16

7.8K 482 78
                                    

Abim ve Arslan'ın pansuman işi bittiğinde teneffüs de yeni çalmıştı. Ve benim de bir haftalık tatilim başlamıştı.

Okulda kalmamın bir anlamı olmadığı için sınıftan çantamı alıp eve gitme kararı almıştım.

Sınıfa girdiğim an bütün gözler bana dönmüştü. Hemen yanıma gelen bizimkilerle çantamı toparlamaya başladım.

"Kanka aldın mı gerçekten uzaklaştırma?" Diye soran Mete ile Onur "kanka ağzına sıçacağım bu bebenin üzülme sen. " Demişti. Mavi gözleri dolu dolu bana bakmış sonra da kocaman sarılmıştı.

"Biz özür dileriz. Şimdi siciline işleyecek Afra teyze Ali amca çok kızacak." Demişti. Gülümsedim bu dediklerine "merak etmeyin hoca bu piçin arkası sağlam diye numara yapıyor bir hafta izinliyim o kadar. " Demiştim. Mete "taşşaklarına kurban be!" Diye bağırırken Onur ensesine geçirdi bir tane.

"Siz de sakın ha bulaşmayın daha ben kurtuldum diye siz de kurtulacaksınız diye bir şart yok."

Başlarını sallayıp beni onayladıktan sonra benle birlikte okulun çıkışına kadar gelmişlerdi.

Sonunda dışarı çıktığımda Arslan ile geçen karşılaştığımız kafeye geldim.

Okulda kalmaktansa en azından burada biraz oturur sonra Arslan geldiğinde olayları öğrenirdim.

Zaman geçip yaklaşık yarım saat sonra sırtımdaki elle irkildim. Gördüğüm beden ile şaşırsam da 12. Sınıflara yoklama almadıkları için rahatça gelmesini anlıyordum.

"Naber?" Tam karşıma geçip bacaklarını ayırdığında bir süre düşündüm 'acaba cevap vermeli miyim?' diye.

"İyi Arslan, sen?"

Diye sorduğumda güldü, başını salladı. "E hadi anlat." Diye olaya bodoslama girerken kahkaha attı. Eflalcik merak mı etmiş?"

Dalga geçtiği için gözlerimi devirip suratına 'ciddi misin ?' der gibi baktığımda ciddileşti.

"Pekala istediğin gibi hemen anlatayım ama önce bir şeyler sipariş edelim çünkü biraz daha önümüz boş beklersek kovulacağız."

Başımı sallayıp elimle garsona işaret ettim. "Ben sıcak çikolata alabilir miyim?" Derken arslan "kardeş sen ortaya tatlılardan azar azar getir bana da bir tane çay ver." Demişti. Gözlerimi belertip ona baktığımda garson çoktan gitmişti.

"Salak nasıl yiyelim hepsini?"
"Merak etme yeriz."

Daha fazla olayı uzatmak istemediğim için geriye yaslandım. O da anlamış gibi dikleşti.

"Bundan iki yıl önce abin ve abim sevgiliydi. Her şey çok güzel ilerliyordu. Taki ben seni abinin telefonunda görene kadar..."

Durdu, yutkundu, bana baktı ve tepkimi ölçtü.

Bense ağzım aralanmış ona bakıyordum.
Konu benle ilgiliyken gerçekten benle ilgili olunca şaşırmıştım.

"Ben seni bulmak için abime yalvarıyordum işte senle ilgili bir şeyler öğrensin, efe abiye sorsun diye. Ve abim öğrendi gerçekten de senle ilgili olan şeyleri. Birkaç kez buluşma teklif etti ama abin inatla reddetti."

Beni neden aradığını anlıyordum sanki. Ama ruhum bilmek istemiyor, beynim kabul etmiyordu bu gerçekleri.

"Bir gün abin abimin senin numaranı aldığını gördü. O gün benim yüzümden çok büyük bir kavga ettiler. Başta abim sana aşık sandı abin sonra anladı benim için aldığını. Affeder diye ummuştum. Ama Efe, affetmedi. 'bu yaptığın sapıklık, ben onun abisiyim, o çocuk asla olmaz.' diye diye abimle sürekli kavga ettiler. En sonunda da ayrıldılar zaten." Dedi.

Garson masaya tatlıları bırakırken teşekkür bile edememiştim o an. Ya da en sevdiğim tatlının olduğunu görmedim. Ya da karşımda benden bir cevap bekleyen o adamı, fark etmedim.

"Eflal, abinin bana küsmesinin sebebi: benim sana aşık olmamdı."

O gün anladım abimin ne demek istediğini. Öğrenmek istediğim gerçek, ruhuma ağır gelmiş taşıyamıyordum. Hele ki bana bakan o gözleri nasıl fark etmemiştim bilmiyordum...

Başlarda Eflal'in yumruk yemesine sebep olan Arslan'ın  en başından Eflale aşık olduğu öğrenilir.

Şok.




Maskeli Balo | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin