4

210 25 6
                                    

Okula Sıla'yla beraber girdik. Bu gün okulun son günüydü, bundan sonra önümde büyük bir yaz tatili ve tabiki büyük sınav vardı.

Gözlerim etrafta Sahra'yı arıyordu, neden bilmiyordum ama onu görmek istiyordum, aklımda ya okul dışı bir daha onu göremezsem korkusu vardı.

Zaten son gün olduğu için hocalar yoklama almıyordu bu yüzden bütün öğrenciler kafasına göre takılıyordu.

Hava sıcaktı ve karne günü olduğu için biraz özenmek istemiştim. Beyaz bir elbise giyip üzerime bebek mavisi bir hırka almıştım. Kıyafetlerime özenmeyi severdim.

"Bebeğim sen bahçe de beni bekle ben diğer sınıflardaki arkadaşlarıma bakıp geliyorum." Dedi Sıla.

Ona başımı sallayarak cevap verdim ve bahçeye çıktım, normalden daha dolu gözüken bahçeye bakıp oturacak gölge bir yer aradım, güneş altında oturmak hiç işime gelmiyordu.

Gözlerimle hala etrafı tararken Sahra'yı gördüm yanında arkadaşları vardı ve o da bana bakıyordu, gözlerimiz birleştiğinde eliyle beni çağırdı ben de onlara doğru ilerlemeye başladım. Sahra'nın yanındaki iki arkadaşının da bakışları bana dönmüştü ve o an birinin üzerine çay döktüğüm çocuk olduğunu fark etmiştim. Birbirimizden özür dilemiştik ama tabiki ona el bebek gül bebek davranamazdım. Onunla göz teması kurmamaya çalışarak Sahra'nın yanında durdum.

Sahra'dan

Bir melek gibiydi, bu dünyaya ait durmuyordu.

Beyaz elbisesi, siyah uzun saçları baktıkça kafayı yememe neden oluyordu.

Yanıma geldiğinde ona gülümsedim o da bana gülümsedi.

"Seni tanıştırayım Asel." Elimle Alara'yı gösterdim.

"O Alara uzun zamandır arkadaşız..." Sonra Oğuz'u gösterdim "...bu mal da Oğuz."

Asel gülümsedi ve bana bir şeyler söyledi.

"Tanıştığına memnun olmuş."

Alara ve oğuz onu onaylar sesler çıkarırken ortam tekrar sessizleşti.

Asel'le yan yana otururken küçük bir kedi gelip ayağımızın dibinde dolanmaya başladı. Asel, yüzündeki masum gülümsemeyle kediye uzanıp onu kucağına aldı ve bacaklarına yatırdı. Evet bu kulağa biraz saçma gelebilir ama kediyi kıskandım.

O kedinin göbeğini severken kedi iyice mayışmış gözlerini kapamıştı. Şuan o kedinin yerinde ben de olabilirdim!

Asel sanki onu izlediğimi hissetmiş gibi gözlerini bana döndürüp kediyi yüzünün hizasına getirdi ve sonra geri kucağına koydu, kedi Asel'in kucağında kendine rahat bir pozisyon bulup uyumaya başlamıştı bile.

"Çok tatlı değil mi?" Diye sordu bana.

"Hıı, tatlı." Kaşlarını çattı.

"Değil mi?"

"Tatlı dedim ya canım."

Memnun olmamış gibi bana yandan bir bakış atıp kediye geri döndü.

"Bunlar ne alaka şimdi ya?" Diyen Alara'ya baktım, onun gözlerini takip edip bize doğru gelen gerizekalı Cihan ve sürüsünü görünce ayağa kalkıp Asel'e baktım.

"Asel yer değiştirelim sen o tarafa geç." Dedim. Anlamayan gözlerle bana baktı ama yine de benim oturduğum yere geçti. Asel'in yanına oturup sırtımı biraz ona doğru döndüm çünkü bu insanlara güvenilmezdi ve benim onu korumam gerekiyordu.

Sessiz |gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin