*İyi okumalar 🖤
Üniversitede Mısra'yı homofobik sandığım bir zaman vardı. Nedenini tam olarak hatırlamıyordum ama davranışlarını buna yormuştum. Ona açıkca sorduğumda da beni görmezden gelmesi, düşüncemi desteklemişti. O zamanlar homofobikliğe karşı fobik düşüncelere sahiptim.
Bundan dolayı Mısra'yla sık sık kavga ederdim. Mısra şu an olduğu kadar mesafeli olduğundan, o zaman da mesafeli şekilde kavgama katılmıştı. Yani ben kendi kendime delirmiş, o da öylece izlemişti.
Büşra'nın olaydan kastı kavgamızın şiddetle sonlandığı andı. Sevgilimle fotoğrafımızın üniversite grubunda yayılmasından onu suçlu bulmuştum. Fotoğrafı ilk atan oydu ve bu reddedilemez kanıt niteliğindeydi. Daha sonra aramızdaki husumeti bilen birkaç kişinin onun telefonundan beni ifşa ettiğini öğrenmiş ve olayı kapatmıştık.
Sevgilimle fotoğafımız fazla samimi değil diye lezbiyenlik dedikodusu uzamayıp iftira olarak kaldığından bu olayın üstünde durmamıştım.
Mısra "Hangi olay?" dediğinde kaşlarım çatıldı.
Hatırlamayacak kadar umursamadığını bilmiyordum.
"Kavgamızı hatırlamıyor musun?"
Onun gibi soğuk tonda sordum. Mısra tek kaşını kaldırıp yüzüme dikçe baktıktan sonra konuştu.
"Kavganı hatırlıyorum."
Şu an bile olayın içinde değil de izleyiciymiş gibi konuşuyordu. Bu durum sinirimi bozarken dişlerimi göstererek güldüm.
"Başka neye olay diyebiliriz?"
Büşra konuyu açtığına pişman gibi kafasını iki yana sallayıp koltukta uzağa kaydı. Sanki bize kavga edebileceğimiz mesafeyi veriyor gibiydi. Kavga olursa Büşra'nın uğraşmadan kalkıp gideceğine emindim. Sonuçta artık üniversitede değildik.
Bu düşünceyle sinirimin saçma olduğunu düşünüp derin bir nefes verdim.
Mısra "Hâlâ özür dilemediğini de hatırladım." derken kayıtsızdı.
Gülüşüm giderken göz devirip "Özür istediğini bilmiyordum. Buna hiç takılmamış gibiydin." diye söylendim.
Yine aramızdaki resmiyet kendiliğinden kalkmıştı.
"Takılmış olup olmamam beni ilgilendirir ama kendi hatalarının sorumluluğunu almalısın."
Yıllar önceki konuyu şu an konuşuyor olmak garipti. Ne etkisi, ne de kendisi kalan geçmiş hakkında dalaşıyorduk. İtiraf ediyorum onu suçladığım için pişman hissediyordum.
O zaman, ona olan nefretim yüzünden bunu görmezden gelsem bile aradan geçen zamanda ve hakkında öğrendiklerimden sonra görmezden gelmem imkansızdı.
"Homofobik değilsen bunu söylemeliydin. Ben de seni suçlamak yerine mantıklı şekilde düşünebilirdim. Gerçi telefon sana ait olduğundan vardığım sonuç değişirdi diyemiyorum."
"Neden kendimi sana açıklamalıydım? O zaman ve şimdi de vardığın sonuçların benle bağlantısı yok."
Aramızda esen soğuk rüzgarlar Büşra'nın hareketlenmesiyle son buldu.
"Lavaboya gidiyorum."
Tahmin ettiğim gibi kavganın kokusunu alan Büşra ortamdan kaçıyordu. İkimiz de ona bir şey demedik. Yalnız kaldıktan sonra kaldığımız yerden devam ettik.
"Yanlış anlaşılmaları düzeltmediğin için, yanlış anlamaya devam ettim."
Mısra kafasını iki yana sallarken içkinin sadece dibinde kalan sıvıyı hafifçe salladı. Onun kadar rahat görünmek için şekilden şekile giriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR (gxg)
RomanceBirbirinden farklı karakterlere ve hayatlara sahip dört kadın ortak bir sırra sahip olur. Bir cinayet, dört şüpheli.