2

273 26 14
                                    

Sabah annemin beni sakince dürtmesiyle gözlerimi araladım. Komodinden işitme cihazlarımı alıp taktım.

"Asel'cim benim iş için yurt dışına çıkmam gerekti acil bir şekilde, baban abin seninle hadi kalkta gitmeden seni okula bırakayım."

(Asel'in söylediği her şey işaret dili)

"Tamam anne, bekle hazırlanayım."

Annemin bu birden yurt dışı işlerine alışık olduğumdan artık şaşırmıyordum.

Okulun tek iyi yanı serbest gidebilmekti. Tayt ve sweat giyecektim tabiki.

Üzerimi giyinip siyah uzun saçlarımı taradım ve aşağı indim.

"Günaydın abi."

"Günaydın papatya." Dedi abim saçlarımı karıştırarak. Ona kaşlarımı çatarak baktığımda bana gülüp salona girdi.

"Anne hadi geç kalıcaz, daha Sıla'yı almamız lazım." Dedim ellerimi hızlı hızlı hareket ettirerek.

Annem durdu "A sen bilmiyor musun? Sıla hastalanmış gelemeyecekmiş bu gün."

İşte bu gün benim kıyametim olacaktı.

"Ben de gitmiyorum o zaman!"

"Saçmalama Asel."

"Sıla olmazsa bütün gün herkesten soyut yaşarım ve herkes benimle uğraşır. Bunu sizde biliyorsunuz!" Dedim abime ve babama dönüp.

"Papatya abartma ya, koskoca kız oldun. Hem lise sonsunuz artık birbirleriyle uğraşan insanlar var mı hala?" Dedi abim.

"Gerizekalılar hep aramızda abicim."

"A-A! Asel çok ayıp denmez öyle."

"Onlara denir!"

"Tamam tamam sakin ol sen. Eğer bir şey olursa ararsın beni gelir alırım seni tamam mı?" Dedi abim her zamanki gibi içimi yumuşatan bir ses ile.

"Tamam..."

Annemle evden çıktık o beni okula bıraktıktan sonra yurtdışına doğru yola koyuldu.

Bense kimseyle muhattap olacak hareketler yapmadan sınıfa gitme derdindeydim. Normalde yanımda Sıla olurdu ve böyle şeylere hiç gerek kalmazdı.

Telefonumu çıkarıp Sıla'ya mesaj yazdım.

"Bu gün öleceğim gün sanırım."

"Yaaa aseeelll beni kötü hissettiriceksin!"

"Tamam tamam, kötü hissetme."

"Hiç yardımcı olmadı Asel."

"Ya trip yiyen kişi neden ben oluyorum?!"

"Seni seviyorummmm"

"Ben de seni salak çabuk iyileş."

"Not edildi:)))"

Telefonu cebime atıp sınıfa girdim. Sınıfta da tabiki iyi anlaştığım kişiler vardı ama çoğu işaret dili bilmiyordu kağıda yazarak onlarla anlaşıyordum. Hoş bu bile beni çok mutlu ediyordu.

Sırama oturup arkamda oturan Çağla'ya döndüm.

"Bu gün Sıla yok herhalde?" Diye sordu.

Olumsuz anlamda kafamı sallayarak cevap verdim.

"Stres olmaa ben burdayım."

Ona gülümsedim. Çağlayı da severdim ama Sıla'yı ayrı severdim.

"Tenefüste kantine gidelim." Dedim. Çağla'da az da olsa işaret dili biliyor konuşamasa bile beni anlıyordu.

Sessiz |gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin