29

23 8 0
                                    

Bazen hayat sevdiğiniz kişiyi en güzel yaşınızda karşınıza çıkarıyordu. Ve ben en güzel yaşımda lanetlenmiş gibi hissetmiştim. O güzel gün, o güzel tarih ömür boyu birinci yılım hatta ve hatta ömür yılım olacaktı.

Kalbimde hissettiğim, aklımdaydı.

Unutamazdım!

"Al bunu da," Ateş'in ağzıma doğru tutmuş olduğu çikolata sürülmüş poğaçadan bir ısırık aldım. Bir tane bile ağzına sürmemiş hepsini bana yedirmişti. Ve bu sonuncuydu! "Bak bu son, bunu da sen ye." Ona diyerek ağzımdaki lokmayı yutmuştum.

Bana gülümseyip kafasını salladıktan sonra bir ısırık almış, ardından bana çevirmişti başını. "Güzel mi?" Diye sorduktan bir süre bekledim. Çünkü ağzındaki lokmayı daha yutmamıştı. Boğazına kaçabilirdi konuşmaya başladığı zaman.

"Çok güzel olmuş ve ben bu kekleri şimdi bitireceğim." Elindeki son kalan poğaçayı da ağzına attıktan sonra keklerden birini eline aldı. Onu da poğaçanın üzerine ağzına attığında gözlerim iyice açılmıştı. "Delirdin mi sen! Öyle tadı çıkmaz ki!" Diye kızdığımda benim de böyle yediğim aklıma geldi. Asıl olan böyle tadının daha güzel çıkacağıydı!

"Dudağındaki o çikolatayı sen mi silersin? Yoksa ben mi sileyim?"

"Hangi çikolatayı?" Gülümseyip, dudağıma doğru yaklaştığında, gözlerim bir daha iri iri açılmıştı. Dudağımın kenarına bulaşmış olan çikolatayı diyordu! Allah kahretsin! Eğer ki beni şu an öperse nasıl karşılık vericektim? Elim ayağıma dolaştığı an saçlarımı geriye ittim. Bana tebessüm ettiğinde, burnuma küçük bir öpücük kondurdu.

"Öpüşmeyi öğren, öyle gel Huzur." Ne? Kaşlarımı çatıp Ateş'in göğsüne vurdum. "Ben öpüşmeyi biliyorum bir kere!" Diye yüzüne doğru bağırdığımda gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Bilmiyorsun işte."

"Gidip başkasını öperek mi öğreneyim bilmiyorsam da!?" Dudakları dudaklarımla buluşmuştu sanki kısa bir anlığına. Hissetmiştim.

"Bilmiyorsanda ben sana öğretirim. Ne gerek var başkasına!"

Anonimin Sesindeki Huzur/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin