Bölümü daha doğrusu bölümleri yeniliyorum! Daha güzel bölümler yazmaya çalışacağım.
Kafeye gittik oturduk, o çok güzel gülüyordu. Kaçamadığım tek gerçeğim oydu. Ona bağlıydım, hayır ben ona ait'dim o hem gündüzümdü hem gecem, duygularımın birleştiği nokta oydu. Nefret duygusundan mahrum kılındığım o bendendi. O yeni bir ben yaratan kişiydi. O kadar kişi içinden sadece onu istediğimden o kadar emindimki bazen babama aiko ile evlenmek konusunda katılıyordum. Ne sex istiyordu nede küçük bir öpücük. Sadece bir tutam sevgi ile bir sıcak sarılma. Onun karanlığından korkmadım, yüzleştim.Karanlığı beni öldürmedi. Karanlığı bile beni taçlandırdı,incitmedi. Karanlığı beni sevdi.Karanlığı bana saygı duydu. Karanlığı bana taptı.
Ona odaklandığımı gördüğünde parmaklarını şıklattı.
Ai:iyimisin?
hızlı bir şekilde kendimi toparladım.
Ake:dalıp gitmişim kusura bakma
kıkırdadı. TANRIM! Bir insanın kıkırdaması bilemi güzel olur!!
Ai: noldu aşıkmı oldun
sanırım..bilmiyorum
masanın altından ayağına bastım,bir dahakine düğüne basarım.
Ake:ne saçmalıyorsun be!
garson boğasından küçük bir ses çıkararak burada olduğunu hatırlattı. Hızlı bir şekilde garsona dönüp 2 kahve istedik. Garson gitti, yaklaşık yarım saat sonra tam kahveleri soracakken elinde bir tepsi ve üstünde 2 fincan kahve ile gelen o gördüğümüz adamı gördüm. Takım elbiseli olan. Aikoya doğru tepsiyi fırtlattı. Refleks ile hemen ayağıya kalktı. Aiko ile beraber bende ayağıya kalktım ve hemen Aikonun önüne geçtim.
Ake: NAPIYORSUNUZ SİZ?
takım elbiseli adamın gözleri ilk bedenimde dolandı, dudaklarındaki o piç sırıtışı ile sağ eli ile kendi ensesini okşadı. Bir adım daha geriye çekildiğimde Aikonun bedenine sırtım değdi. O iki elini belime koydu ve kulağıma doğru eğildi.
Ai: bir anlaşma yapalıım
sert bir şekilde yanıt verdim
Ake: hayır burada seninle beraber duracağım!
kırkırdaması bedenime bir sakinleştirici kulağıma ise nazik bir nota gibi geldi.
Ai:çok inatçısın
Bir süre sessiz kaldıktan sonra sadece ikimizin duyabileceği şekilde ona yanıt verdim
Ake:çünkü seni seviyorum
Omzumda hissetiğim bir ıslaklık ile arkama döndüğümde Aiko önüme yüz üstü düştü. Dudaklarm titremeye başlamış, kulağımdaki notalar susmuş ve bedenim sinir ile taşıyordu.
Hemen Aikonun yanına oturdum. Karnındaki katanayı çıkarıp çıkarmamakta kararsız kaldım.
Ake: YARDIM EDİN! AMBULANS ÇAĞIRIN.
Kafede kimsenin olmadığını fark ettim sadece o takım elbiseli adam,pembe saçlı adam ve bizden başka kimse yoktu. Güçlük ile Aikoyu sırt üstü yatırdım. Nefes alıp almadığını duymak için kulaklarımı ilk dudaklarına sonra burnuna götürdüm. Kısık bir ses ile:
Ake: çok güzel yaşıyorsun çok iyi
mor saçlı adam kıkırdadı ardından yanıma çömeldi.
?: sence yaşayabilirmi?
tepki vermedim, Aikonun kan öksürmesi ile onun bedenini kucağıma aldım. Okyanusu, mavileri gözlerimi buldu. Zar zor konuşmaya çalıştı. Onu susturmaya çalıştım.
Ake:hayır hayır hayır konuşmana gerek yok seni kurtaracağım ve eveleneceğiz
gülümsedi ama bu sefer kan dolu dudaklar ile.
Ai: se-se-seni
göz yaşlarıma engel olup soğuk kanlılığımı korumaya çalışıyordum. Fakat içimdeki onu son kez öpme hissi o kadar baskındıki beynime emir vermeden kendisi dudaklarımı onun kana bulanmış dudaklarına götürdü.
Dudaklarımı onun dudaklarına bastırdığım zaman kafama yediğim sert bir darbe ile onun yanına düştüm. Ellerimi onun ellerine kenetlemiş,gözlerimi gözlerine kenetlemiştim. Gülümsedim kafamdan akan kan onun koyu kahverengi saçlarına bulaşmasına izin verdim. Gerçi farklı bir seçeneğimde yoktu. Zar zor gülümseyip konuştum. ''sonunda ilk öpücüğüm sana ait oldu. İlk dansımında sana ait olduğu gibi''. Aiko gülümsedi;''dudakların ismimi söylerken çok güzel sergiler gösteriyor Akemi..ben seni ço-'' kurşun sesleri onu duymama engel oldu. KAHRETSİN SON KELİMELERİ DUYMAMA ENGEL OLDU. Bedenim artık hareket etmiyordu. Ölü Aikodan gözlerimi ayıramıyordum. Mor saçlı çocuk ellerimi onun ellerinden kurtarmaya çalışırken küfür ediyordu. Çözümü beni bayıltmak ile buldu...
