six

288 54 52
                                    

arkadaşlar hikaye full Jennie'nin ağzından olmayacak diğer karakterlerin hayatından kesitler olarak 3. kişi ağzından da bölümler var bu da onlardan biri kafanız karışmasın diye söyleyeyim dedim, iyi okumalarr

not: yorum yaparsanız çok sevinirim

Londra soğuktu, Londra kasvetliydi. Londra'da sabah uyandığınızda gözünüze güneş ışığı gelmiyordu ve bu durum can sıkıcıydı, en azından Taehyung için.

Kasvetli havaları sevmezdi. Sıcak insanıydı, güzel bir Paris yazını hiçbir şeye değişmezdi. Fransızlar katıydı, insanları ayrıştırıyordu ve çoğu zaman da kabaydılar ama Taehyung orada büyüdüğünden midir bilinmez, bu durum ona kültürel bir güzellik gibi geliyordu. İngilizler'in ise burnu havadaydı. İngilizler kendi etrafındaki insanlarla takılıyordu, güzel tatlılar yemiyorlardı ve pek de neşeli gözükmüyorlardı.

Bunun tüm İngiltere için mi yoksa sadece İngiliz soyluları için mi geçerli olduğunu bilmiyordu. Sabah uyandığı an yastığı kafasına bastırırken bunu düşünüyordu. Jungkook şınav çekiyor, sürekli garip sesler çıkarıyordu. "Şu aptal işin ne zaman bitecek," diye homurdandı Taehyung "Uyumaya çalışıyorum.".

Jungkook umursamadı. Ellerini birbirine vurarak şınav çekmeye devam ederken Taeehyung söylenip ayaklarını tahta yatak başlığına çarptırmak istiyordu. "Bitmeyecek." dedi Jungkook "Çok canım sıkılıyor, uyan artık."

Taehyung gözlerini kırpıştırdı, sabah erken kalkmayı her ne kadar sevmese de Jungkook gerçekten güneşle birlikte uyanıyor, onu uyandırana kadar sabah sporunu yapıyor sonra da dayanamayıp onu rahatsız etmeye başlıyordu.

"Git gezin." dedi Taehyung esnerken. Yüzüne yastığı çekiyor, kardeşini duymamaya çalışıyordu. Jungkook yanaklarını şişirdi. "Annem izin vermiyor," dedi daha sonra "Şu küçük olana bakıp durduğumu iddia ediyor, bana bu yüzden bir sürü iş yaptırdı. Sürekli ahır temizliyorum.".

Taehyung ufladı. Jungkook sabahları neden bu kadar geveze oluyordu anlamlandıramıyordu. "Küçük olan da ne?" dedi dönerken. Hafifçe doğrulmuş, uyumaktan şişmiş gözlerini kırpıştırıyordu.

"Küçük olan işte," dedi Jungkook camdan dışarı bakarken "Erkek çocuğu gibi koşuşturup duran, evlenen değil, hastalıklı gibi duran değil, en küçüğü.".

Taehyung Jungkook'a saf saf bakmaya devam etti, kaşlarının havaya kalkmasıyla eş zamanlı olarak aklında mantıklı bir cevap belirdi "Leydi Yerim'i diyorsun." dedi kafasını sallayarak, devamında durdu ve düşündü "Leydi Jennie hastalıklı gibi durmuyor.".

Jungkook omuz silkti. "Zaten hasta," dedi daha sonra "Astım ilacı içiyor.".

Taehyung kafasını salladı. Geçen gün eve gelen eczacı kadın ve annesi mutfakta çay içerken onları dinlemişti, Leydi Jennie nefes almakta bazen zorlanıyordu ama çok da büyütülecek bir şeyi yoktu.

"Her neyse," dedi Jungkook "Küçük olana baktığım falan yok, sadece çok dengesiz at biniyor, sürekli düşecekmiş gibi. At binişi beni sinir ediyor.".

Taehyung geriniyor, camdan bakan kardeşinin ayağıyla ritim tutmasını izliyordu. "Tekniği kötü değil.". Bunu biliyor olmasının nedeni Leydi Yerim'in gerçekten sürekli at biniyor olmasıydı "Ve sanırım artık böyle bir problemin olmayacak. Bavyera Prensi'nin ondan hoşlandığını duydum.".

savoir || taennie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin