11th

320 27 28
                                    

İçeriden ses yoktu.Endişelerin artarken burada edindiğin en sevdiğin arkadaşını kaybetmek istemiyordun...

^

Tekrar şansını denemek için yıklattığında ses gelmedi ve dayanamayarak içindeki sesi dinleyip kapıyı açtın.Oda bomboştu.Banyoya baktığında ise yine yoktu.Odadan çıkıp kendi odana girdin ve nerede olabileceğini düşündün.

"Belki kafeteryadadır, ama bize haber vermeden inmez.Belki de revir- iyi de burada ortak revir var mı ki? Tamam belki de havuzun ordadır.Ama neden beni çağırmasın?" oflayarak nefes verdin ve ellerini saçlarının arasına geçirdin.Bir sandalyeye oturduğunda ayağını sallayıp bir süre öyle kaldın.Dayanamayacağını anladığında hızla yerinden kalkıp kapıyı açtığında birine çarptın.Kapında biri dikiliyordu ve sen ona resmen çarpmıştın.Geri adımladığında ona etki etmemiş gibi kıpırdamamıştı.

Başını ovalayıp kafanı yukarı kaldırdığında Niragi sana bakıyordu. "Ne yapıyorsun aptal kapımın önünde!" başındaki acı ona hakaret etmeni sağlamıştı.

Yavaşça üstüne silahı uzatarak gelmeye başladığında geri adımladın.Ne kadar sana zarar veremeyeceğini bilsende o eski Niragi değildi.Seni hatırlamıyordu ve bunu yapmaktan çekinmeyeceğini biliyordun.
Ona zarar vermek de istemiyordun.

Duvara sırtın geldiğinde yavaşça yüzüne eğildi ve pis pis sırıttı. "Bana aptal mı dedin sen?" gözlerini kısıp düello başlatır gibi baktığında tekrar konuştu.

"Bana nasıl aptal dersin fare!" diyerek omzuna silahın ucuyla bastırdı.

Biraz egoist bir insan olduğun için bunun altında kalmak istemiyordun.Gözlerinin içine bir süre bakıp onun sana olan sinir bakışlarının biraz olsun yumuşamasını sağladın.

"Gerçekten hatırlamıyor musun beni?" sesindeki kırılmışlık boş odanın içinde resmen çığlık atıyordu.

"Ha?" şaşkınlığı ile afallayıp üstünden geri çekildi ve sana bakmaya devam etti.

"Beni, eski hayatını, buraya gelmeden öncesini, aramızdaki ilişkiyi hiç mi hatırlamıyorsun?"
bu soru onun düşünmesini sağlarken sinirlenmesine de sebep olmuştu.

Boğazını saran sıkı elleri ile seni duvara daha çok sabitleyip kafanı biraz kaldırmanı sağladı.Öfkesi sana mı yoksa başka bir şeye miydi?

Yüzüne yaklaşıp baktığında yüzünde hiçbir ifade barındırmıyordun. "Neyi hayırlatacakmışım? Ben eskilerimi silip attım anladın mı. Eğer bu anılar içinde sen olsaydın şimdiye kadar seni öldürmüştüm." kızın boğazını gittikçe sıkarken sen kendini kasmadan konuştun.

"Neden hatırlamak istemiyorsun? Seni o zorbalıklardan kurtaranı, okul bittiğindeki yaşamını?" senin neden bunları dediğini düşünürken elleri biraz gevşedi ve nefes alabildin.

"Zorbalıktan kurtaranı mı? Onu nereden tanıyorsun?" kaşların yavaşça çatılırken nefesini tuttun.

"Tanımak mı?" seni başka biri mi sanıyordu yoksa..

"Evet." kendine gelerek boğazını tekrar sıktı.

"O bendim Suguru..." Niragi şaşkınlığını gizleyemezken inanmaz edasıyla sinir bozucu bir kahkaha attı.

𝑷𝒊𝒆𝒄𝒆𝒔 𝒐𝒇 𝑷𝒂𝒔𝒕/𝗦𝘂𝗴𝘂𝗿𝘂 𝗡𝗶𝗿𝗮𝗴𝗶/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin