Hayatım boyunca hep zorluklarla karşı karşıya kaldım. İnsanlar beni dışladı, benimle dalga geçti, kimse ne düşündügümü umursamıyordu bile çünkü ben kendimi ifade edemiyordum. Konuşamıyordum. Ayrıca kulağımdaki işitme cihazı sayesinde duyabiliyordum sadece.
Hem sağır hem dilsiz bir insanın başka insanlar tarafından zorbalanmaması çok nadir görülebilecek bir şey bence. Bu yüzden ben kendimden hep nefret ettim. Olduğum durumdan ötürü kendimi suçladım, ölmek istedim, kendimi öldürmek istedim.
Ama yapamadım. Korktum. Ölümün nasıl bir şey olduğu beni hep korkuttu. Mutlu olmaya çalıştım, mutlu gibi davrandım, bazen yalan söyledim bazen söylemedim, kimsenin önünde ağlamadım çünkü zaten bana acıyan insanların biraz daha bana acımasını istemedim.
İnsanların bana bakarkenki o yüz ifadeleri, bakışları, konuşma şekilleri beni hep çok rahatsız etti. Ben insanların bana acımasını, sürekli bana yardım etmek için seferber olmasını istemiyordum ki! Bana sıradan biri gibi davranmalarını istiyordum, gözlerinde "konuşamayan ve duyamayan kız" olmak beni hayattan biraz daha soğuttu.
Ama tabiki herkes bana karşı böyle değildi. Hayatımda ailemden başka bana sıradan bir insan gibi davranan tek bir arkadaşım vardı o da Sıla'ydı.
Hayatım evim ve okulum arasında geçiyordu. Annem avukat olduğu için sürekli çalışıyordu aramızdaki anne kız bağı çok derin değildi ama yokta sayılmazdı.
Babam da onunla aynıydı. Sürekli çalışır bana çok az vakit ayırırdı ama beni sevdiğini hissederdim.
Bir de abim vardı. Canımdan çok sevdiğim abim. Her zaman yanımda olmuştu. Bana zorbalık yapanlardan beni hep korumuş, beni şımartmaktan asla çekinmemişti. Beni gerçek bir insan gibi hissettiren ilk kişiydi. Bana karşı korumacıydı, tamam biraz fazla korumacıydı ama bunun bana karşı bir zararı olmamıştı çünkü benim kendi irademle yapmak istediğim hiçbir şeye karışmazdı, bana karışanlara karışırdı.
Böyle bir hayatım vardı işte ne çok mükemmel ne de çok berbat.
![](https://img.wattpad.com/cover/334674971-288-k717141.jpg)