Jisung'un küçük dediği plan benim resim atölyesine gidip Hyunjin'in resim dosyasını karıştırmamdı. Eğer dosyanın içinde bana dair bir şey bulursam ressamın Hyunjin olduğu kanıtlanacaktı herhalde.
"Jisung üstüme çıkıyorsun! Kay biraz."
"Felix napabilirim yani zaten bir ayağım yok."
Yoklasa da bulamadığı ayağıyla çığlık atmıştı Jisung.
"Ayağım yok!"
"Geri zekalı götüme soktun ayağını."
Gerçekten poposuna girmek üzere olan ayağı göstererek konuşmuştu Felix.
Şu anda tam olarak üç salak resim atölyesinin karşısında bulunan geri dönüşüm kutularının arkasına saklanmış ,Hyunjin'in resim hocasıyla olan konuşmasını bitirmesini bekliyorduk.
Changbin'i saymıyordum çünkü o daha aksiyonlu olması için plastiklerin atıldığı geri dönüşüm kutusunun içine girmişti, şaka değil şu an gerçekten de kutunun içinde sıkışık bir haldeydi.
"Changbin, sen orada nefes alabiliyor musun?"
Çok merak ettiğim için kutuyu tıklatarak sormuştum.
"Ben iyiyim!"
Kutuyu iki kere de o tıklatmıştı.
"Geri zekalı bu çocuk ama seviyorum ya."
Onlara göz ucuyla bakıp sınıfa yönlendirmiştim bakışlarımı.
Hyunjin sınıftan çıktığı anda ben girecek ve dosyasını karıştıracaktım. Evet yapacağım şey doğru bir şey olmayabilirdi fakat emin olmak için de yapmak zorundaydım.
Her ne kadar bana hâlâ bir nevi işletilmiş gibi gelsem de öğrenene kadar sineye çekmekten başka çarem yoktu.
"Çıkıyorlar!"
Jisung bu plan heyecanından dolayı kendini tutamayıp bağırmış, tabiri caizse anırmıştı.
"Ya geri zekalı gördüler işte!"
Felix'in gördüler ikazıyla beraber hemen başımı onlardan çekip sınıfa dikmiştim ki, gerçekten bize bakan Hyunjin ve resim hocası Jin ile karşılaşmıştım.
"Çocuklar, ne yapıyorsunuz orda?"
"Hocam şey-"
Yanına çağırmaması için içimden bildiğim tüm duaları okurken Jin hoca bizi yanına çağırmıştı.
"Gelin bakalım."
Felix ben ve Jisung saklandığımız yerden çıkıp, Jin hocanın yanına ilerlemiştik. Hyunjin'e bakmamaya özen göstermiştim tabi.
"Lan Changbin'i unuttuk."
Felix'in fısıldamasıyla aklımız başımıza anca gelebilmişti fakat hocaya da Changbin kutunun içinde diyemezdik.
"Evet, ne yapıyordunuz?"
Üçümüz bakışsak bile mantıklı açıklama bulamıyorduk bu yüzden Hyunjin'in yanında rezil olmamak adına ateşe Changbin'i atıvermiştim.
Fakat böyle daha çok rezil olacağımı tahmin edememiştim.
"Changbin!"
Elimle kutuyu işaret etmiştim.
"Hocam Changbin kutunun içine sıkıştı da onu çıkarmaya çalışıyorduk."
"Ne?"
"Bakın, Felix kutuya vur."