sırtı yatakla buluşur buluşmaz chan hızla onun üzerindeki gömleğin düğmelerini çözerken koparmak istese bile hızlı bir şekilde çözmeye çalışmıştı. minho'nun üzeri çıplak kalır kalmaz hızla parmakları kendi gömleğine gitmiş, ayakta dikilip gömleğinin düğmelerini çözerken yatağının üzerindeki nefes nefese kendisini bekleyen arkadaşını izlemişti.
sonunda işi bittiğinde kendi üzeri de çıplak kalırken dizleri üzerinde yatağa çıkıp minho'nun üzerine eğilmiş ve dudaklarını tekrar birleştirmişti. minho'nun eli ensesindeki saçlarını çekiştirirken dilleri birbirine karışmış, iki yanından yatağa bastığı ellerinden birini karın kasları üzerinde dolandırmıştı. teninin her yerini keşfetmek istercesine elini sağa sola ve aşağı yukarı dolandırırken en sonunda kemerini bulmuş ve dudakları tekrar ayrılırken minho bundan nefret ediyorcasına gözlerini sıkmıştı. dudaklarının ayrılmasından gerçekten de nefret ediyordu.
chan onun sinirlendiğini fark ederken sırıtarak kemerini çözmüş ve iç çamaşırı ile beraber pantalonunu indirdikten sonra tekrar üzerine eğilmişti. minho bu sefer kollarını onun boynuna sıkıca dolarken öpücükleri arasında sırıtmıştı chan. minho tamamen çıplakken chan'ın giyinikliğinden rahatsız olmuşcasına onun alt dudağını ısırırken chan işareti anlayarak elini kendi kemerine atarak minho'nun izin verdiği şekilde çözmeye çalışmıştı.
güç bela çözdüğü kemeri yere fırlattıktan sonra dudakları mecburiyetten tekrar ayrılırken minho bir küfür savurmuştu.
"siktir"
"kayganlaştırıcı ve kondom da almam gerek"
chan pantalonu ve çamaşırını da yerle buluşturduktan sonra komodininden çıkardığı kayganlaştırıcı ve kondomu yatağın üzerine atmıştı. kendisini tekrar hızla minho'nun üzerine bırakırken boynuna yönelmişti onun. minho'nun şehvetten terleyen boynunu diliyle yalayıp öperken minho onu saçlarından tutarak kendine bastırmıştı. bacakları otomatik olarak beline dolanırken aletlerinin birbirine sürtmesi ile ikisi de inlemişti derince.
yarı sert olan aletlerinin iyice sertleşmesi için chan kendisini ona sürterken kuruluğun canlarını yakması ile ikisi de acı ile karışık zevk inlemelerini sunmuştu birbirine.
minho hafif uzun tırnaklarını onun omuzlarına saplarken chan onun boynundan başını kaldırıp dudaklarına kapanmıştı tekrar. eliyle yatağın üzerini yoklarken oralara bir yerlere attığı kayganlaştırıcıyı bularak dizleri üzerinde yükselmişti.
hızlı nefesleriyle birlikte minho'nun göğsü alçalıp yükselirken chan parmaklarına sıktığı kayganlaştırıcıyı minho'nun ayırcığı bacakları arasına götürmüştü. ikisi de cinselliğin doğasından utanmazken chan önce parmaklarını kasılıp gevşeyen delik etrafında dolaştırmış, sonrasında birisini içine göndermişti.
ilk parmak minho'yu çok da zorlamazken chan'ı yine üzerine çekerek dudaklarını birleştirmişti. gün boyu sürekli hayalini kurduğu dudakları doya doya öperken chan onu bir parmağı ile yeterince genişlettiğini düşünerek yanına ikincisini de eklemiş, minho'nun dudakları arasında ağzına doğru kaçan inlemeyi yutarken parmaklarını makas ve dairesel hareketlerle çevirmişti.
üçüncü bir parmak daha eklerken minho onun uyarırcasına pazularını sıkarken chan parmaklarını çıkarmıştı içinden. yine minho'nun üzerinden doğrulurken prezervatif paketini yırtarak aletine geçirmiş, aleti etrafına da kayganlaştırıcı sıkmıştı.
mingo açtığı kolları ile onu kendisine davet ederken kolları arasına girerken aletini de içine itmiş ve ikisinden de derin bir inleme çıkmıştı.
"her seferinde daha da mı büyüyorsun adam-ah"
"mhm, güzelliğinden"
chan kendisini tekrar geri çekip ona iterken minho tırnaklarını bir kez daha onun omuzlarına geçirmiş ve başının arkasını iyice yatağa basmıştı. chan onun boynuna kafasını sokarken çene altından, boynundan ve köprücük kemiklerinden öpmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
moonlight sunrise
Fanfictionlee felix özel birisiydi ve han jisung hyungiesi gibi özel birisi olmalıydı. | minchan + hyunlix | tw! obsesif davranışlar