Konser gününe tam bir gün kalmıştı. Ve biz aşırı derece heyecanlıydık. Tabi en yakın arkadaşım değilde sisterım Sude Savtekin'de geliyordu konsere. Biz Sude ile dolaşmak için dışarı çıkmıştık. Tam belediyenin önüne geldik ve bir belediye işçisini gördük. Ve merakımızdan yanına gittik. Konser posterini çıkartıyordu. Konser, belediyenin önünde olacaktı fakat belediye hazırlıkları yapmamıştı? Normalde bir hafta önce hazırlarlardı sahneyi. Ve Sude merakına yenik düşüp sordu :
-Şeyy, yarın konser var fakat neden sahne hazır değil?
-Ne konseri yahu?!
-Model grubunun. Yani şimdi posterini çıkardığınız grubun.
-Ya siz hiç mi dışarı çıkmadıız?!Sanane! İster çıkarız ister çıkmayız! Sana mı kaldı? Çıkmadık dışarı var mı diyeceğin! Sözde belediye işçisi. Hıı tabi ben de SELENA GOMEZ!!
- Evet çıkmadık dışarı.
- Konser iptal oldu.Sadece Sude'nin değil, benim de zoruma gitmişti bu olay. Ve hemen araya girerek :
- Niye iptal oldu?
- Gruptan biri hastalanmış. O yüzden.
-Hım tamam o zaman biz gidelim.Yuh ama yaa! Hastalanmasın banane! Sude ile ikimiz konserde MODEL yazılı tişört giyecektik. Ama almamıştık, alacaktık. Aman iyi ki almamışız. Alsaydık boşuna gidicekti 20TL. Kazık ya resmen kazık! Akşam eve gittiğimde annem ve babam fısır fısır bişey konuşuyordu. Abim odasında bilgisayar oynuyor, Kiraz ise tabletini oynuyordu. Merak edip annemlerin yanına gittim. Sonra annem beni yanına çağırdı :
- Gel kızım.
Dedi ve yanına gittim. Sonra annem konuşmaya başladı :
- Melis, kızım bak sana bişey diyeceğim ama üzülmek falan yok. Tamam mı?
- Tamam anne de noldu?
-Babanın taini çıktı. Buradan taşınıyoruz. Nazilli'ye yerleşeceğiz.
-Ne??!!!
- Biliyorum çok âni bir şekilde oldu ama.
- Tamam tamam sorun değil. Ne zaman taşınacağız? Aslında bir haftaya taşınmamız gerek fakat okulunun bitmesini bekleyeceğiz.
-Ohh. En azından okulum bitince gidelim. Ama okul bir hafta sonra bitiyor.- Evet, ev bulduk bile...
Şok oldum. Ve hemen odama gittim. Sonra ise 17. Geleneksel Kardeş Toplantısı yapmak için abimi ve kardeşimi odama çağırdım. İkiside gelince ben başladım :
-Babamın tainş çıkmış taşınacakmışız!
Abim :
-Evet ben de üzüldüm.
Kiraz :
-Yani?
Ben :
- Ya ben arkadaşlarımı nasıl bırakıp gidicem? Merve'mi, Nida'mı, Sude'mi, Pelin'imi, Aleyna'mı, Melisa'mı... En fazlası da Sude ve Nida benim kardeşim artık yaa.
Abim :
-Sen yetmiyodun, bir de Sude ve Nida çıktı kardeş olarak başımıza!
Ben :
-Abi kes. Onlar benim candostum. Orada ben, ben orda yapamam. Nida ve Sude'nin yerini kimse tutamaz. Biz onlarla ayrılamayız abi.
Abim :
-Tamam Melis' im ağlama. Bak tamam seni bazı zamanlar sevmiyor olabilirim. Fakat sen benim kardeşimsin. Sen ağlayınca benim canımdan can gidiyor lütfen ağlama.
-Tamam abi ağlamıyorum artık. Bak sildim gözyaşlarımı.
Kiraz :
-Artık tüm arkadaşlarımızı, anılarımızı, maymunları bırakıp gidecek miyiz? Ardımıza bakmadan.
Ben :
-Aferin be Kiraz, hüzünlü olaylar olunca en azından mantıklı ve düzgün konuşabiliyosun.Dememle Kiraz'ın koruyucu güvenliği abim çıkıştı :
-Melis kızma Kiraz' a yeter artık!
Ben :
-Üff ne be!
Diyip üçümüz de kahkaha attık. Sonra Kiraz benim üstüme yastık attı. Bende kendi yastığımı alıp Kiraz'a attım. Abim geri kalmadan o da yerdeki süs yastığını alıp bana fırlattı. Sonra yastık savaşı başladı. Kendimizden geçmiştik. Sabah kapının zil sesi ile uyandım. Uykudan uyanmış kepaze halimld kapıya baktım. Gelen Nida'ydı. Onu karşıladım ve odama geçtik. Taşınacağımızı söyledim. Nida'nın gözleri dolmuştu. Ama belli etmemeye çalışıyordu. Sonra Sude beni aradı ve bizim eve geleceğini söyledi. Sonra Sude'de geldi bizim eve. Bayağı konuştuk. Sonra üçümüz sarıldık ve birbirimizi unutmayacağımıza söz verdik.
----------İki hafta sonra---------------
Nazilli'ye taşınmıştık, hatta yerleşmiştik bile. Okulum artık Beşeylül Ortaokulu'ydu. Arkadaşlarımla tanışmıştım. Fakat hâlâ daha yabancılık çekmiyorum değildi. Hatta takıldığım bir arkadaşım bile yoktu.
Fakat her teneffüs yanıma gelen birisi vardı. Gizem. İyi bir kıza benziyordu. Artık Gizem ile takılacağıma benziyordu.
Gizem ile iyi anlaşıyorduk. Üç kardeşlermiş. Ablası ve kardeşi varmış. Ablası Hatice, kardeşi Sıla. Artık bayağı samimileşmiştik. Hatta bugün bizim geldi. Annelerimiz çok iyi anlaştı. Babalarımız da öyle. Ablası abim ile yaşıt. Ay inşallah ikisi sevgili olurlar biz Gizem ile görüşürüz AMİN! Kardeşlerimiz çoktan kanka olmuştu bile. Ama hâlâ daha Nida ve Sude'mi unutmamıştım. Gizem, her ne kadar iyi birisi olsa da onların yerini tutamazdı.
Biz Nazilli'ye taşınmadan önce Ankara'da çok güzel anılar yaşamıştık, ve de komik anılar. Mesela sivilce meselesi -,- Fakat "O dombalak şey ne" diye soran Aslı hocamızı özlediğimi bile söyleyebilirim. Bizim Nazilli'de yaşamımız çok değişti. Babam bizim okulda çalışıyor, annem kuaförde işe başladı. Hatice teyzenin yanında. Zaten annemler Hatice teyze ile lise arkadaşıymış falan öyle yani. Fakat tam Nida'lar üst komşumuz oldu diye sevinirken bi bakmışım biz Nazilli'ye taşınmışız. Ne kadar garip öyle değil mi? Ve abim yan blokta ders görüyor. Kardeşim de bizim okulda. Al işte okul, okul değil, sanırsın AİLE OKULU.
öyle de bir gariplik var.
Yine de sevdim Nazilli'yi. Sevdim yani. Güzel bir yer. Kim bilir beni daha neler bekliyor. NAZİLLİ'DE?