Yerim konumun gösterdiği yere geldiğinde son konuşmalarının üzerinden tam olarak 28 dakika geçmişti. Gelmesi 30 dakikayı geçerse gerçekten de ona aşık olduğunu mu düşünecekti? Yerim bi taraftan beklemek istemiyor ve direkt içeri girmek istiyordu, öbür taraftan da anlamasa bile hoşlandığını kendine kabul ettirebilmek için yarım saati geçmesini beklemek istiyordu. Bu kısa süren düşünmenin ardından beklemeye katar verdi. Gelip geçenler içeriye girebilsin diye birazcık kenara çekildi ve beklemeye başladı. Bu sürede yerdeki taşa vuruyor, onunla oynuyordu. Kapının açılma sesini duyunca refleks olarak kafasını kaldırdı. Bu Hongseoktu.
"Niye orada bekliyorsun? Yoksa yarım saati geçsin diye mi bekliyorsun? "
Hongseok'un gülerek sorduğu bu soru karşısında Yerim kıpkırmızı kesilmişti.
"Sadece... Seni göremedim içeride. Burada bekleyeyim dedim. "
Hongseok kafasını salladı. Kızın elinden tutarak içeriye çekti.
"Aslında kapıya da yakın oturuyordum. Görmemen garip ama sorun değil. "
Utanan kıza bakıp gülümsedi. Sandalyesine oturduktan sonra Yerim'in neden hala ayakta beklediğini anlamamakla beraber kurduğu cümlenin onu kırma ihtimalini düşündü.
"Otursana. Ne içmek istersin? Tatlı söyleyeyim mi? "
Yerim sandalye çekip otururken kafasını salladı.
"Tatlı söylerim birazdan. "
"Sen bekle burada, ben geliyorum. Sana buranın en güzel tatlısı ve kahvesini getireyim. "
Yerim, karşısındakinin ayağa kalkmasıyla daha çok utanmış ve sinirlenmişti. Onun almasına gerek yoktu. Kendisini çocuk olarak görmesini istemiyordu.
"Ben de geleyim. "
Hızlıca kafasını hayır anlamında salladı.
"Lütfen. Ücretini falan düşünüyorsan da önemi yok. Bir dahakine sen ısmarlarsın. "
Hongseok göz kırparak gittikten sonra Yerim kendiyle baş başa kalmıştı.
<...>
"Aslında en sevdiğim şarkıcı Doja ama Ariana da çok seviyorum. O da en sevdiğim şarkıcı yani. "
Hongseok bilgisayarından başını kaldırıp karşısındaki heyecanlı kıza baktı. Hongseok aslında yapacağı işleri yapmak için kafeye gelmişti ve Yerim'i de yanına çağırmıştı. Kendine itiraf ediyordu ki bunu Yerim'i özlediği için yapmıştı.
"Beraber gidelim, Ariana konseri olursa. "
Yerim hızlıca kafasını salladı. Şuan karşısında oturan bu adam gerçek miydi? Daha önce kimse ona böyle bir şey teklif etmemişti! Heyecanını gizlemeye gerek duymadan tatlıdan bir kaşık daha aldı. Karşısındaki adamı izlerken fark etti ki gerçekten çok yoğun duruyordu. Konuşarak belki de dikkatini dağıtıyordu.
"Neyse, konuşarak seni işinden ediyorum sanırım. "
Hongseok kafasını bilgisayardan kaldırdı. Yerim'in yaptığı şey işinden etmek değil ona enerji vermekti.
"Öyle olduğunu düşünsem seni çağırmazdım. Boş boş otur diye çağırmadım sonuçta. "
Yerim anladığını belirtmek için kafasını salladı. Hongseok ise tekrar bilgisayara dönmüştü. Kız, ani gelen bir fikirle tatlısından bir kaşık daha alıp karşısındaki çocuğa uzattı. Hongseok ilk başta anlamamıştı. Daha sonra ne yaptığını fark ederek kaşığı elinden almaya çalıştı. Ama Yerim kaşığı ona vermemişti.
"Kaşığı al demiyorum, tadına bak. "
Hongseok tatlının tadına baktıktan sonra geri çekildi.
"Nasıl? Beğendin mi? "
Gülerek karşılık verdi kızın bu sorusuna.
"Evet, beğendim. Demiştim ya sana, burdaki en güzel tatlı bu diye. Zaten biliyordum yani tadını. "
Yerim dudaklarını büzdü.
"Ama karşında yiyormuşum gibi oldu. O yüzden yemeni istedim. "
Çocuk tekrar gülümsedikten sonra işine döndü. Yerim de telefonunu çıkartarak bir kaç fotoğraf çekti.
"Haber verseydin keşke, hep ifşam oldu. "
Yerim gülerek fotoğraflara baktı.
"Çok tatlı duruyorsun. "
Telefonunu tekrar havaya kaldırdı. Bu sefer Hongseok'un da poz vermesini bekledikten sonra tuşa bastı.
"Bu güzel oldu. Numaranı ver de sana da atayım. "
Hongseok kafasını salladı ve Yerim'in uzattığı telefonu alarak numarasını tuşladı. Yerim telefonu tekrar aldığında numarayı kaydettikten sonra fotoğrafı gönderdi.
"Tamamdır. Bu da halloldu. Ben artık gideyim o zaman. "
Masadaki eşyalarını toplarken kurmuştu bu cümleyi Yerim. Hongseok yüzündeki üzüntüyle kıza baktı.
"Biraz daha bekleseydin evine bırakırdım. "
Yerim, hayır anlamında kafasını salladı.
"Sen işlerini hallet. Benim şimdi çıkmam lazım çünkü yemeğe geç kalacağım. Annemler bu konuda biraz hassas. Yemeklerde bir arada olmamız gerekiyor. "
Hongseok da kafasını salladı. Eşyalarını toplamaya başladı.
"Peki, benim işim de bitmek üzereydi. Evde hallederim. "
Yerim hayır demek için hazırlandığında Hongseok bunu engelledi.
"Itiraz istemiyorum. Toplandıysan gidelim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Social Love - Hongri
Fanfictionkonserde tanışsak da bir daha görüşebileceğimizi düşünmezdim. Ayrıca böyle karşılaşmamız çok garipti. Hongri #1 Hongseok #1