six

20 8 14
                                    

"Ben geldim! "

Kapıyı açarken içeriye doğru seslenmiştim. Annemin yaptığı yemeğin kokusu tüm apartmanı doldurmuştu. Bu koku apartmana giren herkesi mutlu edebilecek bir güce sahipti.

Çantamı bırakmadan mutfağa ilerledim. Tahminimce salata yapmak için sebze doğrayan anneme yaklaştım ve sarıldım.

"Tüm apartmanı kokutmuşsun yine. "

Annem bu dediğimle gülmüş ve biraz geriye çekilip yanağıma küçük bir öpücük bırakmış daha sonra elinin domates olmayan kısmıyla yanağımı silmişti. Bu yaptığıyla mızmızlanmış ve dudaklarımı büzmüştüm.

"Neden siliyorsun? "

"Çünkü ıslak kalıyor. "

Dediğine gülümsedim ve onu izleyerek oyalanmaya başladım. Soyduğu salatalıklardan bir tanesini almış ve yemeye başlamıştım. Annem yalandan kızmış bir şekilde konuştu.

"Hadi hadi, git üstünü değiştir. Sonra da sofrayı kuralım, seni bekliyorduk. "

Kafamı salladım ve çantamı omzumdan elime indirdim. Odama girerken ağır çantamdan dolayı ağrıyan omzuma kendimce bir masaj yapıyordum.

Odama girdiğimde çantamı yere attım ve dolaptan kıyafetlerimi aldım. Tek çocuk olduğum için koca bir oda sadece benimdi. Bu bazen güzel olabiliyordu ama çoğu zaman çok yalnız hissediyordum. Çok fazla arkadaşım da yok, belli başlı arkadaşlarım vardı fakat bu durumdan memnundum. Okuldaki iki yüzlü insanlarla yakın olmaktansa az arkadaşlarımla mutluydum.

"Yerim, geliyor musun?"

Annem mutfaktan seslenmişti. Hızlıca saçımı da toplayıp telefonumu az önce koyduğum masadan almış ve mutfağa gitmiştim. Babam mutfağa gelmiş, anneme yardım ediyordu. Ben de masayı hazırladım ve yemeğe oturduk.

Yemek boyunca babam derslerimi sormuş ve buradan da kendi lise hikayelerine geçmişti. Aslında derslerimi çok sormayı sevmezdi, beni sıkıştırmak istemiyordu. Yemek yerken kendi hikayelerini anlatmak için sorduğu bir soruydu bu.

"Bisikletle çıkardık, tüm şehri gezerdik. O zamanlar herkes birbirini tanıyordu o yüzden aileler çocuklarını küçük yaşta kısıtlamıyordu. Şimdi öyle mi?"

Böyle devam eden 1 saatin ardından yemeğimiz bitmişti. Babam hızlıca kalkıp kumandayı almış ve televizyondan şarkı açmıştı.

I feel so unsure
As I take your hand and lead you to the dance floor

Açtığı şarkıya bakıp gülümsemiştim. Yaşıtlarımın yeni öğrenip bayıldığı şarkılarla çocukluktan bağım vardı.

"Hadi ama kalk dans edelim. "

Babam annemi dansa kaldırmıştı. Küçüklüğümden beri böyle bir ailede büyüdüğüm için Tanrıya tekrar teşekkür etmiştim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Social Love - HongriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin