Hyunjin Seungmin'in kahverengi saçlarını beğenmesi üzerine gece hiç uyumamış ve bütün sanal marketleri işgal etmesi sonucunda boyayı bulup saçlarını boyamıştı.
Şu anda da kahverengi saçlıydı.
Şimdi de Seungmin'in teklifi üzerine motoruna binmiş ve kahvaltı için onun evine gelmişti.
Eli boş gitmek istemediği için de evlerinin ordaki fırından sıcacık kruvasanlar almıştı Seungmin'e.
Giderken konuma ihtiyaç duymamıştı çünkü zaten Seungmin'in evini biliyordu.
Bir aile apartmanında oturuyordu Seungmin. Komşuları da gayet sevecen insanlardı.
Şu anda da zile basmış ve Seungmin'in kapıyı açmasını bekliyordu.
"Kim o?"
Seungmin'in sesini duyan Hyunjin gülümsemişti.
"Hyunjin."
Hyunjin'in sesini duyan Seungmin de gülümsemişti.
Hyunjin kapının açılmasıyla binaya girip asansöre binmiş, çıkana kadar da asansör aynasından kendine bakmıştı.
İçindeki heyecanını dindiremiyor, küçük bir çocuk gibi de kendini Seungmin'e beğendirmeye çalışıyordu.
Asansör durunca çıkmış, solundaki daireye doğru dönüp baktığında ise çoktan kapıyı açmış ve kendisine şaşkın gözlerle bakan Seungminle karşılaşmıştı.
"Hyunjin!"
Seungmin ise daha geçen güne kadar sarı gördüğü saçların aniden değişmesiyle çok şaşırmıştı.
"Nasıl olmuş?"
Saçlarını küçük bir çocuk gibi sallayıp Seungmin'e göstermişti.
Fotoğraflarda da zaten saçını çok beğenmişti Seungmin. Ona göre kahverengi saçı Hyunjin'i daha güzel yapıyordu.
"Çok, çok beğendim çok güzel olmuş."
Gerçekten çok beğenmişti, bu çocuğun her hali nasıl böyle güzel olabilirdi?
Seungmin'in yüzündeki şaşkınlıkla gülümsemişti.
Daha sonra hâlâ Hyunjin'in kapıda beklediğini fark edince içeri almıştı genç oğlanı.
"Bizim için almıştım."
Hyunjin elindeki kruvasan poşetini Seungmin'e uzatmıştı.
"Ya Hyunjin, teşekkür ederim."
Diyerek genç çocuğa sarılmıştı Seungmin.
Arkasından da Hyunjin'in saçlarını karıştırmıştı.
Saçında gezinen elle içindeki kıpır kıpır hisse engel olamamıştı Hyunjin.
"Sen masaya geç istersen ben bunları tabağa koyup geleyim."
Elindeki kruvasan poşetini sallayarak konuşmuştu Seungmin.
"Önce banyoya gidip ellerimi yıkasam çok iyi olur aslında."
"Koridorun sonunda sağda hemen."
Hyunjin Seungmin'in dediği şeyle kafasını sallayıp banyoya gitmişti.
Koridor duvarlarında Seungmin'in küçüklüğünden bu yana bir sürü fotoğrafı bulunuyordu.
Şekilli şekilli çerçevelerle asılmıştı hepsi.
Hyunjin de masaya giderken resimlerin hepsinin fotoğrafını çekmişti.
"Çay mı içersin kahve mi?"