"Unnie, nasıl oldum?"
Seulgi beni dikkatlice süzdükten sonra kafasını salladı. Beğenmiş gibi duruyordu. Siyah elbisemin kollarını düzelttikten sonra merakla cevabını sözlü olarak beklediğimi işaret ettim. Bugün en sevdiğim sanatçının konseri vardı ve güzel olmak zorundaydım.
"Böyle bir elbiseyi giyen kimse çirkin olamaz ki."
Göz devirdikten sonra tekrar aynaya döndüm. Makyajımı kontrol ettikten sonra heyecanla çantamı almak için odama gittim. Çantamı ve montumu alıp Seulgi'nin yanına döndüm.
"Arabayı ben kullanayım mı?"
Çantamın içinde arabanın anahtarını ararken Seulgi tamam anlamında kafasını sallamıştı. Anahtarı bulunca koltuğun üstüne koydum ve hızlıca montumu giydim. Anahtarı tekrar alıp Seulgi'yi beklemeye başladım. O da hazırlanınca siyah botumu giydim ve evden çıktım. Tanrım, Doja'nın konserine gittiğime inanamıyorum!
<...>
Konser alanına geldiğimizde heyecandan çıldıracak gibiydim. Hızlıca en önlere ilerledik. Çok geç kalmadığımız için sahneye yakın bir yerde kendimiz için yer bulmuştuk. Konserin açılışını bile açık ağzımla izliyordum. Doja bugün kötü bir performans bile verse bayılarak çıkacaktım buradan fakat dualarım Doja'nın en iyi sahnesini görmekten yanaydı.
"Merhaba."
Yanıma gelen çocuk gülümseyerek selam vermişti. Konserde insanlar birbirine selam vermez ki? Ayrıca seni tanımıyorum bile.
"Merhaba."
Herneyse, şuan umrumda olan tek şey sahneye çıkan kadındı. Her zamanki gibi mükemmeldi. Şaşkınlıkla onu izlerken Seulgi -yani tahmin ediyorum ki Seulgi- açık ağzımı kapatmıştı. Gri eşofmanı bile üzerinde basit durmuyor, sanki milyonlar verilmiş bir şaheser gibi duruyordu. Daha sabah saatlerinde olduğumuzdan çok fazla insan yoktu bu yüzden de rahatlıkla Doja'nın sesini duyabiliyorduk. Aklıma gelen şeyle yanımdaki çocuğa döndüm.
"Eğer benim sesimin çıktığı bir video istemiyorsan asıl sahne başlamadan video çekmelisin. "
Çocuğa gülümseyip tepkisini bekledim. Biri bana böyle bir şey dese sana mı soracağım diye saldırabilirdim fakat o da karşılık olarak gülümseyip sahneyi izlemeye dönmüştü. Az önce takılmamıştım sanırım?
Hava kararmaya başladıkça daha çok insan geliyor ve etraf kalabalıklaşıyordu. Doja ara verince Seulgi yerini tutmamı ve yiyebileceğimiz bir şeyler alıp geleceğini söylemişti. Onu beklerken telefonumdan fotoğraf çekebilmek için uygulamayı açmıştım. Telefonumu havaya kaldırıp poz vermiştim. Fotoğrafı çektikten sonra kaydederken dikkatimi yanımdaki çocuk çekmişti. Dikkatlice telefonuma bakarken fotoğrafını çekmiştim fakat ben de çok güzel çıkmıştım o yüzden fotoğrafı kaydedecektim. En fazla fotoğrafı paylaşırken onu karalayabilirdim. Ne yapayım yani telefonuma bakmasaydı!
"Biraz bira da aldım. "
Gelen Seulgi'ye baktım ve kafamı onaylarcasına salladım. Doja tekrar sahneye çıktığında bu sefer herkes gibi ben de çığlık atmıştım. Bu sefer ki kıyafeti çok farklıydı. Üzerindeki pelerini attıktan sonra asıl sahne kıyafetiyle kalmıştı ve bu mükemmeldi! Işıltılı kıyafeti onun önüne geçemiyor fakat onu yeterince mükemmel gösteriyordu. Been Like This şarkısını söylüyordu ve bu benim en sevdiklerimdendi! Heyecanla söylediği şarkıya eşlik etmeye başladım.
"Since you've been like this
Baby, I don't really wanna be in like this"Fakat şarkıya eşlik ederken kulağıma fısıldayan adamla susmak zorunda kalmıştım. Hadi ama en sevdiğim şarkıda mı?
"Sesinin kötü olduğunu düşünmüştüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Social Love - Hongri
Fanfickonserde tanışsak da bir daha görüşebileceğimizi düşünmezdim. Ayrıca böyle karşılaşmamız çok garipti. Hongri #1 Hongseok #1