benim aklımdan geçenleri Aren abi yapmıştı ama o yanağını öpmüştü., Sonra sohbet ettik. bende Artık mükemmel yatağıma kavuştum, canım yatağım ya...
