Gözlerimi açmaya çalıştığımda beyaz ışık daha çok canımı yakmaya çalışıyordu. Boğazımdaki kuruluk hissini yutkunarak geçirmeye çalıştım ama nafile. Gözlerimi tam açtığımda etrafıma baktım. Neredeydim ben? Kimim ben? Solumda duyduğum fısıltılar ile kafamı o tarafa çevirdim. Ne konuştuklarını idrak etmeye çalıştım ama bir kelime diğer kelime ile uyuşmuyordu. Vücudumu germek için esnediğimde zincir seslerine benzer sesler duydum. Bir dakika bağlımıydım ben? Solumdaki doktor önlüğüne sahip olan adam ve takım elbiseli adam hışırtıyı duyar duymaz bana döndüler. Ağzımdan küçük mırıldamalar çıktı.''bu ne şimdi?'' Takım elbiseli adam saçlarımı okşarken bana muazzam bir şeymişim gibi bakıyordu. Gözlerimiz buluştuğunda ise onun gülümsemesi daha da korkunç bir hal aldı. ''kimsin sen?'' dedim boğazımı zorlayarak, ''yaratıcın'' dedi keyifli bir ses tonuyla. ''bana bak kimsin nesin necisin bilmiyorum çöz beni'' yüzündeki gülümseme soğudu. Sol elini kaldırmasıyla 5 tane kel kafa yanına geldi. O soğuk bir sesle ''çözün şunu'' dedi. Kel kafalardan biri konuştu :''hemen rin-'' yüzüne yediği yumruk ile yere yapıştı. Olanlar çok normalmiş gibi izliyordum. Takım elbiseli adam yüksek sesle ''adım toru''. Hiç bir kel kafa ses çıkaramadı. Hepsi beni çözdükten sonra bir sonraki emri bekledi. Toru sağ elini sallayınca hepsi adım adım uzaklaştı. Oturur pozisyona geldiğimde etrafıma baktım. Neresi burası? ''Nerdeyim ben?'' ''ait olduğun yerde, evinde güzelim'' bu adamı gram sevmemiştim. Ayağıya kalmak için bacaklarımı şu garip aletten sarktım. Toru garip alete yaslanıp bana baktı ve son derece kararlı bir ses tonu ile konuştu. ''Kalkma'' anlamsız gözlerle ona döndüm. Onu dinleyeceğimi sandı sanırım. Derin bir nefes alıp ayağıya kalktım. Sendeledim ve düşmemek için Toru'nun koluna tutundum O diğer eli le bir omzumu tutup beni bir yere doğru sürüklemeye başladı. ''hey!'' o bana bağırmaya başladı. ''Yaratıcının sözünden çıkıcakmısın artık?'' titrek bir ses ile yanıt verdim ''kimim ben?'' duraksadı. İki omuzumu da tutup beni kendine yaklaştırdı. ''her şeyimsin sen benim karımsın'' yüzümü ekşittim. ''siktir lan beni varya şurada eritip sikseler senin karın olmam spastik orosbu çocuğu bırak beni''. Cinsel organına tekme attım. İki adım geriledim ve yeniden karnına tekme attım ''ne sanıyorsun kendini çok yakışıklı felanmı'' ''bir kadına vurmam için beni zorluyorsun'' omuzlarımı dikleştirdim. Kendinden emin bir ses ile konuştum ''vursana hadi dene. Hadi bak çok korktum gözlerimi kapatıyorum'' ''o gözlerini kapatırsan-'' ''kapatırsam?'' ''bakıyorumda çok cesursun'' ''evet öy-'' sözümü bitirmeme izin vermeden hızlı bir şekilde kolumdan tuttu ve beni duvarla arasına aldı.''burdan hiç sexy görünmüyorsun toru'' ''senin aksine gördüğüm her kadın altıma yatmak için can atıyor'' ''bak ne dedin senin aksine öyle değilmi? Ah! Heryerim ağrıyor sanki aylardır rahatsız pozisyonda uyuyormuş gibi hissediyorum'' sırıtarak yanıt verdi: ''zaten aylardır aynı pozisyonda uyuyorsun'' ona bir deliymiş gibi baktım fakat gerçek deli bendim. Adımı bile benliğimi bile hatırlamayan birisi karşısındaki adama karşı çıkıyordu, onu istese saniyesinde öldürebilecek adama karşı çıkıyordu. Sahi ben buraya nasıl geldim? Ben kimim ve bu karşımdaki adamın gerçekten ismi 'Toru'mu?'. Kafam allak bullak olmuşken o yine konuştu. ''Kendine sorular sorarsan bu bilmezliğin içinde daha çok boğulursun'' sigara paketini çıkardı. kendine bir dal alırken bir dalda bana uzattı. Ah gerçekten nikotine ihtiyacım vardı. ''seni bulmadın güzel kızım sen zaten benimdin.'' ilk kendi sigarasını yaktı derin bir iç çekip yorgun ama arsız gözlerle beni süzdü. Yavaş hareketlere çakmağı sigarama yaklaştırdı. Sigaramı yakarken büyük bir yudum alıp arkama yaslandım. ''kaç aydır uyuyordum?'' dudaklarını dili ile ıslattı ''6 ay 12 gün'' sigaradan yudumumu alırken bir anda boğazım yandı ve öksürmeye başladım. ''NE'' hafiften sırıtıp yavaş adımlarla bana doğru yürümeye başlamıştı. Ben geriledikçe o geliyordu. ''noldu? İnanmadın mı?'' bir anda durup kafamı ona doğru çevirdim. ''ne yani 6 ay 12 gün burada uyuyorum?'' ''aynen öyle'' tek kalmak istiyordum. Gerçekten. ''Evime gitmek istiyorum'' ''evin benim'' ''saçma sapan konuşup insanın sinirini hoplatma!'' yüzüme doğru eğilip sigarayı dudaklarıma üfledi. '' noldu? Bu halinle mi beni tehdit ediyorsun?'' Haklıydı. Toparlanmaya ihtiyacım vardı. ''odam varmı?'' diye sordum çaresizce. Kulağıma eğilip salakça mırıldandı ''odalar senin olsun güzelim''
.
.
.
SAÇMA BİR BÖLÜM OLDU FARKINDAYIM KIZİLER TOPARLICAM