• Bölüm 3

1.6K 133 371
                                    

Bu bölümü uzun tutmak istiyorum hadi bakalım😏

Yanlış yere geldikleri için onları kapının önünde şoför beklemiyordu, bu yüzden taksi çağırmışlardı. Yaklaşık yarım saat sonra otale vardılar. Şanslarına Minho ve diğer iki çocukta gelmişti.

Jisung'dan

Minho üstüne bol bi tişört altına ise siyah bol eşofman giymişti, bu sefer kulaklığını takmış, şapkasını çıkartmıştı. Bir elinde valizini diğer elinde kitabını ve şapkasını tutuyordu, dinlediği şarkıyı hafifçe mırıldandığı belli oluyordu. Biraz yürüdükten sonra resepsiyona vardık. Jeongin ve Felix sıraya girdiler, Minho'nun hemen arkasındaydılar. Ben sıradan biraz ötede duvara yaslanmış Minho'nun dinlediği şarkıyı anlamaya çalışıyorum, neden böyle bişey yaptığımı bilmiyorum ama sorgulamadan yapıyorum işte.

Yine duygularım arasında kaybolmuştum, kendimi toparlamam gerekiyordu! "Lee Dong-Min.." diye düşündüm. "Beni böyle görse hayal kırıklığına uğrardı, ne yapıyorum ben?"

Odaları öğrenmek için diğerlerinin yanına gittim. Minho 297 numaralı odada kalıyordu, Changbin ve Hyunjin 299 numaralı odada beraber kalıyorlardı. Onların aynı odada kalmasına izin yoktu yani bu üstleri tarafından verilmiş bir emirdi. Shin Ryujin tarafından.
Sıra bana gelmişti,

"Merhaba, acaba 296 numaralı oda boş mu?"

"Merhaba efendim, maalesef boş değil"

"Aa, hmm peki 298 numaralı oda?"

"298 numaralı oda boş, isterseniz geçebilirsiniz"

"Teşekkürler, iyi günler"

Sıradan çıktığım anda "HARİKA!" diye bağırdım. Sanırım biraz sesli söylemiştim ki herkes bana bakıyordu. Özür dilerim manasına kafamı öne eğdim, Jeongin ve Felix'te de durum aynıydı yani onlarda aynı odada kalıcaklar. işleri bittikten sonra yanıma geldiler

"Hangi oda?"

"300"

"İyi iyi hadi gidelim"

Herkes odalarına dağıldı ve hava karardıı. Aklıma Lee Dong-Min'e haber vermediğim geldi, kesin mahfoldum, işten atılıcam. Yinede haber vermek için tırsarak aradım.

(Konuşurlar)

"Efendim hiç şüpheniz olmasın hatamdan ders çıkaracağım. Lee Minho'ya dersini vereceğiz, şimdiden başladık çalışmaya. Kaldıkları oteli öğrendim, bizde orada kalıyoruz. Birazdan Lee Felix ve Yang Jeongin ile bir toplantı yapacağım. Herşey tıkırında ilerliyor, merak etmeyin. "

"Peki Jisung, unutma sana güveniyorum"

Telefonu kapattığım anda yatağa doğru fırlattım. Hiçbir şey tıkırında işlemiyordu. Yani benim için. Lee Minho'ya karşı hissettiğim değişik şeyleri nasıl söyleyebilirdim? Böyle birşey yaparsam sonun gelirdi ama yalanda söyleyemezdim. Her zaman kendime tekrar tekrar söylediğim seyi tekrar söyledim "Hayır, Dünya'da Minho'ya mı tutuldun be Han? Duygularına hakim ol, kendine hakim ol Han Jisung!"

                                  ***********

Üçümüz birlikte oteli keşfetmeye başladık. Çok büyük ve modern bir oteldi fakat bahçesi köyü andırıyordu, bu yüzden 'tatil köyü' denmişti. Otelin arka tarafı köy gibiyken ön tarafında ise iki tane büyük hatta devasa havuz vardı, ön bahçe tamamen publarla dizayn edilmişti ve 700-800 metre ötesinde bir deniz vardı. Güzel bir yerdi, şimdi sıra rehber edinmeye gelmişti.

Aslında böyle bir plan yoktu, Minho, Hyunjin ve Changbin'e odaklanmak istiyordum ama Felix ve Jeongin'in aralarında yaptığı iddiadan dolayı rehbere ihtiyaç vardı. Biraz bakındıktan sonra 'Kim Seungmin' adında bir rehber bulduk. İlk günümüz olduğu için hem tanıştık hem de mangal yaptık. Aklım Minho'daydi, eğer bu böyle devam ederse diğerlerinden ayrılıp plana tek olarak devam edicektim. Tam o sırada Felix artık zamanın geldiğini söylercesine Jeongin'i dürtüyordu. Jeongin cesaretini topladı ve konuşmaya başladı.

"Şey, merhaba seni seviyorum, bitti."

Seungmin hiçbir şey anlamamıştı. İlk başta anlamadığını belirten bakışlar attıktan sonra konuşmaya başladı.

"Şey, üzgünüm ama sevgilim var, Lee Minho'yu tanır mısınız?"

Kendimi garip hissediyordum. Seungmin'i oracıkta öldürebilirdim. Minho cidden onun gibi biriyle mi sevgiliydi? Odama geçip saatlerce ağlamak istiyordum, sebepsizce... Tam kalkıcakken Seungmin konuşmaya devam etti.

"Minholarin tuttuğu rehber beni sevgilim olur, adi Bang Chan. Şey, üzgünüm Jeongin miydi?"

Jeongin utançtan yerin dibine girmişti. Yüzü kıpkırmızı olmuştu birazdan patlayack bir domates gibi duruyordu. Felix bir anda kahkahalar atarak gülmeye başladı. Ben, bende rahatlamıştım nedenini bilmediğim bi rahatlık vardı üzerimde ...
Seungmin hiçbir şeyi anlamıyordu, sadece öylece bakıyordu. Jeongin:

"YEMİN EDERİM BU ENAYİYLE İDDİAYA GİRDİK, KAYBEDEN REHBERE İLAN-I AŞK EDECEĞİNİ SÖYLEDI VE BEN KAYBETTİM! YEMİN EDERİMKİ OLAY BUNDAN İBARET!"

O kadar çok bağırmıştı ki ortamdaki herkes bize bakıyordu, rezil olmuştuk. Tam anlamıyla rezil olmuştuk. Bang Chan denen çocuk Seungmin'in yanına geldi. Belliki Jeongin'in dediklerini duymuştu. "Neler oluyor burada?" dedi hafif bi ses tonuyla. Jeongi daha da yerin dibine girmişti. Olayı toparlayıp Chan'a anlatıyordu. Felix ise yanında kendini tutmaya çalışıyordu.

Chan bize pek güvenmemişti, yüzünden belli oluyordu. Bizim kim olduğumuzu tabii ki biliyordu, bu yüzdende çaktırmamaya çalışıyordu fakat aklı olan herkes sinirlendiğini anlayabilirdi.

En sonunda bundan sonraki etkinlikleri birlikte yapmayı teklif etti, bunun karşısında üçümüzün de yüzü güldü. Böylece plana devam edebileceğiz!
Bizim aksimizd bunu duyan Minholar hiçte güzel tepki vermemişti.
Chan:

"E bundan sonra sevgilim kim seungmin ve rehberlik ettigi Han Jisung, Yang Jeongin ve Lee Felix ile devam edeğ-"
Diye açıklama yapıyorduki Hyunjin araya girdi

"HASSS****R, ben p*z*v*nk ile etkinlik yapmam!"

Bu sefer araya Jeongin girdi: "BEN SANKİ SENİNLE YAPMAYA ÇOK MERAKLIYIM, BANA P*Z*V*NK DİYENE BAK! " Olaylar kızışmaya başlamıştı. Sonunda Minho her zamanki asilliği ile kavgayı ele geçirdi:
"Arkadaşlar, sakin olabilir misiniz? Altı üstü bir tatil sonuçta eğlenmenize bakın, s*kt*r edin her şeyi. "

Bu çocuğa resmen hayranım yaa. Çok çekici, asil daha ne olsun? Duygularımı kontrol edemiyorum işte! Ben, ben, sey... Her neyse konumuza dönelim. 
Kendimi konuşmak zorunda gibi hissettim ve konuşmaya bende dahil oldum:

"Bunu diyeceğimi hiç sanmazdım ama sanırım Minho haklı, boşverin."

Minho bana teşekkür eder gibi bir bakış attıktan sonra kalktı ve otele dogru ilerledi.

Bu bölümü burda bırakıyorumm. Bir sonraki bölüm ekşınlı 💪. Büyük ihtimal yarın atıcam.

💌

Minho Bizim Jisung Bizim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin