|Eve dönüş|

1K 46 15
                                    

Telefonla konuşmama izin verildikten sonra mahkumlar için ayrılmış telefon odasına getirildim.Hızlıca Jimin'in numarasını çevirdim ve cevap vermesini bekledim.

"Alo?" Jimin'in sesini duyunca çok mutlu oldum. "Hyung, benim Jungkook." Yeterli zamanım olmadığı için Jimin'e hemen arama amacımı söylemek istiyordum,ancak Jimin sözümü yarıda bırakıp "Bu kimin numarasıydı? Neredesin? İşten evine bir telefon aldım işe de gelmemişsin. Kardeşine bakmaya geldiğim de aramıştı patronun, çok kızmış. Ya önce bi söyle neredesin sen?"

O kadar hızlı konuşmuştu ki.. Görünüşe göre fazlasıyla korkmuş olmalı.

"Dur önce bir sakin ol, bu gece eve gelemeyeceğim. Nedenini yarın söyleyeceğim.Şimdi konuşacak vaktim yok. Bu gece Soobin'le ilgilenebilir misin lütfen? Onu yalnız bırakamam"

İlk başta telefonda biraz sessizlik oldu.Sonra konuştu,"Bir şartım var, yarın her şeyi olduğu gibi anlatacaksın. önce bana söz ver."
Düşünmeden hemen cevapladım "Söz Jimin, söz veriyorum."

"İyisin değil mi?" Dedi Jimin.
"Evet, merak etme bir sorun yok."

Gardiyan gelip sürenin dolduğunu söyleyince Jimin ile hızlıca vedalaşıp desteği kapattım.

Şimdi biraz daha iyi hissettim. Ben olmasam da en azından kardeşim güvendeydi.

Odama götürüldüğümde ayağına attığı montlu yarı uykulu bir Taehyung gördüm.Nedense bana biraz tatlı gelmişti.

Gardiyan beni itince hızla yürümeye başladım.Ve yine karanlık odaya götürüldüm.Burası o kadar soğuktu ki burada sadece bir gece kaldığım için şükretmeliydim kesinlikle..

Üniversiteden direk alındığım için ceket falan giyememiştim.Bu gece soğuğa nasıl dayanacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.Saat gece 11 ile 12 arasında bir yerde olurdu.

Bir köşeye oturup düşünmeye başladım.Üniversiteye nasıl bir yüzle giderdim?Zaten benimle dalga geçiyorlardı, şimdi bitirirlerdi beni.
Keşke annem ve babam hayatta olsalardı beni her türlü bela ve musibetlerden korurlardı.Asla incinmeme izin vermezlerdi.
Bu da benim kaderim işte..

Annemi ve babamı kaybettikten sonra en büyük korkum Soobin'di.Ona bir şey olursa yaşayamam.Akrabalarıma sorarsanız annemin ailesi, babamın ailesi evlenmelerine izin vermediği için gizlice kaçmışlar. Bu nedenle ne akrabaları ne de aileleri onları kabul etmedi.

İnsanlar gerçekten çok acımasız.

Birden aklıma Taehyung geldi.Gerçekten geceyi burada mı geçirecekti?Ama neden?Belki vicdanı izin vermemiştir. Koridordaki durum yine gözlerimin önünde canlandı.Ne kadar düşünmek istemesem de, tekrar tekrar gözlerimin önüne geliyordu.

*
*
*

Ne zaman uyuduğumu bilmiyordum. Gardiyanın yüksek sesle bağırmasıyla gözlerimi korkuyla açtım. Yine ne oluyordu?

"Jeon Jungkook sen misin?" Sorusuna cevap "Evet?" Dedim ne olduğunu sorgular bakışlarla.

"Özgürsün" Dedi ve kapıyı açtı.Mutluluğum şu anda sınır tanımıyordu. Eve gidip kardeşime sarılmalı, Jimin'e olanları anlatmalı ve sonra işe gidip patrondan özür dilemeliydim.

Dışarı çıktığımda Taehyung'u görmedim. O anda yüzümde istemsiz acıdan oluşan o tatlı gülümseme belirdi. Tabii bütün gece beni bekleyecek biri değildi o.Onun gözünde ben kimdim ki? Onun için zavallı bir korkaktan başka bir şey değildim.

|FOR BROTHER|TAEKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin