1.BÖLÜM: GÖZLER VE KALPLER

60 25 8
                                    

Sonbaharın ahenkli rengi, yağmurun eşsiz kokusu, yaprakların özgürlüğü...

Gözlerimi açtığımda saat 7'ye geliyordu. Dün okuldan geldikten sonra direk uyudum. Bir yandan açlığın tesirî, uyuya kaldığım için yapılmamış ödevlerimin yarattığı stresle yataktan doğruldum. Pencerimin önüne yavaşça ilerlerken hayla 11 saat uyumanın verdiği kasılmaları, birkaç hareketle yumuşatmaya çalışyordum. Perdemi aralayıp dışarı baktığımda havanın pembemsi bir renk olduğunu fark ettim. Normal olabilirdi ama beni şimdiden strese koyduğu aşikârdı.

Hemen hazırlanıp okula gitmeliydim, gözlerimi zor olsa da gökyüzünden çevirip odamdan çıktım. Annem ve babam hayla uyuyorlardı. Ses çıkarmamaya dikkat ederek mutfağa girdim. Aslında kahvaltı yapmayı hiç sevmezdim ama o kadar açtım ki kendime birkaç şey hazırladım. Ayak üstü yedikten sonra yüzümü yıkamadığımı fark ettim.

"Çok zekisin İzel Aktaş." diye söylenirken, annemin "Günaydın kızım." demesiyle yönümü anneme çevirdim.

"Günaydın annecim." diye karışıklık verip, yanağına küçük bir öpücük yerleştirdim. 

"Niye kahvaltı hazırlamadın kendine kızım, böyle ayakta olur mu, bekle ben sana güzel bur çay demleyeyim. Babanı da uyandırdık mı güzel bir kahvaltı yaparız."

"Hayır anne gerek yok, çıkmam lazım zaten, sen ikinize hazırlayın, olur mu?" Annem başıyla onayladı beni. Hemen odama geçtim. Dolabımdan siyah sweetim ve siyah pantolunumu çıkarıp hemen giyindim. Saçlarımı da yukarıdan topladıktan sonra çantamı hazırlarken, tek dostum ve en güvendiğim insanların başında gelen arkadaşım Ahsen'i aradım. Telefon birkaç saniye çaldıktan sonra açtı.

"Günoo ijell!!"

O kadar bağırmıştı ki kulağım telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Benim aksime oldukça enerjik olan  Ahsen genelde bana "ijel" derdi. Oldukça tatlı söylediği için bir şey demek istemezdim.

Ahsen'le konuştuktan sonra, 5 dakika sonra çıkacağını söyledi, montumu giyip kapıya doğru ilerledim.

"Anne çıkıyorum ben."

"Tamam kızım dikkat et, ha bir de çabuk gel, akşam dedenlere uğrayacağız." dedi.

Aslında gitmek istemiyordum çünkü bu sene sınavım vardı ve ben benim zamanımı alacak her şeyden vazgeçmiştim. Çünkü hayalim olan doktorluğa ulaşmak oldukça zordu...


Selamm<3
Kısa bir başlangıç yaptım. Biraz karakterimizdem bahsetmek istiyorum. Bundan sonra ki bölümler bu kadar kısa olmayacak. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Beraber büyümemiz, adımızı duyurmamız lazım..♡

İzel Aktaş: 18 yaşında ve lise son öğrencisi. Ailesinin tek çocuğu. Hayali olan doktorluk için oldukça çabalayan İzel, en yakın arkadaşı olan Ahsen'le aynı üniveristeye gitme çabasında...

     

                                           Görüşmek üzere..🖤

GEZEGEN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin